Geçtiğimiz Pazar günü oynanan Eskişehirspor-Elazığspor maçını, statta izleme şansım olmasına karşın, evde televizyondan izlemeyi seçtim…
Zira,
Taraftarın olmadığı bir maçı, o stadın atmosferi içinde hayal etmek bile zoruma gitti…
Maçın ilk birkaç dakikasından sonra haklı olduğumu anladım…
Televizyonda izlemek bile yeterince zordu…
Hatta işkenceydi…
O maçta, sanırım hepimiz bir kere daha anladık ki,
Taraftarın olmadığı bir maç, Eskişehirspor'un gerçek gücünün neredeyse yarısını alıp götürüyor…
Üstüne bir de,
Takımın gerçekten tam olarak sezona hazır olmadığını, kulübün idari yapısının oluşmasındaki gecikmelerin takıma son derece olumsuz yansıdığını da buna eklemeliyiz…
Bu durum,
22 Ağustos 2017 Pazar günü oynanan Eskişehirspor-Elazığspor maçına has bir durum olsa, diyebiliriz ki, 'ceza bitsin, takımı siz o zaman görün…'
Ancak korkarım ki,
Görülen coşku eksikliği, giderek tabana yayılıyor…

***

Yeni yönetimin iş başına gelmesinin ardından geçen yaklaşık 45 gün sonunda, kulübün içinde bulunduğu mali tablo tüm gerçekliğiyle ortaya çıkınca, ilk günlerdeki coşku yerini derin bir karamsarlığa bıraktı…
Bunu,
Kulüp Başkanı Sinan Özeçoğlu'nun basın açıklamalarından anlamak mümkün…
Mali tablonun, beklediklerinin çok üzerinde olmusuz olması, verilen sözlerin bir türlü tutulmaması, üstüne üstlük, kulüpte bir önceki dönem görev yapan yöneticilerin bile kulübü icraya vermeleri Eskişehirspor üzerine 'kara bir bulut gibi' çöktü…
Bu yetmezmiş gibi,
Antalya'daki Göztepe maçı ile ilgili, bazı taraftarların gözaltına alınıp Antalya'ya götürülmeleri…
Transfer yasağı nedeniyle takıma 'taze kan' kazandırılmaması,
Puan silme cezasının 'Demokles'in Kılıcı' gibi tepemizde sallanıp durması…
Üstüne bir de, boş tribünlerin önünde oynamak…
Hepsinin bir araya gelip oluşturduğu 'olumsuzluk sarmalının' sahadaki takımı etkilememesi düşünülemezdi…

***

Sahadaki futbolcular profesyonel değil mi peki?
Öyleler…
O halde, koşullar ne olursa olsun çıkıp ellerinden geleni yapmak zorundalar…
Üstelik,
Sahadaki futbolcuların Eskişehir'e, Eskişehirspor'a ve Eskişehirspor taraftarına geçen yıldan kalan bir borçları var…
Borç dediğiniz şey,
Yalnızca paraların ödenip ödenmemesiyle ölçülmez…
Onların bize,
Bir şampiyonluk borçları var…

***

Yönetim, taraftar, teknik heyet ve futbolcular…
Bir virüs gibi hepimizi sarmaya başlayan bu karamsar havadan bir an önce çıkıp coşkuyu ve umudu yakalamamız gerekiyor…
Eskişehirspor için hedef ve o hedefin sonundaki amaç her zaman bellidir…
Önemli olan,
O hedefe giden yolda umudu yitirmemek değil midir?