İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün özel bir dans eğitim merkezi ile yaptığı protokol tepkilere neden oldu.

ZENGİN OKULLAR SEÇİLDİ
Yapılan protokol sonrasında bu firma ilimizde gelir düzeyi en yüksek velilerin olduğu Meserret İnel, Reşat Benli, Ticaret Borsası İlkokulları, Ahmet Sezer Ortaokulu'nda toplantı ve seçmeler yapmış. Adlarını tam kesinleştiremediğim 4-5 okulda daha seçmeler yapmış. Bu okullarda yaptıkları veli toplantısından 200, 300, 200 olmak üzere üç taksitle kostüm ve kursiyer ücreti istemişler. Projede yeni yetenekleri kazanmak amaçlansaydı, ekonomik gelir durumu düşük okullarda da seçmeler yapılırdı. Seçtikleri öğrencilere; 'Eskişehir İli genelindeki okullarda gerçekleştirilecek olan Anadolu Efsaneleri Dans Topluluğuna katılmaya hak kazandınız' yazılı sertifikalar da vermişler. Sertifika belgelerinde Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Halkoyunları Topluluğu da proje ortağı olarak gösterilmiş.
NİYE MAAŞ
VERİYORSUNUZ?
Bu konuyla ilgili beni arayan eğitimciler ve veliler; 'Sözde projenin başındaki kişi festival organizasyonları ile uğraşır. İl Milli Eğitim Müdürüyle olan protokol haberinin olduğu fotoğrafta yer alan kişi ise Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinde Halkoyunları Eğitmeni, festival organizatörüdür. Yani Ankara Üniversitesi adına protokole imza atma yetkisi yok. Bu işin içerisinde Ankara Üniversitesi olmuş olsaydı, fotoğrafta Dekan veya Dekan Yardımcısı yer alırdı. Başka özel kurum benzer bir proje ile Ankara da bir çalışma yapmıştı ve öğrenci başına 1000 lira toplandığı için soruşturma açılmıştı. Madem şirket veya kişiler bu tür işler yapacaklar O zaman Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitim Merkezleri usta öğreticilere niye maaş ödüyor? Valilik ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünün öğrencilerden 700'er lira para istendiğinden haberleri var mı?

VALİ EL KOYMALI
Özel bir firma yetkilisi okullara gidip, velilerden para isteyebilir mi? Bu para isteme olayına göz yuman Milli Eğitim ve okul yöneticileri suç işlemiş olmuyor mu? Bakanlık ile Türkiye Halk Oyunları Federasyonu arasında 'protokol varken' ve hiçbir şekilde 'Federasyon Antrenör Belgesi olmayanlar' bu tür çalışmaları yapılmazken, İl Milli Eğitim Müdürlüğü özel bir dans merkezine rant kazandıracak bu protokola nasıl imza atar? Özel bir dans merkezine imtiyaz sağlayanlar, Halkeğitim merkezlerinde görevli usta öğreticilere neden hem Milli Eğitim Bakanlığından hem de Federasyondan Antrenör belgesi almalarını dayatıyor? Yapılan bu protokol; 'Çocuklarımız kimlere emanet sorusunu' akıllara getirdi. Vali Özdemir Çakacak, 'Öğrenci velilerinden 700'er lira para alınması skandalına' el koymalı. Bu olayın üzerinin kapatılmasına izin vermemeli.
-------------------------------------------
ALTINKAYNAK'A BAŞARI BELGESİ

İsmail Altınkaynak ilimizde uzun yıllar Eğitim Bir-Sen Şube Başkanlığı yaptı. 2014 yılında Bilecik İl Milli Eğitim Müdürü oldu. 2017 Temmuz sonunda Suudi Arabistan T.C. Cidde Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeşi oldu. Bu görevinde mesai kavramı gözetmeksizin başarılı işlere imza attı. Cidde Başkonsolonsu Dr. Akif Menevşe, Eğitim Liderliğini başarılı bir şekilde sürdünen Altınkaynak'ı 'Başarı Belgesi' ile ödüllendirildi. Altınkaynak sendika başkanlığı döneminde insanları hiç ötekileştirmedi. Mütevazi kişiliğiyle insanlarla iletişimi iyiydi. Başka sendikaların üyesi olan meslektaşların sorunlarını da çözmek için zaman harcıyordu. Eskişehir'e çok önemli izler bıraktı. Bunun sonucunda da çok dost biriktirdi. Altınkaynak'ı Cidde'de bizleri başarıyla temsil ettiği için kutluyorum...
------------------------------------------------
BUGÜN İSTİFA EDİYOR

Kerem Ferlibilek CHP'de uzun yıllar yöneticilik yapmış bir isimdir. Tam bir görev adamı olarak yönetimlerde çalışan Ferlibilek, lafını sakınmaması ve dobra kişiliğiyle hep öne çıktı. Ferlibilek dün beni telefonla arayarak, 'Yarın (bugün) CHP'den istifa edeceğim'dedi. Ben de kendisine 'neden istifa edeceksin?' diye sorunca 'bir dokun bin ah işit' sözünde olduğu gibi içini döktü. Ferlibilek; 'CHP'li olmayan, bu partinin ilkelerini savunmayan insanların birilerinin vasıtasıyla bir yerlere gelmesinden rahatsızlık duyuyorum. Parti yöneticilerinin vefasızlıkları, insanların meclis üyesi olabilmek için yaptıklarını her dönem görmekten artık bıktım. CHP içerisinde milletvekili, belediye başkan ve meclis üyesi adaylarının belirlenmesinin birkaç kişini dudağına bırakılması beni çileden çıkarıyor. Partiiçi demokrasinin olmadığı, partisi için çalışanların dışlandığı CHP'den istifa edeceğim' diye konuştu.
-------------------------------------------
NOSTALJİ
O BİR KARAOĞLANDI


Yıl 1979. 39 yıl önce. 4 Kasım 1979'da ara seçim yenilgisinin ardından CHP 8. Olağanüstü Kurultay'ını toplandı.

BAŞARIYLA TEMSİL ETTİ
Fotoğrafta dönemin CHP Eskişehir Milletvekili İsmail Özen, Genel Başkanı merhum Bülent Ecevit ile birlikte. Ecevit kurultayda güvenoyu istedi. Parti içi muhalefetteki Deniz Baykal ve Ali Topuz grupları yönetimi çok sert bir biçimde eleştirdiler. Güven oylamasında Ecevit, 4 çekimser, 20 ret oyuna karşılık 1341 oy ile delegelerin güvenoyunu aldı.
Genel Sekreterliğe Mustafa Üstündağ getirildi. 1977-1980 yılları arasında Eskişehir Milletvekilliği yapan İsmail Özen Kurultay'da Ecevit'e güvenoyu verenler arasındaydı. 1968-1977 arası Çifteler Belediye Başkanı olan İsmail Özen, ilk defa 1977'de girdiği TBMM'de Eskişehir'i başarıyla temsil etmişti.

EZİLENLERİN UMUDU OLDU
4 Kasım 1979'da ezici bir çoğunlukla güvenoyu alan Ecevit, 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında CHP ile yollarını ayırdı.
Kendi kurduğu DSP ile siyaset sahnesinde mücadelesine devam etti. Sıfırdan kurduğu DSP'yi iktidara taşıyarak, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı yaptı. Ecevit hayatını Cumhuriyete, demokrasiye, halka adadı. O bir Karaoğlan'dı, Halkçı Ecevit'ti. Ak Güvercin, Mavi Gömlek, kasketiyle milyonları peşinden koşturdu. Ezilenlerin umudu oldu. İşçinin alın terinin emeğinin korunmasını sağladı.
Türk Halkı dağlara taşlara 'Umudumuz Karaoğlan'ı yazmıştı. Dürüsttü, mütevaziydi, şairdi. Türk siyasi tarihinde büyük iz bırakarak, 5 Kasım 2006'da aramızdan ayrıldı. Türk Halkı Karaoğlan'ını unutmayacak. Bugün ölümünün 12. Yılında büyük insan Ecevit'i özlemle anacağız.
--------------------------------------------

FIKRA
YAŞLI TEYZE KORKMUŞ KÖPEK

Amerika'da 22 no'lu karayolunda, devriye görevi yapan bir otoyol polisi arabasından yolu takip ederken, bir araba görmüş. Bu aracı radarla incelemiş ve minimum 50 km. ile gidilmesi gereken yolda bu aracın tam 22 km./saatle gittiğini fark etmiş. Bu araba yolu tıkıyormuş ve aracı durdurup sürücüyü uyarmaya karar vermiş. Ve aracın peşinden gidip aracı durdurmuş, bir de ne görsün! Aracı kullanan çok yaşlı bir teyze ve yanında da çok korkmuş bir köpek var.
Polisi görünce yaşlı sürücü: Polis bey çok mu hızlı gidiyordum diye endişe ile sormuş.
Polis demiş ki; Hanımefendi, hızlı değil aksine çok yavaş gidiyorsunuz ve bütün otoyol trafiğini etkiliyor! Radardan gördüğüm kadarıyla 22 km. hızla gidiyorsunuz.
Yaşlı teyze: Ama otoyolun girişinde 22 yazıyordu ve ben de bu hıza uymak istedim!
Polis: Teyzeciğim, o 22 otoyolun numarası. Bu yolda min. 50 km hızla gitmelisiniz.
Kadın 'tamam, bundan sonra hızlanacağım' demiş. Polis tam kendi arabasına giderken, gözü yine yanda oturan, korkmuş köpeğe kaymış ve sormaya karar vermiş sürücüye.
'Teyzeciğim bir şey sorabilir miyim? Bu yanında oturan köpeğin nesi var? Çok korkmuş gözüküyor, sanki dilini yutmuş gibi!'
Kadın şöyle cevap vermiş: Valla ben de anlamadım, 250 no'lu karayolundan çıktıktan beri böyle.