İktidar açısından, muhalif belediye başkanlarının görevden alınmasına, tek adam rejiminin demokratik teamülleri (!) doğrultusunda neden bulmak zor değil.
Ama 'bizde FETÖ'cü yok' iddialarının ardından, iktidara ait bazı il ve belediye başkanlarını istifaya zorlamak, şüphe uyandırıyor.
Cevabı verilemeyen sorular, zihnimizi kuşatıyor.
'Bu adamlar FETÖ üyesi mi?'
'FETÖ üyelerine bilerek veya bilmeyerek geniş olanaklar sağlamış, yardım ve yataklık mı etmişler?'
'Yolsuzluk, hırsızlık mı yapmışlar?'
Bildiğin varsa ver yargıya, yargılansınlar!
'İşlerini yaparken makamlarını ve unvanlarını kötüye mi kullanmışlar?'
'Parti merkez teşkilatına veya lidere saygısızlık mı etmişler?'
Çekiver kulağını!
Parti içi disiplini işlet; ilişkisini kes, at partinden!
Öyle yapılmadı.
Oynayalım diye ortaya 'metal yorgunu' diye bir top atıldı; görevden alınanların neyin yorgunu olduğu anlaşılamadı. Tek bir mantıklı cümleyle yetindik:
'Bu arkadaşlarla seçime gidemezdik.'
***
Facebook'un bir uygulaması dikkatimi çekti.
Benzerleri var da, bendeki galiba Geo News.
Bu tür programlar bulunduğunuz bölgede deprem, sel, kontrol edilemeyen bir yangın gibi felaketler olduğunda yakınlarınıza sağ ve salim olduğunuzu bildirmenizi sağlıyor.
Benzerlerini terör saldırılarının yaşandığı günlerde de görmüştük.
Olayın yakınında bulunanlar, mesajla tanıdıklarına durumlarını iletiyor, endişeleri azaltıyorlar. Mesela:
'Ahmet iyi olduğunu bildiriyor.'
***
Facebook'a bir önerim var.
Bu uygulamanın benzerini siyasiler için de hazırlasınlar.
Öncelikle iktidarın, sonra diğer partilerin teşkilatlarında ve belediyelerinde çok kullanılacağını garanti edebilirim.
Son günlerde belediye başkanlığı, il ve ilçe başkanlığı, partizan destekle işgal edilmiş yönetici koltuklarının altında,
Tedirgin edici bir 'sismik hareketlilik' var.
Düşünsene; il başkanısın, belediye başkanısın, ya da parti inayetiyle koltuk kapmış cevval (!) bir yandaş yöneticisin;
Sabah kalkıyor, kalbin küt küt ederek makama geliyorsun. Tedirginlik var ya; sağa sola kulak kabartıyorsun. Haberleri açıp dinliyorsun.
Birkaç parti ileri geleniyle iyi niyetini, bağlılığını gösteren bir jestle telefonlaşıyor, günaydınlaşıyorsun.
Dilinden 'biat' damlıyor.
Tamam; kulağına kötü bir haber gelmedi!
Facebook ilaç gibi, önce bugün halen koltuğunda olanların sosyal medyaya verdiği 'tekmil'e bakıyorsun,
Bugün sıranın sana gelip gelmeyeceğini hemen anlıyorsun.
Tabii ki, böyle bir ortamda durumunu merak eden dost ya da düşmanlar olacaktır.
Dostların yüreğine su serpmek, düşmanları çatlatmak gerek!
Hemen akıllı telefona sarılıyor, Facebook üzerinden durum bildirimi yapıyorsun:
'Bilmem ne belediye başkanı görevinin başında olduğunu bildiriyor.'
Ya da,
'Bilmem ne il başkanı görevimin başındayım diyor.'
İyi uygulama, değil mi?
***
Sürekli değişen gündem bir öncekine ket vurduğundan, -benim gibi- aralıklı yazanların emekleri çöpe gider zaman zaman.
Belediye başkanlarının görevden alınma sırası AKP ve HDP'den, CHP'lilere atlayınca aklıma bu yazı geliverdi; paylaşayım dedim.
Her ne kadar oylumuyla 'güdük',
Zamanlamasıyla 'kadük' olsa da…