Bilindiği gibi Türkçe sözlükte 'Siyaset (Politika): Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış…' anlamında açıklanıyor.
Değişmeceli (mecazi) anlamda ise siyaset sözcüğüne 'seyislik (at yönetimi), çok yüzlülük…' gibi çeşitli anlamlar yüklenebiliyor.
Bu arada, ülkemizde 'siyaset kalitesi' ve 'siyaset dili' yerlerde sürünmektedir…
Sanki siyasetin gerçek anlamı değil, değişmeceli anlamları sarmış toplumumuzu…
Geliniz, güncel siyasetin Eskişehir yerel siyasetine yansımalarından seçtiğimiz bazı kesitleri, bilim ve demokrasi ilkeleri doğrultusunda sizlerle birlikte irdelemeye çalışalım.
İKTİDAR ESKİŞEHİR'E ÇARPIK BAKIYOR…
Günümüzde 'RTE/ AKP/ MHP Bloğu' olarak görünüm kazanan siyasal iktidarın öne çıkardığı 'Partizan devlet' uygulamalarının yarattığı tipik sorunlar Eskişehir'de üst boyutta yaşanıyor.
Partizanlığı 'beka sorunu' haline dönüştüren iktidar, muhalif belediyeciliğin örnek öncüsü olan Eskişehir'de, 'partizanlık' konusunda harikalar(!) yaratıyor…
Örneğin:
  • Bir devlet/ hükümet işi olan 'Eskişehir Çevre Yolu' yıllardan beri bir türlü yapılmıyor…
  • Eskişehir'de yapılacak devlet yatırımlarında belediyelerle işbirliği yapılmıyor…
  • Eskişehir'deki 'her şeye' büyük zararlar vereceği açık olan 'Alpu Termik Santrali Projesi' ısrarla sürdürülüyor…
  • Merkezi yönetim, belediyelerin görevi olan 'Millet Bahçesi, Kıraathane…' gibi işlere soyunarak işgüzarlık yapıyor…
  • 'İmar planları, kentsel dönüşüm' gibi uygulamalarda belediyelere zorluklar çıkarılıyor…
  • Merkezi iktidar bloğunun yerel siyasal birimleri, belediye meclislerinde Eskişehir'in zararına olan tutumlar sergiliyorlar…
  • Eskişehir'deki merkeze bağlı kamu yöneticileri, partizanlık konusunda Cumhuriyet tarihimizi utandıracak tutum içindeler…
Özetle, 'Merkezi iktidar, Eskişehir'de kendi yapacağı işleri savsaklıyor, belediyelerin yapacağı işlere ise engeller çıkarıyor…'
Oysa her şeye rağmen, Eskişehir çağdaş kentleşme alanında Türkiye ve dünya çapında harikalar yaratıyor.
Örneğin, son verilere göre:
  • Eskişehir, 'Dünyanın En Güvenilir Şehirleri' sıralamasında '10. sırada (Türkiye'de 1. sırada)' yer almıştır.
  • 'Öğrenci Dostu Üniversite Şehirleri' sıralamasında, 'Eskişehir 1. Sırada' yer almaktadır.
Ve sözün özü, 'RTE/ AKP/ MHP İktidar Bloğunun' Eskişehir'de sergilediği çarpık partizan uygulamalar: 'Demokrasiye, hukuka, siyaset bilimine, etik kurallara ve Eskişehirlilik bilincine tamamen aykırıdır…'
CHP'DE 'BELEDİYE- PARTİ ÖRGÜTÜ İLİŞKİLERİ'
Türkiye'de 'Tek adam sisteminin belediye ilişkileri' artık iyice ayyuka çıktı.
'Tek adam'; istediği kişileri aday yapıyor, istemediği belediye başkanını görevden alıyor, istediği belediyeye ödenek veriyor ya da vermiyor…
Ne acıdır ki böyle bir 'kötü' anlayış hala bu ülkede ciddi oy desteği bulabiliyor…
'Kötü, örnek olmaz…' derler ama ne yazık ki bizim ülkemizde oluyor.
Son yıllarda merkez siyasetimizden oluşan 'Partili cumhurbaşkanı, partizan devlet uygulamaları, kamu yöneticilerinin partizanlaşması…' gibi kötü örnekler; ne yazık ki CHP'yi ve diğer muhalif partileri de etkiler oldu…
CHP'nin yönetiminde olan bazı belediyelerde 'Belediye- Parti ilişkilerinde' sorunlar yaşandığı sıkça kamuoyuna yansıyor.
***
Bu sorunların özüne inmeden önce, son 25 yılda Eskişehir'de oluşan 'başarılı belediyecilik' hakkında kısa bir değerlendirme yapalım.
Açıkçası, Eskişehir'de oluşan başarılı belediyeciliğin temelinde 'Yılmaz BÜYÜKERŞEN' adında simgeleşen 'Çağdaş Belediyecilik ilkeleri' yatmaktadır.
Eskişehir'de özellikle 2014- 2019 dönemindeki başarıya, 'Yılmaz BÜYÜKERŞEN, Ahmet ATAÇ, Kazım KURT' isimleri üzerinde 'Muhteşem Üçlü' olarak simgeleşen 'Sosyal demokrat belediyecilik' damgasını vurmuştur.
31 Mart seçimlerinden önce, 'Muhteşem Üçlü' arasındaki 'uyumlu ilişkilere duyulan güven' , seçim sonuçlarının en önemli etkenidir.
Bu 'Muhteşem Üçlü' imgesi korunmalı ve geliştirilmelidir.
Kabul edilmelidir ki, bugün Eskişehir'de CHP'nin başarılı olmasının altında yatan temel etken, 'başarılı belediye yönetimleridir.'
Elbette ki bu güzelliklerin oluşmasında, CHP'nin Genel Merkez ve Eskişehir İl Örgütleri düzeyindeki etkenler de yok sayılamaz.
Ortada bu gerçekler dururken, Eskişehir'de belediyeler ve CHP örgütleri arasındaki ilişkilerde tartışmalar yaratmak; aymazlıktır.
Aksine, bu konudaki işbirliğinin geliştirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.
Bu konuda ilk akla gelen ise 'Belediye başkanlarının parti içi işlere karışmamalarıdır…
Çünkü tıpkı 'Partizan cumhurbaşkanının' yurttaşları rahatsız etmesi' gibi, 'Partizan belediye başkanı' kavramı da rahatsızlık vericidir…
Eskişehir'de bu konuda özellikle Kazım KURT'un, 'CHP'nin parti içi işleyişinde etkili olma konusunda azimli ve kararlı olması…', bencileyin partizanlıktan anlamayan(!) birçok Eskişehirliyi rahatsız etmektedir.
Bu arada, 'Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nde Yılmaz BÜYÜKERŞEN'den sonra ne olacak?...' gibi, bazı çevrelerce ikide bir gündeme getirilen anlamsız ve kalitesiz polemikler ise Eskişehirlilik bilincine hiç yakışmamaktadır…
Bu tür tartışmalara bir de 'CHP Eskişehir İl Örgütünün Kayyum Çıkmazı…' gibi bir tartışma eklemek, aymazlığın da ötesinde bir sorumsuzluktur.
Çünkü 'CHP İl Kongresi tüzüksel/ yasal/hukuksal bir sorun değil; siyasal bir sorundur…'
Dileriz, CHP Genel Merkezi tarafından 25- 27 Temmuz 2019 günlerinde düzenlenecek 'CHP Belediye Başkanları Afyon Kampı'nda, 'CHP'li belediyelerin birbirleriyle ve parti örgütleriyle ilişkileri' konularında somut kararlar/ projeler üretilir.
*****
Yeğenlerimiz Sevgi ve Kazım TOKAT'ın oğulları Anıl ile YALÇIN ailesinin kızları Çağla; geçtiğimiz Pazar akşamı yapılan coşkulu bir düğünle yaşamlarını birleştirdiler.
Genç çiftlere ve tüm yakınlarına mutluluklar diliyoruz.
Sağlıkla, sevgiyle ve dostlukla...