'Espri yaptık ciddiye aldılar,' dedi Başkan.
Espri de zekaya dahil. Ne demişti şair:
'telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
gittikçe genişleyen
yakılmış ot kokusu
yıldızlar inanılmayacak bir irilikte
yansımalar tutmuş bütün sahili
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
çünkü ayrılık da sevdaya dahil
çünkü ayrılanlar hala sevgili'
***
Evet!
'Ayrılık da sevdaya dahil,' demişti Attila İlhan.
Espri de zekaya dahil; zeki insanlar ancak espri, nükte yapar.
Ve ancak zeki insanlar esprinin espri olduğunu, nüktenin nükte olduğunu, şakanın şaka olduğunu anlar.
***
Hangi konuda espri yapmış Başkan?
Belediyelerin hükümet tarafından denetlenmesi konusunda!
Denetlenecek!
Şu çekirdek çitleyen eşek heykeli de espriydi biliyoruz.
Biz de onu ciddiye aldık. E okur da bizi ciddiye aldı. Bu da silsile halinde böyle devam edip gidince…
'Yazılarınızda insanları eşek yerine koymaya utanmıyor musunuz? Eşek size benzer!' diye e-mail gönderdiler, bizim 'eşek' yazılarına.
Neden?
Espri, nükte anlayışımız; hiçbir şeye tahammülümüz yok da ondan.
Oysa mizah, nükte, hiciv zeka ürünüdür. Yazının da ayrılmaz bir parçasıdır.
Nef'i, Şair Eşref, Neyzen Tevfik, Aziz Nesin, Muzaffer İzgü…
***
Muzaffer İzgü şöyle diyordu:
'Fıkra anlatıyorsun. Fıkranın sonunda eğer, sonra ne olmuş abi diyorsa bir insan…'
Yani ağzını açıp fıkrayı dinliyor ve fıkranın verdiği o çarpıcı mesajı anlamayıp,
'Eee, sonra ne olmuş,' diyorsa ya da kendini zorlayarak soğuk soğuk gülüyorsa bir insan, o insan anlayışta çok da ileri gidememiş demektir.
Ve o kişiden bir zeka pırıltısı da beklenmemelidir.
***
Zaman zaman bizim yazılardaki mizahı, şakayı da ciddiye alanlar oluyor.
Ne yapacaksın. Milletçe ağır insanlarız hepimiz.
Hani şöyle hafiften takılacak olsan… Üstelik de nazının geçtiği, tanıdık birine…
'Sen benimle dalga mı geçiyorsun!' dedi mi sopayı yedin demektir.
***
Adam büfeden sigara alacakmış.
'Ba ba bana bi bi bi bir mal mal mal…'
Büfeci araya girmiş,
'An an an anladım. Mal mal mal malbora yo yo yo yok!' demiş.
Adam büfeden uzaklaşırken, başka bir müşteri gelmiş.
'Maltepe var mı kardeşim.'
'Var kardeşim.'
'Alayım o zaman bir paket.'
Hemen geri dönmüş diğeri.
'Se se se sen be be be benimle da da dal dalga mı geç geç geçtin?' demiş öfkeyle.
Büfe sahibi,
'Yo yo yo yok be kar kar kardeşim. Be be ben o o onunla dal dal dalga geç geç geçtim,' demiş.
Şimdi benim bu şakamı da ciddiye alanlar, üzerine alınanlar, kendileriyle dalga geçtiğimi düşünenler olacak ama…
Yo yo yok be be be kar kar kardeşim. Be ben di di diğerleriyle da dalga ge ge geçiyorum ya ya yazıda.
***
Siyasileri eleştirecek olursan yazıda mizah, espri yoluyla…
Nef'i'yi an da öyle yaz yazıyı.
E öyle olunca da, memleket kurtaran ağır siyasi yazılarla insanların kafasını…
Kafasını ütülemeye devam edeceksin çaresiz.