Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu öğrencisiyken 1986 yılında başladığım gazetecilik yaşantımın son 17 yılını Eskişehir'de geçirdim…
2003-2020…
Kimler geldi geçti…
Kimi mesleği bıraktı, kendisine başka bir şehirde başka bir hayat kurdu…
Kimi, bizi bu dünyayla baş başa bırakıp gitti…
Birçoğumuz hala buradayız…
Genç meslektaşlarımızla birlikte, birbirimize yeni şeyler öğreterek, birbirimizden yeni şeyler öğrenerek devam ediyoruz…
Son 30 yılda, her alanda olduğu gibi, gazetecilik ve basım teknolojisi de baş döndüren bir hızla değişti…
Tipo baskı yapan matbaa makinelerinin etrafa yaydığı ağır kurşun kokusunu hala hatırlıyorum…
Kurşun kokusuyla birleşince insanın ruhunu serinleten mürekkep kokusunu da…
Zaten, eskiler derdi ki,
'Mürekkebin kokusunu bir aldın mı, bir daha bu işten dönüş yoktur…'
Öyle bir an geliyor ki,
Hem mürekkep kokusu yüzünden,
Hem de 'elimden başka iş gelmez' içgüdüsüyle, yılların nasıl akıp gittiğini anlamıyorsunuz bile…
Gazeteciyi herkes sever görünür ama hiç kimse sevmez…
Yüzünüzü görünce boynunuza sarılır,
Sırtınızı dönünce hareketi çekerler…
Neyse…
***
Ülkenin hemen tüm sektörlerinde olduğu gibi,
Basın ya da genel adıyla söyleyelim, medya sektörü de son derece sıkıntılı günler geçiriyor…
Kağıt üretmeyen bir ülkede gazete çıkarmak her babayiğidin harcı olmasa gerek…
Bugüne kadar, (yaklaşık 2 yıldır) aşırı maliyetlere karşı direnen Eskişehir'deki gazetelerin sahipleri, ortak bir kararla sayfa sayılarını 16'dan 12'ye düşürdüler…
Belki de ilerleyen zaman içinde,
'Haftada bir gün çıkmama' kararı hayata geçirilecek…
Bu tür kararlar,
Hem gazete sahipleri, hem biz, gazete çalışanları için hem bir prestij kaybı, hem de güvensizlik hissi yaratsa da, tamamen yok olmaktansa, küçülmeye gitmenin tek yolu…
***
Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen,
Kendisi de eski bir gazeteci ve sürekli basın kartı sahibi olarak,
Eskişehir halkını yerel gazetelere sahip çıkmaya çağırdı…
Bu hassasiyeti,
Diğer tüm belediye başkanlarının, siyasilerin, sanayici, esnaf ve tüccar kesiminin ve bu şehirdeki herkesin paylaştığına eminim…
Zira bugün,
Eskişehir yerel basını, Türkiye'nin en güçlü birkaç yerel basınından biri olarak anılıyorsa bu, gazete sahipleri ve çalışanlardan daha ziyade şehrin genelindeki sahiplenme ve destek sayesindedir…
Bu, asla gözden kaçırılmaması gereken çok önemli bir ayrıntıdır…
Bununla birlikte,
Siyasetiyle, sporu ve futboluyla, sosyal hayatıyla, sahip olduğu tüm değerleriyle birlikte 'Eskişehir'i Eskişehir yapan ana unsurlardan biri de yerel basındır…
Düşünsenize,
Yerel basının tamamen sustuğu bir Eskişehir neye benzerdi?