Hepimiz hatırlıyoruz…
Unutmamız mümkün değil…
4 Haziran Pazar günü, Eskişehirspor-Göztepe maçı…
Süper Lig'e yükselecek son takımın belirleneceği maç…
Maç için Antalya'ya giden 15 bini aşkın taraftarın yanı sıra Eskişehir'in gözü kulağı Antalya'daydı…
Ama olmadı, Göztepe'yi yenemedik, Süper Lig'e çıkamadık…
Bu acı hatıranın içinde, unutamayacağımız başka bir şey daha vardı…
Maç sırasında,
Her iki taraftarın da bulunduğu tribünlerden sahaya atılan meşale ve sis bombaları nedeniyle maç, ilk yarı 17 dakika, ikinci yarı ise 11 dakika uzamıştı…
İşte bu maçtan tam 74 gün sonra, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla, Eskişehirspor ve Göztepe taraftarlarından toplam 58 kişi gözaltına alındı…
Evleri sabahın erken saatlerinde basıldı, apar topar alınıp götürüldüler…
Sosyal medyadaki görüntülere göre,
Emniyete kelepçeli getirilip, kelepçeli çıkarıldılar…

***

Şurası bir gerçek ki,
Statlarda ve özellikle tribünlerde yaşananlar, tehlike sınırlarını çoktan aştı…
31 Mayıs'ta Eskişehir'de oynanan Başakşehir-Konyaspor maçında yaşananlar…
Tribündeki taraftarlar direkt diğer taraftarlara müdahale etmişlerdi…
4 Haziran'da Antalya'da oynanan Eskişehirspor-Göztepe maçı…
Taraftarların kesinlikle birbirlerine müdahaleleri yok…
Bir saldırı yok…
Burnu kanayan bir taraftar bile yok…
Ne var?
Sahaya inanılmaz sayıda atılan meşale ve sis bombası var…
Normal mi?
Elbette değil…
Peki 6 Ağustos'ta Samsun'da oynanan Beşiktaş-Konyaspor maçı…
Sahaya giren mi ararsınız, yoksa sahaya 'kelebek' diye tabir edilen sustalı türü bıçak atanları mı?
Maç bitiminde seyircilerin sahaya girmesini ise saymıyoruz bile…
Bunlar hemen aklımıza geliveren son dönemdeki maçlar…

***

Tribünlerde yaşanmaya başlayan olayların sınırları aşmaya başlaması üzerine gereken önlemlerin arttırılması, gerekli önlemler alınamayınca ya da işe yaramayınca kameralardan izlenerek sorumluların tespit edilmesi ve hukuki yola başvurulması, gerekli, doğru ve üzerinde tartışılmaması gereken bir işlem olabilir…
Ancak,
Bu işlemin yalnızca Eskişehirspor-Göztepe maçı için yapılması ve gözaltına alınan taraftarların 'örgüt üyesi' olmakla itham edilmeleri inanılır gibi değil…
Bir taraftan,
Hukuk, yasa, suç… gibi kavramlara yakalanıyorsunuz…
Ama bir taraftan da,
Sanki tüm ülkeye ve tüm takımların taraftarlarının 'kulaklarına küpe olması için' yapıldığı izlenimi yaratan bu uygulamada neden Eskişehir ve İzmir takımlarının taraftarlarının seçildiği sorusu akıllara gelmiyor değil…
Başakşehir, Konya ve Beşiktaş takımlarının ve taraftarlarının bu işten muhaf tutulmaları, eğer ortada bir 'suç' varsa, son dönemde yaşanan bu maçlar neden görmezden geliniyor?
Anlamaya çalıştığımız şey bu…
Önümüzdeki günlerde, bizi aydınlatacak gelişmeler olur mu bilmiyoruz…

***

Şu da bir gerçek ki,
Tribünlerde düzen ve güvenliğin sağlanmasının birinci koşulu,
Kameralara bakıp, düzeni ve güvenliği bozanları bulup cezalandırmaktan önce, önleyici güvenlik önlemlerini gerektiği şekilde almak ve uygulamaktır…
O kelebek sustalıyı atanı bulmak elbette önemlidir ama ondan önce yapılması gereken,
O bıçağın o stada nasıl girdiğini bulmak ve bunu önlemektir…