'60'lık ünlü ressam, bir lokantaya girer. Gerçi cebinde parası yoktur ama aldırmaz. Lokantacıya yapacağı portresine karşılık yemek yemek istediğini söyler.
Güzelce karnını doyurur. Sonra bir çırpıda lokantacının portresini çizerek masaya bırakır. Kalkarken adam gelir, resme bakar, beğenir.
'Güzel ama' der lokantacı 'Bir dakikada yaptınız bunu, oysa bir saattir yemek yiyorsunuz'.
Ressam:
'Bir dakika değil, 60 yıl ve bir dakika' diye karşılık verir.'
Aslında o resim yılların birikimi!
Bir dakikada yapılmış bir resim değil. Usta o düzeye gelene kadar yıllarca çalışmış çabalamış ve sonunda alanında ustalık vasfını almış.
Her ne kadar yerel seçimler geçse de, yankısı halen devam ediyor.
Artık halk bilinçli, seçim günü Ayşe teyze Fatma bacı diyene bakmıyor.
Yıllarca bu insan memlekete ne hizmetler yapmış taş üstüne taş koymuş mu buna bakıyor.
Hele bir de gönüllülükten gelen bir insansa, işte benim adayım bu kız ya da şu adam tuttuğunu koparır diyor.
Üstelik bir de halkı ayrıştırmadan kucaklıyorsa işte budur diyor.
***
Seçim sürecinde önemli olan adil yarışabilmek.
Vicdanın rahat uyuyabilmek.
Seçimin sonunda rakibini tebrik edebilmek.
Fakat bunu herkes yapamaz entelektüel birikim gerekli.
Sevgi gerekli saygı gerekli, kültür gerekli, hoşgörü gerekli.
Dünyayı gelip geçici bir han olarak görebilmek gerekli.
Halkın seçiminin önünde eğilmek gerekli.
Hizmet aşkıyla yola çıkmak gerekli.
Özellikle yılların hizmet birikimiyle yola çıkan bir aday varsa, önünde eğilmek gerekli.
'Bilgili ve akıllı dürüstlük, en iyi siyasettir. Kurnazlık politikası ise, cehaletin ve samimiyetsizliğin müşterek malıdır.'