Evet, Eskişehir, geçtiğimiz 31 Mart'ta yapılan yerel seçimlerde,
Nasıl bir şehir, nasıl belediye başkanları ve nasıl bir yerel hizmet anlayışı istediğini açıkça gösterdi…
Çıkan sonuçları,
Gerek 2014 yerel seçimleri, gerekse 24 Kasım 2018 milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarıyla karşılaştırmak, bize bir takım şeyleri gösterecek olsa da, bunun sayısal bir kalabalıktan öte bir anlamı olmayacak…
Ama yine de birkaç noktayı özetlemeden geçmemek gerekiyor…
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen,
31 Mart seçimlerinde Odunpazarı Bölgesi'nden 133 bin 491 oy aldı…
Bunun içinde ittifak yapılan İYİ Parti oyları da var…
Recep Tayyip Erdoğan ise,
24 Haziran 2018 seçimlerinde Odunpazarı'nda içinde ittifak yapılan MHP oyları ile birlikte 114 bin 679 oy almıştı…
Yani,
Büyükerşen'in Odunpazarı'ndaki oyu, Erdoğan'ın Odunpazarı oylarından 18 bin 812 fazla…
Gelelim Kazım Kurt'a…
Kazım Kurt'un Odunpazarı'nda aldığı oyu,
Hem milletvekilliği hem de cumhurbaşkanlığı oylarıyla karşılaştırırsak…
Erdoğan'ın MHP ile birlikte Odunpazarı'nda aldığı oy, yukarıda da belirttiğimiz gibi 114 bin 679…
Kazım Kurt'un yalnızca CHP adayı olarak (İYİ Parti aday gösterdiği için) aldığı oy ise, 120 bin 394…
Yani, Erdoğan'dan 5 bin 715 oy fazla…
Milletvekilliği seçiminde ise, karşılaştırma şöyle;
CHP Odunpazarı'nda 91 bin 901 oy almış…
Ortada İYİ Parti ile yapılan ittifak falan yok…
Aynı şekilde Kazım Kurt, İYİ Parti ile ittifak yapılmamış haliyle aldığı oy 120 bin 394…
2018 CHP oyları ile aradaki fark 28 bin 493…

***

Elbette burada söylemeye çalıştığım şey,
Kazım Kurt'un kendi partisi olan CHP'nin bile oylarının üzerine çıktığı değil…
Zira böyle bir şeyi başta Kazım Kurt kabul etmez…
CHP'nin Odunpazarı'nda aldığı, dolayısıyla da CHP ve sol seçmenin varlığının gerçek büyüklüğü bu rakamlarda gizli…
Yılmaz Büyükerşen'in ve Kazım Kurt'un Odunpazarı'nda 31 Mart'ta aldıkları oy…
Yılmaz Büyükerşen yüzde 53,5…
İYİ Parti ile birlikte…
Kazım Kurt'un oyu ise, 48,44…
İYİ Parti hariç…
İYİ Parti'nin yüzde 3,80'lik oyunu da katarsanız 52.24…
Bu rakamlar bize şöyle bir sonuç gösteriyor;
CHP Odunpazarı'nda tek başına, AKP ve MHP'nin toplamından daha yukarıda…

***

Tepebaşı ise,
O kadar net ve o kadar parlak ki, herhangi bir değerlendirmeye, herhangi bir rakam kalabalığına meydan bırakmıyor…
Tepebaşı'nda,
Ahmet Ataç varsa sorun yok…
Aynı,
Büyükşehir'de Yılmaz Büyükerşen varsa, sorunun olmadığı gibi…
Ki,
Bu seçimin ardından aynı şeyi Odunpazarı ve Kazım kurt için de rahatlıkla söyleyebiliriz…
Bu da bize, şöyle bir sonuç da getiriyor…
Eskişehir'de CHP varsa,
Büyükerşen, Ataç ve Kurt varsa; sorun yok demektir…

***

Bazı kesimler,
31 Mart yerel seçim sonuçlarını Eskişehir açısından;
'Eskişehir değişimi istemedi' şeklinde yorumladılar…
Elbette bu, onların görüşüdür ve saygı duyulması gerekir…
Ama dikkatlerden kaçmaması gereken husus şu;
'Eskişehir değişimin değişmesini istemedi…'
Zira Eskişehir,
'Zaten 20 yıldır bir değişim, dönüşüm ve gelişim sürecinin içinde…'
İçinde bulunduğu değişim sürecinin değişmesini istemek, zaten eşyanın tabiatına aykırı…
Eskişehir'in ve Eskişehir halkının sanki yeniliğe kapalı, değişime kapalı, tutucu, sabit bir anlayış içinde bulunduğunu, bunu özellikle korumaya yönelik bir tercihte bulunduğunu ima etmeye çalışmak bile, bu şehre haksızlık yapılması demektir…
Eskişehir, değişime karşı çıkmıyor;
Eskişehir içinde bulunduğu değişim sürecinin sekteye uğramasını istemiyor…
Konu bu kadar basit…

***

Artık şöyle bir yargıyı ortaya koymakta, hiçbir sakınca yok…
Eskişehir,
20 yıldır, yani 1999 yılından bu tarafa, ısrarla koruduğu, kolladığı bu süreci, bundan sonra da değiştirmeden teyit ettiğinin yani onayladığının altını çizmiştir…
Bu yeni dönemde,
Bu süreci onaylayan, onaylamayan, oy veren vermeyen her Eskişehirli,
Siyasetin çirkin ve ayrıştırıcı yüzü,
Uzlaşmayı değil, zıtlaşmayı,
Ortak hedeflerde birleşmeyi değil, ne pahasına olursa olsun ayrışmayı,
Bu şehre yapılacak hizmeti teşvik etmeyi değil engellemeyi hedef almasının önüne geçerse,
Çok ama çok şey kazanacağının farkında…
Bu şehrin değişen, gelişen, zenginleşen kimliğinden yalnızca belli bir siyasi kesim ya da ona oy verenler mi yararlanıyor?
Daha açık söyleyelim;
Bu zenginleşmeden yalnızca CHP'ye oy verenler mi yararlanıyor?
Hayır…
Herkes, her Eskişehirli yararlanıyor…
Esnaf, tüccar, sanayici, ev sahibi…
Herkes, herkesim…

***

Eminim,
Yılmaz Büyükerşen'in de en büyük dileği, hedefi ve temennisi bence budur…
Yılmaz Büyükerşen'in,
Bazı konularda değerlendirme yaparken en önemli kriteri,
O kişinin hayat görüşü, hangi partiye oy verdiği, kendi özel yaşamında nasıl yaşadığı değil, bu şehre yani Eskişehir'e nasıl baktığıdır…
Bu şehri ne kadar sevip sevmediği,
Siyaseti bu şehrin geleceği ile ilgili konulara ne kadar karıştırıp karıştırmadığıdır…
Eskişehir'i seven, sahiplenen, kendi ve ailesinin geleceğini bu şehrin geleceğinde gören herkesle birlikte, beraber, bir arada olmaya hazır olduğuna eminim…
Yukarıda söylemeye çalıştığım gibi…
Yeter ki,
Siyasetin çirkin yüzü, bu şehri seven insanları birbirlerinden ayırmasın…