Eğitimin en önemli parçası olan bu dönemde aileler zorlanmakta haklılar. Sadece eve yakın olan bir yeri seçmek değil gerçekten güvenerek ve inanarak seçilen bir okula gitmek birçok şeyin başlangıcı olabilir. Gelen sorulardan bazıları Eskişehir'de anaokulu seçiminde yaşanan sıkıntılardan bahsediyor. Eğitim süreci hassasiyetle alacağımız kararların çizgisinden yıllarca gideceğimiz bir süreçtir aslında. Arkadaş ortamı, öğretmen kalitesi ve diğer fiziki ortamların hepsi belli bir zemin hazırlayıp temel oluşturacak ve büyük ihtimalle de bu yapı değişmeyecek. Eğitim, doğumla başlayıp hayat boyu devam eden bir süreçtir.
Hayat boyu sürecek öğrenmenin temelleri ise ilk altı yaşta, yani erken çocukluk döneminde atılır. Bu dönemde çocuklara kaliteli bir eğitim verilmesi ve olumlu çevre şartları sunulması çocuğun fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal gelişimini desteklemede çok önemli rol oynar. Erken çocukluk eğitimi ilk olarak aile de başlar. Aileden sonra, okul öncesi eğitim kurumları çocuğu toplumsal yaşama hazırlamada aileyi desteklemektedir. Okul öncesi eğitim kurumları, çalışan anne babaya destek olup, çocuk bakıcılığı görevinin üstlendiği bir yer değildir. Çocukların fiziksel, sosyal, duygusal ve bilimsel gelişimlerini en sağlıklı şekilde geçirmesini, onları gelecek eğitim basamaklarına hazırlamayı, kendini ifade eden, yaratıcı yönlerini ve becerilerini ortaya koyan sosyal bir birey olarak yetişmesini ve aileyi okul öncesi eğitimi konusunda bilgilendirmeyi amaçlayan eğitim kurumlarıdır.
UNICEF, okulöncesi eğitim kurumlarını 'yaşama en iyi başlangıç' yeri olarak görüyor ve çocuklar için yaşamsal önemde olan bu dönemeçte, onlara eşit haklar verilmesi gerektiğini savunuyor.
Peki, yaşama en iyi başlangıç yerinde okulöncesi eğitim nasıl olmalıdır? Öncelikle anaokulu çocuğu bilgiyle yükleme yeri değil, çocuğun ilköğretime başlandığında bilgiyi öğrenmesi için gerekli becerilerin kazandırıldığı ve çocukların gelişimlerinin desteklendiği yerdir. Okulöncesi eğitimi dendiğinde, 'eğitim' akademik bilgi gibi anlaşılıyor. Okulöncesinde 'eğitim', çocukların duygusal, sosyal, fiziksel, zihinsel gelişimlerini desteklemek için fırsatlar yaratmak anlamına gelir. Anaokulu, çocuklara bir şeyler öğretme endişesiyle yoğun dergi çalışmalarının verildiği, çeşitli branş dersleriyle çocukların sıkıldığı bir yer değil; çocukların potansiyelinin ortaya çıkarıldığı ve yaş gurubuna uygun oyunlarla çocukların gelişimlerinin desteklendiği ve mutlu edildiği bir kurumdur.

Öğretmen:
Anaokulu seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli kıstas öğretmendir. Okul öncesi dönemde öğretmenin önemi tartışılmaz. Okulun fiziki şartları ne kadar iyi olursa olsun, program ne kadar dikkatli hazırlanmış olursa olsun, çocuklarla bütün gün beraber olan, programı uygulayan öğretmendir.Ogretmenin tecrübesi bu kritik dönemde çok önemlidir.

Programın Kalitesi ve Geliştirilmesi:
Okul öncesi eğitim kurumlarında uygulanan çeşitli eğitim modelleri vardır. Bu eğitim modelleri farklı kültürlerden geldikleri için bizim kültürümüzde uygulandığında problemler ortaya çıkabiliyor. Ayrıca her eğitim modeli artılara ve eksilere sahiptir. Tek bir eğitim modeli yerine her eğitim modelinin kültürümüzle ve eğitim felsefemizle uyumlu yönlerini alarak kendi kültürümüze uygun hale getirmek gerekiyor.

Ayrıca;
Ölçme, değerlendirme ve geliştirme, pedagog danışmanlığı, okul-aile işbirliği, okulun fiziki şartları, bahçesi ve spor salonu, güvenliği de en önemli incelenmesi gereken konulardandır. Bu havuzu dikkatle inceleyip karar vermeden önce çocuğunuzun yapısı, özel durumları ve öğrenme alışkanlıklarını da göz önünde bulundurarak karar vermek en doğrusudur. Tüm Eskişehir'e yaklaşan yeni öğretimi yılına doğru kolaylıklar ve başarılar dilerim. Gerek eğitim camiası gerek ailelerin el ele olabildiği bilinçli güzel günler temennisiyle...