Türkiye'yi 15 yıldır AK Parti iktidarı yönetiyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın başarılı siyaseti ve muhalefetin yetersizliği yüzünden 15 yıllık iktidar devam ediyor.

TEK ADAM YÖNETİYOR
Türkiye Cumhuriyeti 15 Temmuz hain darbe kalkışmasına kadar TBMM'den çıkarılan yasalarla yönetiliyordu. 15 Temmuz kalkışmasından sonra OHAL geldi. Ülke Kanun Hükmündeki Kararnameler (KHK) ile yönetiliyor. 15 Temmuz'un üzerinden bir yıldan fazla süre geçmesine rağmen hala OHAL devam ediyor. TBMM açık olmasına rağmen ülke hala KHK'larla yönetiliyor. Ülkeyi bir yıldan fazla süredir 'Tek Adam' yönetiyor. Sembolik Başbakan, sembolik Bakanlar Kurulu var.Ülkenin eğitiminden sağlığına, ulaştırmasından sporuna, güvenliğinden alınacak vergilere, Dış politikasından adaletine kadar tüm konularda söz sahibi tek isim var. Bu isim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bir sözüyle eğitim sistemini değiştiriyor. Basketbol Federasyon Başkanını atıyor. Seçimle gelmiş Başbakan'ı kovabiliyor. Özetle; 'Türkiye'de şu anda demokrasi görünümlü Padişahlık Yönetimi' var.



'OHAL GREV YAPILMASIN' DİYE YAPILDI
Erdoğan OHAL'i çok sevdi. Bu sayede söylediği her şey anında oluyor. 'KHK görünümlü fetvalarıyla' ülkeyi istediği gibi yönetiyor. Emekçinin alın terine saygı duymayan bazı patronlarda OHAL'i çok sevdi. 'Artık grev yok, eylem yok' çalışanına yaptığı üç kuruş zamlarla günlerini gün ediyorlar. Erdoğan 13 Temmuz'da TOBB'da yaptığı konuşmada; 'OHAL'i biz iş dünyamız daha rahat çalışsın diye yapıyoruz. Soruyorum: İş dünyasında herhangi bir sıkıntınız, aksamanız var mı? Biz göreve geldiğimizde Türkiye'de OHAL vardı, ama bütün fabrikalar grev tehdidi altındaydı. Hatırlayın o günleri. Ama şimdi grev tehdidi olan yere biz OHAL'den istifade ederek anında müdahale ediyoruz. Çünkü iş dünyamızı sarsamazsınız. Bunun için kullanıyoruz biz OHAL'i' demişti. Şu günlerde en zor işi 'Havuz medyası' yapıyor. Türkiye'nin en demokratik, insan haklarına saygılı, hukuk kurallarının en iyi işlediği devlet olduğunu ispatlayacak 'haberleri uydurmak için' deyim yerindeyse her gün 'Dokuz takla atıyorlar' Ne yazık ki ülkemizde bu 'içi boş göstermelik' haberlere kanıp, şu anki ülke yönetimiyle gurur duyan çok insan var.

BUÇUK ZAM
İktidarla çok yakın ilişkisi olan memur
sendikalarınında işi çok zor. Yüzde 3'lük zammı beğenmeyip, 3,5'luk zammı 'müzakare edebilir' bulabiliyorlar. Bu 'buçuk zammı' üyelerine önemli olmayan bazı maddelerde kazanım elde ettiklerini söyleyerek, onları kandırmaya çalışıyor. Ancak memurların kültür seviyeleri yüksek olduğu için bunda başarılı olamayıp kendilerini kamuoyunda 'komik duruma' düşürüyorlar. Peki neden bunu yapmak zorunda kalıyorlar? Çünkü iktidarla arasını bozarlarsa kamuda oluşturdukları saltanat sona erer. Şube müdürlerini, okul müdürlerini, hastane müdürlerini, müdür yardımcılarını, şeflerini atama güçleri ellerinden gider. 'Olsun üyelerimiz sefalet ücretine mahkum edilsin. Yeter ki bizim kamu daki saltanatımız gitmesin' mantığıyla durumu kurtarmaya çalışıyorlar.

BABANIZIN MALI DEĞİL
AK Parti iktidarı seçimle geldi. Halktan 'belli bir süre' için yönetme yetkisi aldı. Ülkeyi 'babasının malı gibi' değil, Anayasal kurallar çerçevesinde yönetmek için onlara bu yetki verildi. 'Anayasa Mahkemesi'nin kararına uymuyorum, saygı duymuyorum' dersen, Danıştay'ın aksi yönündeki kararına rağmen; 'Yaz saati uygulamasını aynı istikamette devam edeceğiz' diye sert çıkarsan, Türkiye'de hukuku 'ayaklar altına' alırsın. 'Adalete güveni' yerle bir edersin. Bugün yönettikleri bu ülke bize Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından kazandırıldı. Şehitlerimizin kanıyla bu topraklar bize vatan oldu. KHK'ları kullanarak, ülke rejimini ince ince değiştirmeye kalkanlar şunu bilmelidirler ki; 'Asla bu emellerine ulaşamayacaklar.' Kadirşinas Türk Milleti Ata'sına ve onun kurduğu Laik, Çağdaş Cumhuriyeti'ne şu günlerde her zamankinden daha fazla sahip çıkmaya devam edecektir...

******

AKŞENER'DEN KOÇDEMİR BOMBASI

Meral Akşener geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısında kurma aşamasında oldukları partisinin kurucular kurulunun bir bölümünü açıkladı. Akşener ilk olarak 15 ismi açıkladı. Partinin kurucuları arasında eski bakan Suat Çağlayan ile eski milletvekilleri Kazım Ataoğlu ve Cevher Cevheri gibi isimler bulunuyor. Sosyal medyada 'Ülkücü Gazeteciler Derneği' adlı grupta yeni bir liste yayınlandı. Yeni partinin kurucular kurulu listesine ek olarak 44 isim daha paylaşıldı. Bunların da kurucular kuruluna geldiği iddia edildi. Bu isimler arasında Eskişehir eski Valisi Kadir Koçdemir'de bulunuyor. 17 Ağustos 2011- 9 Mayıs 2013 tarihleri arasında Eskişehir Valiliği yapan Kadir Koçdemir, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde memleketi olan Bursa'dan MHP Milletvekili seçildi. Koçdemir bilgi birikimi ve dürüstlüğüyle kentimizde sevilen bir Vali oldu. Eskişehir'de iz bıraktı. Akşener Koçdemir'i Kurulcular Kuruluna alırsa 'çok isabetli iş yapmış' olur.

******

NOSTALJİ

İNÖNÜ EKREM RESTORAN'DA


Yıl 1986, 31 yıl önce. Yer: Büyük Otel altındaki pasajın içinde bulunan Ekrem Restoran. Eskişehir'e gelen Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Genel Başkanı merhum Erdal İnönü, SHP yöneticileriyle akşam yemeği yiyor. Tarihi fotoğrafta, İl Başkanı Zeki Ünal, eski CHP İl Başkanı merhum Avukat Cahit Denker, Parti yöneticileri merhum Avukat Demircan Arıkan, merhum Ahmet Özaydın ve Mustafa Taşlak yer alıyor. Bu ziyaretten 1 yıl sonra (1987) yapılan Genel Seçimlerde Zeki Ünal 33 yaşında SHP Eskişehir Milletvekili seçildi. 1970'li yıllarda CHP'nin efsane İl Başkanı olan Cahit Denker, çok iyi bir hatipti. Espritüel bir kişiliği vardı. Partililerin 'Baba' diye hitap ettiği bir kişiydi. Çok iyi bir partiliydi. Denker, 1990 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti. Denker, CHP Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Jale Nur Süllü'nün de babasıdır. Demircan Arıkan 'Halk beni seviyor' sözü ile Eskişehir'in sol siyasetinin unutulmaz ismi oldu. O günlerde Ekrem Restoran Salon Şefi olan Mustafa Taşlak yıllardır CHP yönetimlerinde aktif görev alıyor. Eskişehir siyasetine zerafet getirmiş güzel insanlar olan Cahit Denker'e Demircan Arıkan'a, Ahmet Özaydın'a Allah'tan rahmet diliyorum.

******

FOTO ŞAKA


CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Akın Sallarel:
Kazım abi, Odunpazarı'nda artık piştim. Beni İl Başkanı yapar mısın?
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt: Odunpazarı'nda kal. Ne işin var İl Başkanlığında?
CHP PM Üyesi Gaye Usluer: Koskoca Parti Meclis Üyesiyim. Bize 'beni İl Başkanı yap' diyen yok. Ormancı hikayesinde olduğu gibi az daha okuyaydım da PM üyesi olacağıma belediye başkanı olurdum!..

******

FIKRA

EVİN EFENDİSİ OLMAK


Temel, 'Evin Efendisi Olmak' diye kapağı görünce kitabı hemen aldı. Eve geldi, bir nefeste okudu, bitirir bitirmez, mutfağa, Fadime'nin yanına koştu.
'Bundan böyle şunu bil ki, bu evin efendisi artık benim' diye gürledi.. 'Bundan böyle benim sözlerim kanundur. Bu gece bana mükemmel bir yemek hazırla.. Bitirince, koltuğuma kahvemi getir. Orada bekle.. Kahvem bitince beraber yukarı çıkacağız. Banyoya gireceğim. Başıma taslarla ılık su dökeceksin ki, günün yorgunluğunu atayım. Sonra sırtımı sabunlayacaksın. Banyom bitince beni güzel kurulayıp yatağa yatıracaksın. Orada kollarımı ve bacaklarımı ovacaksın. Uyuyana kadar saçlarımı okşayacaksın.. Şimdi söyle bakalım, yarın sabah beni kim yıkayıp giydirecek ve saçlarımı tarayacak?.' 'İmam' dedi, Fatma!..