2017-2018 Öğretim yılına okullarımız ders programlarında yapılan değişiklerle girdi. Birinci sınıflarda, beşinci sınıflarda ve dokuzuncu sınıflarda değişiklik yapılan ders programları ile eğitime başladık. 2018-2019 öğretim yılında da tüm sınıflarda değişiklik yapılan programlar uygulanmaya başlanacak.
Değişiklik yapılan ders programlarından önceki programlarda ne vardı?
Kazanımlar hemen hemen aynıydı.
Sistematik olmasa da değer ve beceriler yine vardı.
İstisnasız bütün hepsinde 'Bu program yapılandırmacı öğrenme yaklaşımına göre hazırlanmıştır' yazıyordu.
Değişiklik yapılan ders programlarında özünde köklü değişikler olmadı. Ama değerler eğitimi, yeterlilikler, kazanımlarla ilgili açıklamalar, derslerde öğrenilenlerin günlük yaşamla ilişkilendirilmesine yer verilmiş olması, ölçme değerlendirme yaklaşımının değerleri, becerileri ve günlük yaşamı da içerecek şekilde tasarlanması olumlu yönleri.

Eğitimde Yapılandırmacılık Modası
Değişiklik yapılan ders programları yapılandırmacı öğrenme yaklaşımından bahsetmiyor artık. Acaba yapılandırmacılık da bir moda olarak pazarlandı, satıldı, tüketildi ve modası geçti mi? Kubaşık öğrenme yaklaşımının modasının geçtiği gibi. Bir zamanlar da tüm müfettişler de kubaşık öğrenme kurslarından geçirilmişti.

Eğitimde Çoklu Zeka Modası
Bir dönem çoklu zeka kuramı tüm okulları, öğretmenleri, öğrenci ve velilerin, hatta ülkemizin gündemine oturdu. Yine müfettişler, müdürler, öğretmenler çoklu zeka kuramı kurslarına tabi tutuldu. Kitaplar yazıldı. Bazı okullar, özellikle özel okullardan bazıları 'okulumuzda çoklu zeka kuramı' uyguluyoruz dediler. Çoklu zeka kuramı üzerine sempozyumlar, kongreler yapıldı. Pazarlandı, satıldı, tüketildi ve bunun da modası geçti.
Çoklu zeka kuramını Türkiye'nin gündemine yerleştirilenler şimdi Dokuz Mizaç Modeli'ni çıkardılar. Eğitimini veriyorlar. Hatta derneğini kurmuşlar. Başkanlığını da Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı yaptığı dönem için Allah'tan af dileyen Prof. Dr. Ziya Selçuk yapıyor. Şimdi dokuz mizaç modeli moda, çocuklara ve velilere okullarda mizaç testleri uygulanıyor. Hayırlısı bakalım.

NLP ve Hafıza Teknikleri Modası
Bir dönem de NLP ve hafıza teknikleri modası vardı. Başarılı olmamızın ve hayatımızın anlamını kavramanın NLP'den geçtiği söylendi. Belki NLP kursları ve eğitimleri bazılarına kısa sürede yol kat ettirdi. Bazılarına ise yol kat ettirmek yerine yolundan alıkoydu. Çünkü paket programlar her zaman işe yaramıyor. Gerçi az da olsa bu NLP modasının kalıntıları var. Ama artık televizyonlarda, medyada ve Türkiye'nin gündeminde eskisi kadar yer alamıyor. Sanki biraz bunun da modası geçti.

Mental Aritmetik Modası
Mental aritmetik modasını hepimiz çok iyi hatırlarız. Çocuklarımız mental aritmetikle matematik dehası olacaktı. Bir dönemin modası da mental aritmetik oldu. Özel okullarda öğrencilere mental aritmetik eğitimi verildi. Mental matematik kursları açıldı, yarışmalar yapıldı, birinci olan çocuklarımız televizyon programlarına çıkarıldı. Ama bugün bakıyoruz yok. İnsanların ilgisini çekmiyor, artık satın alan kişi sayısı yok denecek kadar az. Her mahallede açılan mental aritmetik kurslarının çoğu kapandı, bunun da modası geçti.
Özellikle özel okullar bu modaların peşine düşerek kendilerini, velileri ve öğrencileri oyaladılar. Neden? Çünkü bir eğitim felsefeleri yok. Çünkü bir sistemleri yok. Çünkü bir modelleri yok.

Eğitimde Yeni Moda
Eğitimde yeni moda kodlama eğitimi. Neredeyse önceki modalarda olduğu gibi tüm özel okullar kodlama eğitimi modasının peşine takıldılar. Kodlama ne kadar gerekli, kimin için gerekli, kodlama eğitiminin ön koşulu nedir düşünmeden ve araştırmadan.
Dün çok sevdiğim ve değer verdiğim Eskişehir'de okul müdürlüğü yapan bir arkadaşımla sohbet ettik. 3 ve 4. sınıf öğrencileri ile yaptığı toplantıda öğrencilerine sormuş kimler portakalı kendi soyup yiyebiliyor diye. Öğrenciler birbirine bakmış ve ben diyen çıkmamış.
Şimdi 3 ve 4. sınıfta yiyeceği portakalı soyamayan öğrenci, kodlama eğitimi alsa ne olacak, almasa ne olacak.
Kodlama eğitimi ne kadar gerekli ne kadar önemli, kodlama eğitiminin içerik ve kapsamı ne olmalıdır. Önümüzdeki haftaki yazımı kodlama eğitimine ayırmak istiyorum. Herkesin kendi portakalını soyabileceği beceri ve sağlığa sahip olması dileğiyle.