Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı. 1922 yılında kazanılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi yani Büyük Taarruz'un 97'nci yıldönümü.

HAİNLER BİLMESE DE OLUR
Ne yazık ki ülkemide Bursa Belediye Başkanı Alinur Aktaş çıkıp; '30 Ağustos halkın genelini ilgilendiren bir bayram değildir' deme cüretini gösterebiliyor. 30 Ağustos'ta 7'den 77'ye kahraman Türk halkı tek vücut olup, bu muhteşem zaferi kazanmasaydı Aktaş bugün o koltukta oturamazdı. Maalesef son yıllarda Atatürk, Cumhuriyet, Türklük düşmanı insanlar türedi. Ülkeyi yönetenlerden cesaret alan bu arap seviciler her platformda Atatürk'e, onun silah arkadaşlarına, Cumhuriyete olan kinlerini kusuyor. Atatürk'ün ülkeyi kazandırdığı değerleri birer birek yok etmeye çalışıyorlar. 'Dindar' adı altında kindar nesil yaratarak, Çağdaş Türkiye Cumhuriyetini orta çağ karanlığına götürmeye çalışıyorlar. Ancak bunda başarılı olamayacaklar. Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti, bilim ve fenden uzak cahil ortadoğu ülkesi asla olmayacak. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyetinin Ebedi Başkomutanıdır. Dünya da eşi ve benzeri olmayan büyük devlet adamıdır. Tüm Dünya bunu kabul etmiştir. Dünyanın kabul ettiğini içimizdeki hainler bilmese de olur. UNESCO 1981 yılında, 100'üncü doğum yıldönümü nedeniyle Atatürk'ü 'Ulusal Mücadele ve Çağdaşlaşma Lideri' olarak evrensel niteliklerini ortaya koymuştu.

İLK VE TEK
Bu karar doğrultusunda, Atatürk'ün doğumunun 100. yılı bütün dünyada, '1981 Atatürk Yılı' olarak kutlanmıştı. Bu uygulama, dünyada ilk ve tektir. 27 Kasım 1978 Tarihli UNESCO Genel Kurulu kararında aynen şunlar yazıyordu: 'UNESCO Genel Konferansı; Uluslararası anlayış işbirliği ve barış yolunda çalışmış üstün kişilerin gelecek kuşaklar için örnek olacakları inancıyla, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun 100. yıldönümünde, 1981 yılında anılmasını kararlaştırmıştır.' Alınan kararda 'Bugün UNESCO'nun üzerinde çalıştığı bütün projelerin isim babası Mustafa Kemal'dir.' dendi. Birden İsveç delegesi ayağa kalkarak; 'Ne yani dünyada bu kadar devlet adamı var hepsinin doğum gününü böyle kutlayacak mıyız?' şeklindeki kinayeli sözlerine, Rus delegesi ayağa fırlar yumruğunu masaya vurur. Rus delegesi 152 ülkenin delegelerine aynen şöyle söyler; 'Genç delege arkadaşım hatırlatmak isterim ki Atatürk öyle dünyadaki herhangi bir lider değildir, bırakın onu bir yıl anmayı her ülke her problemimizde çare olarak aramalıyız' der.

SÖMÜRGECİLİĞE
KARŞI SAVAŞTI
Sonra ne mi olur? UNESCO tarihinde ilk ve tektir hiç negatif oy yok, hiç çekimser oy yok 152 ülke şu metne imza atar; 'Ne yani' diyen İsveç delegesi bu imzanın atıldığı gün mikrofona gelir ve aynen şunları söyler; 'Ben Atatürk'ü inceledim bütün ülkelerden özür diliyor, ilk imzayı ben atıyorum.' Alınan kararda şu ifadeler yer aldı: 'Atatürk kimdir; Atatürk uluslararası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir inkılapçı, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayırımı göstermeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu.'

EŞİ OLMAYAN DEVLET ADAMI
38 yıl önce 152 ülkenin delegesi Atatürk'ün dünyada sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder olduğunu, olağanüstü devrimler gerçekleştirdiğini, dünya barışının öncüsü olduğunu, eşi olmayan devlet adamı olduğunu biliyordu. Türkiye'de Atatürk düşmanlığı yapan, ona ve ailesine iftiralar atma cüretini gösteren çok hain oldu. Ama bu hainler güruhu tüm çabalarına rağmen Türk Milletinin Ata'sına olan bağlılığını bozamadı. O'nun emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkamadı. Ne diyeyim? Atatürk Cumhuriyet'in temellerini öyle sağlam atmış ki; ülkede bu kadar hain olmasına rağmen hala dimdik ayaktayız. 97 yıl önce İngilizlerin, Yunanlıların savaşı kazanarak, kadınlarımızın, kızlarımızın ırzına geçmesini, köyleri yakıp, insanlarımızı katletmesini isteyenlerin torunlarını, 30 Ağustos Zafer Bayramı ilgilendirmeyebilir. Hiçbir zaman esaret altında yaşamamış ve 17 devlet kurmuş asil Türk Mileti 30 Ağustos'u coşkuyla kutlayacak. Kurtuluş Savaşında hayatını kaybetmiş tüm şehitlerini minnet ve rahmetle anacak. Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün onlara emanet ettiği Cumhuriyete ve devrimlerine her zamankinden daha çok sahip çıkacak...
----------------------------------------------------------------------------
18 YIL ÖNCE DALGA GEÇENLER
BUGÜN HAKKINI TESLİM EDİYOR

Tepebaşı Belediyesi tarafından bu yıl 13'üncüsü düzenlenecek olan Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu 2-14 Eylül 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

TAKLİT EDİLİYOR
Başkan Ahmet Ataç önceki gün Özdilek Sanat Merkezi'nde düzenlenen sempozyum tanıtım toplantısında sponsorlar ve basın mensuplarıyla buluştu. Sanat ile sektörün bir araya geleceği sempozyum hakkında konuşan Ataç'ın biraz sitem dolu sözleri öne çıktı. Ataç; 'Başladığımızda suçlamalar yapıldı. Dalgalar geçildi. En yakınımızdakiler bile eleştirdi. Ama hiçbir zaman direncimiz kırılmadı. Bugün sempozyumumuz dünyada rakipsiz bir konuma geldi. Artık örnek alınıyor, taklit ediliyor Biz bundan asla rahatsızlık duymuyoruz. Hatta örnek alınmaktan dolayı mutlu bile oluyoruz' dedi. Ataç'ın bu konuşmasını dinlerken 18 yıl öncesini hatırladım. Gerçekten şehir olarak 18 yıl önce Ataç'a haksızlık ettik. İnsanların büyük çoğunluğu bu sempozyumu küçük gördü. Hatta onunla birlikte yola çıkan dava arkadaşlarının da kapalı kapılar ardında 'Ahmet Ataç toprakla oynuyor' diyerek bu sempozyumla dalga geçtiklerine şahit olduk. Ama zaman Ataç'ı haklı çıkardı. O'nun vizyonunun ne kadar geniş olduğunu gözler önüne serdi. 18 yıl önce bu etkinliği küçümseyip, dalga geçenler bugün Ahmet Ataç'ın ne kadar doğru bir iş yaptığının hakkını veriyor. Ataç sayesinde Eskişehir bu sempozyum konusunda Dünya da rakipsiz. Daha önce de yazdığım gibi Ataç pişmiş toprak kültüründe Eskişehir'i Dünyada bir marka yaptı.

5 BİN YIL SONRA
Ataç, Esenyurt eski Belediye Başkanı Gürbüz Çapan'ın kendisini telefonla aradığını söyledi. Çapan; 'Ahmet hala Pişmiş Toprak Sempozyumunu yapıyor musun' diye sormuş. 'Yapıyoruz' yanıtı sonrasında Ataç'ı tebrik eden Çapan; 'Belki 5 bin yıl sonra Eskişehir'in üzerindeki topraklar açıldığında sizin eserleriniz ortaya çıkacak ve insanlar Tepebaşı'nda oturanları merak edecek' demiş. Her yıl olduğu gibi yine birçok sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapacak olan sempozyum; 2 Eylül tarihinde İsmet İnönü 1 Caddesi Kılıçoğlu Plaza önünden, Eskişehir'in Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 97. yılı dolayısıyla düzenlenecek askeri merasim bando takımı eşliğindeki kortej yürüyüşü ile başlayacak. Kortej yürüyüşünün ardından saat 20.30'da ise Eti eski fabrika alanındaki konserde Türkiye'nin sevilen rock grubu Manga, Eskişehirlilere unutulmaz bir akşam yaşatacak. Öte yandan sempozyumun açılış töreni, 8 Eylül tarihinde saat 19.00'da gerçekleştirilecek ve törenin ardından efsane sanatçı Alpay, kent halkı ile buluşacak.
-----------------------------------------------------
FOTO ŞAKA

AK Parti MKYK Üyesi Harun Karacan:
Nabi Hocam trafikten dolayı biraz geciktim.
AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı: Harun Bey siz trafiğe falan takılmayıp erken gelin. Söz sizden önce ben konuşacağım!..
--------------------------------------------------
FIKRA
AVUCUN BÜYÜK

Kayserili bir çocuk annesiyle kuruyemişçinin önünden geçerken çocuk:
'Leblebi istiyorum' diye annesinden istek de bulunur.
Bunu gören kuruyemişçi çocuğa:
'Oradan bir avuç alabilirsin evladım' der.
Çocuk: 'Hayır' der. 'Sen verirsen alırım' der.
Kuruyemişçi çocuğa bir avuç leblebi verir ve sonra sorar:
'Neden kendin almadın da benim vermemi istedin.'
Çocuk da: 'Senin avucun daha büyük' der.