'19 yıldır Eskişehir siyasi yaşamında ortaya koyduğum anlayış aynı duruşla devam edecek. Eskişehirliyim. Bu şehir için üretmekten, Eskişehir'e hizmet etmekten büyük keyif alıyorum. Aynı anlayış içinde ülkem ve şehrim için üreteceğim. Belediyeler, İl ve İlçe Yönetimleri ile bugüne kadar uyum içinde oldum. Cumhuriyet Halk Partisi'nden Milletvekili olduğum takdirde partimin tüm kademeleri ile uyum içinde olmaya devam edeceğim gibi, Eskişehir'e hizmet etme adına diğer siyasi parti temsilcileri ile uzlaşı sağlama adına gerekeni yapmaktan kaçınmayacağım. Eskişehir'in vekili olarak şehrin her noktasında olacağım. Benim için vekillik sıfatından daha önemli olan Eskişehirli olmak. Bu ülkeyi yönetme kararlılığıyla ülkemiz ve şehrimiz adına en güçlü şekilde sonuç alacağımızı düşünüyorum. Ancak fazla da mütevazı olmaya gerek yok. En az 4 milletvekili ile şehrimizi parlamentoda temsil etmek istiyoruz.' Bu sözler CHP 2. Sıra Milletvekili Adayı Jale Nur Süllü'ye ait. Süllü, Muhabirimiz Meltem Karakaş ile yaptığı röportajda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Süllü, en az dört milletvekili çıkaracaklarını belirterek seçimdeki iddialarını ortaya koydu. 'Eskişehir'in vekili olarak şehrin her noktasında olacağım. Benim için vekillik sıfatından daha önemli olan Eskişehirli olmak' sözleriyle 'halkın vekili' olacağını vurguladı. CHP'nin efsane İl Başkanlarından merhum Cahit Denker'in kızı olan Süllü, bulunduğu konuma 'tırnaklarını kazıyarak' geldi. Yılmaz Büyükerşen ile birlikte kentimize 'belediyecilik adına çok önemli projeler' kazandırdı. Belediye ile CHP Örgütü arasında 'önemli bir köprü' oldu. Sosyal projelerde aktif rol alarak, Eskişehirlinin 'tanıdığı, sevdiği ve takdir ettiği bir isim' olarak hep öne çıktı. Süllü, 24 Haziran seçimlerinde sıralamadaki yeri açısından 'seçilmesi garanti olmasına' rağmen hep halkın arasında var güçüyle çalışıyor. CHP'nin 'daha fazla oy alması, daha fazla milletvekili çıkarması' için büyük emek harcıyor. Süllü'nün seçildikten sonra da kent ve ülkemiz adına büyük özveriyle çalışacağına inanıyorum...
---------------------------------------------
TERCİHLİ OYLARLA 1.SIRAYI GEÇTİ

1983-1991 yılları arasında Anavatan Partisi tek başına iktidardı. Turgut Özal, 1983 ve 1987 seçimlerini kazandıktan sonra, 1989'da Cumhurbaşkanı oldu. Dönemin TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut Başbakanlığa getirildi. 15 Haziran 1991 tarihinde yapılan Büyük Kongrede Akbulut'u yenen Mesut Yılmaz Anavatan Partisi Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı oldu. 1992 yılında yapılması gereken seçimler 20 Ekim 1991 tarihine alındı. Sandıkların kurulmasından 2 ay önce Ağustos 1991'de seçim kanununda değişikliğe gidildi. Yüzde 10'luk ülke barajı korundu, bölge barajı değiştirildi. Parti oylarının yüzde 15'i kadar tercihli oy alan adaylar listenin ilk sırasına gelebilecekti.

52 ADAY VEKİL SEÇİLDİ
Oy pusulasının ön yüzünde oy kullanılacak partilerin isim ve amblemleri ile sıralamada adı geçen adayların isimleri yazılıydı. Seçmen pusulada parti adı ve ambleminin yanı sora tercih ettiği adayın üzerine tercih mührünü vurabiliyordu. En fazla tercih işareti alan aday (diğer şartlar da gerçekleşmiş ise) milletvekili seçiliyordu. Tercih yapılmaz ise parti listesine itibar ile 1.sıradaki aday tercih edilmiş sayılırdı. 20 Ekim 1991 seçimlerinde Eskişehir'in milletvekili sayısı beş idi. Siyasi partiler bunun iki katı oranıda yani 10 ismiseçim pusulasına yazdı. Bu sistem sayesinde 20 Ekim 1991 seçimlerinde değişik partilerden 52 aday tercihlerle ön sıralara çıkarak milletvekili olma hakkını kazandı. Anavatan Partisi Eskişehir'de 1. Sıra Adayı İsmet Oktay, 2. Sıra adayı Mustafa Balcılar, 3.Sıra Adayı Hüseyin Aksoy idi. DYP üç, Anavatan Partisi iki milletvekili çıkardı. 3. Sırada yer alan Aksoy tercihli oy sistemi sayesinde halk tarafından tercih edilerek, milletvekili seçildi. 1. Sıra adayı İsmet Oktay, tercihli oy sistemi sayesinde milletvekili olamadı.

SİSTEM ERDOĞAN'I MİLLETVEKİLİ YAPMADI
1991 yılında Refah Partisi İstanbul İl Başkanı Recep Tayyip Erdoğan milletvekili adayı oldu. Seçim sonucunda Erdoğan'ın milletvekili seçildiği açıklandı. Ancak Erdoğan ile aynı partinin aday listesinde yer alan ve hemşerisi olan Mustafa Baş 'benim oyum Recep Tayyip Erdoğan'dan daha fazla, sayılmasını istiyorum' diyerek, Yüksek Seçim Kurulu'na başvurdu. Oylar sayıldı. Mustafa Baş'ın tercih oyları Erdoğan'dan fazla çıktı. (Baş'a 13 bin, Erdoğan'a 9 bin tercih oyu çıktı) Böylece mazbatası Recep Tayip Erdoğan'dan alınıp, Mustafa Baş'a teslim edildi. Bu olay belki de Türkiye siyaset tarihini değiştirdi. Tercihli Oy Sistemi nedeniyle milletvekilliği iptal edilen Erdoğan 2,5 yıl sonra (27 Mart 1994) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Üç seçim ard arda kaybeden Erdoğan, dördüncü seçimde yüzü güldü. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ona Başbakanlığa sonrada Cumhurbaşkanlığa giden yolu açtı.

KULAK VERİLDİ
Tercihli Oy Sistemi 1991 seçimlerinde bir seferliğine ortaya çıkmıştı. Bu seçimde halkın tercihine kulak verilmişti. Listenin gerisinde yazılı olan 52 adayın, liste başlarını alt edip milletvekili seçilmeleri siyasi partilerin liderlerini rahatsız etmiş ki bu sistem 1991'den sonra hiç kullanılmadı. 'Tercihli Oy Sistemi' tekrar uygulanması halinde siyasi partiler Eskişehir'deki milletvekili listesine 14 adayın ismini yazabilecek. İsmi 14.sırada olan bir aday bile daha çok çalışarak, halkın tercihiyle milletvekili olabilecekti. İsmi 1.sıraya yazılmış aday halk istemiyorsa milletvekili seçilemeyecekti. Tercihli Oy Sistemi bence önümüzdeki seçimlerde tekrar kullanılmalı. Bu sistem sayesinde Eskişehir gibi Anadolu kentleri ithal adaylardan kurtulur.
-------------------------------------------
KENDİSİ ADAYMIŞ GİBİ ÇALIŞIYOR

AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan son yıllarda kentimin en çalışkan siyasetçilerin başında geliyor. Bitmek bilmeyen enerjisiyle AK Parti'nin 'Atom Karıncası' olan Doğan, seçimlerde sanki kendisi milletvekili adayıymış gibi büyük bir özveriyle çalışıyor. Bundan dolayı sadece AK Partililerin değil, diğer parti seçmenlerininde takdirini alıyor. Doğan zaten seçim tarihi belli olmadığı günlerde de hep sahadaydı. Doğan, 'düğünlere giderek, ailelerin mutluluklarını' paylaşıyor. Cenazelere katılarak, 'insanların acısını' paylaşıyor. Halkın 'sofrasına oturarak, onlarla ekmeği' paylaşıyor. Esnafın 'dükkanını ziyaret edip,onlarla çayı' paylaşıyor. Pazarda 'alışveriş yapan insanlarla sohbeti' paylaşıyor. 1 Temmuz 2014'ten bugüne AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanlığı yapan Doğan dört yıldır hep aynı performansla ve mütevazilikle halkın içinde. 'Tarlada izi olmayanın arpada gözü olmaz' sözünde olduğu gibi, 'dört yıldır bölgesinde büyük izler bırakan' Volkan Doğan şu anda AK Parti'nin en güçlü Odunpazarı Belediye Başkan adayı konumunda.Umarım genç siyasetçi çalışkanlığının ve emeğinin karşılığını alır...
----------------------------------------------
FOTO ŞAKA

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen: Ahmetciğim söz 2019'da son kez aday olacağım. 2024'de koltuğu sana bırakacağım.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç: Hocam sanki yarın bırakacakmışınız gibi konuşuyorsunuz.
---------------------------------------------
FIKRA
DEĞİŞTİ DEMESİNLER

Biletine büyük ikramiye çikan Temel'i üç ay sonra bakkal kasap ve borçlu oldugu diğer esnaf yolda çevirmis.
-Ula Temel, sana büyük ikramiye çıktığı halde üç aydir niye borcunu ödemeysun?
Temel sırıtarak yanıtlamış :
-Zencun oldi, değisti demesunlar.