Birbirlerini gruptan tanıyan iki maymun (kahverengi Kapuçin maymunu) test odasına götürülüyor, yan yana kafeslere yerleştiriliyor.
Kafeslerinin içerisindeki taşları uzatacak, karşılığında salatalık alacaklar. Bunu 25 defa yapmaları bekleniyor.
Üzümün fiyatı salatalığa göre yüksek.
Başta her ikisi de taş verip salatalık parçası alırken maymunlardan birine salatalık uzatılıyor, diğerine üzüm. Üzüm alamayan maymun salatalığı atıyor, kafesi sallıyor, onların yemek tercihlerine göre daha iyi bir besin olan üzüm istediğini belli eden davranışlarda bulunuyor, agresifleşiyor.
Diğer maymunsa üzüm almaktan şikayetçi gözükmüyor. Sarah Brosnan'ın da katıldığı 'Maymunlar Adaletsiz Ödemeyi Reddediyorlar' çalışmasında ise; arkadaşı görevini yerine getirdiğinde ödülü ondan iyiyse tedirgin olan ve görevlerini yapmak istemeyen maymunlar var. Yani, eşitsizliğe tepki veriyorlar.
Tıpkı maymunların dünyasında olduğu gibi, insanların dünyasında da eşitliksiz olursa, o ortamda Huzur olmaz. Aidiyet duygusu olmaz. Stres, gerginlik ve performans düşüklüğü olur.
***
ABD KADIN MİLLİ FUTBOL TAKIMI OYUNCULARINDAN FEDERASYONA DAVA
ABD Kadın Milli Futbol Takımı'nın tüm oyuncuları Amerikan Futbol Federasyonu aleyhine dava açmış. Kadın futbolcular, ABD Erkek Milli Futbol Takımı'nın oyuncularına kıyasla daha düşük ücret aldıklarını ve daha kötü koşullarda çalıştıklarından bahsetmişler.
2016 yılında da ABD Kadın Milli Futbol Takımı'nın 5 oyuncusu'da bezer nedenlerle şikayetçi olmuştu.
Davacılar, kendilerine ödenen ücretin, erkek futbolculara ödenenin yarısından az olduğunu söylemişler.
***
Dünyanın neresinde olursa olsun ayrım gözetmeksizin eşit işe eşit ücret olmalı. Bu konuda erkeklerde çözümün bir parçası olmalı, tıpkı Aktör Benedict Cumberbatch gibi.
Kadın meslektaşı kendisi ile aynı ücreti almazsa o filmde yer almayacağını belitrmişti. Bizim ülkemizde de kadın hakları için mücadele eden erkekler var fakat yeterli düzeyde değil. Hemen hemen erkeklerin tamamı ben duygusundan sıyrılıp, hayatta birçok rolü üstlenen kadınlarımız için mücadele etmelidir.
'Mısır'da yayınlanan 'The Egyptian' gazetesinde yer alan ve bir askerin iskenderiye'den ailesine yazdığı mektubunda da, 15 Ağustos 1915 Pazar günü savaşa katıldık, büyük bir tepeyi ele geçirme görevi aldık. Bu arada çok can kaybı verdik. Şarapnel parçaları ve makineli tüfek mermilerinin yanı sıra, pusuda ateş eden keskin nişancı Türk Kadınları savaşçılarının amansız ateşi altında cehennemde ilerlemek gibi bir şeydi bizimkisi. Burada çarpışanların çoğu kadın ve kız kendilerini yeşile boyayıp, ağaç ve bodur bitkilerle uyum sağlamışlar.' Demektedir.'
***
Ben bu satırları yazarken üzerimde büyük bir duygu seli var.
Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni diyor müzik çalarım.
Bu gün 18 mart, kadın, erkek, çocuk demeden bize bu güzel vatanı emanet eden ecdadımızı saygı ile anıyorum. Size layık olamadığımız için affedin bizi. Hakkınızı helal edin.
Ruhunuz şad olsun.