Bir zaman ölümün eşiğine gelmiş hastalarla sohbet ettim. Ara ara yapıyorum bunu. Beni gördüklerinde mutlu oluyorlar. Ziyaretlerine gelenlerin getirdiği meyve sularından zorla ikram etmeye çalışıyorlar, bazense meyveleri. Meyve suyunu içerken biraz daha fazla kalmayı, sohbet etmeyi sağlamış oluyorlar. Yine gelirsin değil mi diye defalarca soruyorlar. Bazen gittiğinizde o yatağın boş olması canınızı acıtıyor. Elinizdeki çiçekleri olanca hızınızla uzaklara atasınız geliyor.
Benim bitmeyen sorularım, onların anlatmaktan bıkmadığı hatta haz aldığı cevapları var.
Hayatı sil baştan yaşasaydınız neler yapardınız?
Pişmanlıklarınız neler?
Erkeklerin cevapları:
  • Ailem ve çocuklarımla daha çok ilgilenirdim.
  • Eşime layık olmaya çalışırdım. O hep iyi bir eş olmaya çalıştı. Bense sadece eve para getiren bir eş oldum.
  • Eşimi sık sık aldattım ve çok pişman oldum.
  • Anneme babama layık bir evlat olmak isterdim.
  • Daha çok kendime zaman ayırırdım.
  • Eşime zaman ayırırdım. Ben gezerken, çocuklarıma hem anne hem baba oldu.
  • Eşim benim için eğitimini yarıda bıraktı. Bense boşanıp tekrar evlendim, ikinci eşimde hayatını beni mutlu etmek için harcadı. Onun da hayatını mahvettim. Hayatı sil baştan yaşasaydım ikinci evlilik yapmazdım.
  • Gördüğüm bildiğim doğruları, görmemezlikten gelmezdim.
Neden aldattınız?
  • 'Eşimi çok seviyorum. Eşim evimin sultanı, o köşede duracak. Birkaç tane de kenarda sevgilim olacak derdim. Yanlış düşünmüşüm.'
***

Çoğunlukla pişmanlıklar aileye karşı ilgisizlikle alakalı. Ölümün eşiğine gelmeden, onların yaşadığı pişmanlıkları yaşamak istemiyorsanız. Ailenize her zamankinden daha fazla zaman ayırın.
Eğer erkek bencilse sorun başlayacaktır. Evine zaman ayırmama gerekçesi de hazırdır. 'Ben zaten çocuklarım ve senin için çalışıyorum, ekmek aslanın ağzında, hayatı kolay mı zannediyorsun.'
Aslında çok zor değildir. Hem iş hem ev başarısını beraber götürebilir. Özellikle kendisini iş başarısına odaklamış bir erkekse, eşine zaman ayırma konusunda zorlanır.
Aldatmak ve doyumsuzluk!
Eşine nasıl olsa ulaşmıştır. Onun için ulaşılmayan cazip gelmeye başlar, ona da ulaşsa bir süre sonra ondan da bıkıp başka arayışlara girecektir. Kadınlara daha fazla zarar vermekten vazgeçin. Eşinizi çok sevin.

Kıskandırmak!
Bazen aldatmak teşebbüsü, eşine beğenilebilir olduğunu göstermek, kanıtlamak, kıskandırmak için yapılabilen bir eylemdir.

İlgi duyduğunuz kadını görmeyebilirsiniz!
Başka bir kadına ilgi duyuyorsan eşin gelsin aklına, senin için her türlü fedakarlığı yapan eşin. Bir zamanlar eşine de ilgi duyuyordun. Demek ki ilgi duyduğun kadını elde etsen bir süre sonra sıkılacaksın.
İlgi duyduğun kadını köşe bucak takip etmek yerine, evine gidip eşini takip etmek en güzelidir. Belki de senin kıyafetlerini ütülüyordur ya da senin için yemek yapıyordur. Onun ütülediği kıyafetle başka kadınları kazanmaya çalışmayın.
Belki size ilgi duyduğunuz kadın daha güzel gelebilir. Güzellik bir zaman sonra bitecektir. En güzel kadın eşinizdir. Yeteri kadar ilgilenirseniz, ondaki güzelliğin kimsede olmadığını fark edeceksiniz.

İlgi!
Evini restoran ya da otel gibi kullanan erkek eve geldiğinde hal hatır sormayı bile ihmal edecektir. Bütün gün çocuklarla, mutfakla uğraşan kadın kendine değer verilmediğini düşünecektir. Evlilikte insanlar birbirlerine ilgilerini yitirirlerse başka şeylere yönelebilirler. Eşinizle yeteri kadar ilgilenirseniz ona değerli olduğunu hissettirirseniz, mutlu kadın olacaktır. Bu da size yansıyacaktır.

Sadakat!
Evlilik iyi günde kötü günde sadakat yeminidir. Aldatabildiğin insan, kandırdığın insandır. Burada saygıdan söz edemezsiniz. Saygı duymadığını sevmez sinde zaten. Sadakatsizlikle evliliğin temelini çökertmiş oluyorsun. Hatalar insan içindir. Temeli çökertsen bile yeniden yapmak senin elinde, hem de daha sağlam temeller üzerine.

Eşinizi çok sevin kadın sevdikçe güzelleşir!
Mutluluğu dışarda aramak yerine, eşinizi her zamankinden daha çok sevin, bunu sadece sözle değil davranışlarınızla da hissettirin ki, kadın hem duygusal, zihinsel ve fiziksel anlamda güzelleşsin mutlu olsun ki sizde mutlu olun. Sizi de mutlu etsin.

Türk kültüründe, örfünde kadın her zaman el üstünde tutulur. Cengiz Han'ın eşi için söylediği 'Ben sizin Han'ınızım. Bu da benim Han'ım' kelimesi bile kültürümüzde kadına verilen değeri gösterir.

KADIN EVİN HAN'IDIR.