Klasik müziği sever misiniz? Gerçekten kahvenizi yudumlarken, geçip giden hayatı sorgularken ya da hiçbir şey düşünmeyin sadece dinlenirken klasik müziğin size eşlik etmesine izin verir misin? Kültürel ihtiyaçlar listesinde ilk sırada olması gereken bir merhemdir müzik gıdasının en nezih taraflarından olan klasik müzik. Chopin denince durup tekrar düşünmeli ve derhal arşivimize eklemeliyiz. İşte en önemli noktalarıyla Frederic Chopin.

Romantik dönemin Polonyalı piyanist ve bestecisiydi. Pek az eseri istisna edilirse tamamen tek bir enstrümanı kullanarak, Mozart, Beethoven, Bach gibi en büyük besteciler arasında yerini almıştır.

Fransız göçmen Nicolas Chopin ile Polonyalı Justine'nin üçüncü çocukları olarak 1810'da Polonya'nın Varşova yakınlarında ki Zelazova-Vola köyünde doğdu.Chopin ilk müzik derslerini Polonyalı annesinden aldı ve 6 yaşına geldiğinde dehası ortaya çıkan besteci oldukça yaratıcı düzenlemeler yapmaya başladı. 8 yaşına geldiğinde Bohemyalı piyanist Zyvny'dan piyano dersler almaya başladı ve bu dönemde Bach, Mozart ve Beethoven'ın eserlerini inceledi. Ancak 12 yaşındayken öğretmeni 'artık benden öğrenebileceği bir şey kalmadı' diyerek dersleri kesti.1822'de Varşova Konservatuarı'na yazılan Chopin,Constantia isimli bir kıza aşık olan besteci, 16 yaşında ilk bestelerini sevgilisi için yaptı. Bu arada, öğrencisinin dehasını anlayan Profesör Elsner, Chopin'i 1829 yılında Viyana'ya götürerek bu müzik kentinin opera binasında iki büyük konser vermesine olanak sağladı.Ancak Viyana klasik akımın merkeziydi, Chopin'in kullandığı serbest formlar burada pek ilgi çekmedi.Bunun üzerine Chopin, 1831 yılında sadece Lizst, Berlioz gibi müzisyenleri değil aynı zamanda Hugo, Balzac gibi yazarları, Delacroix gibi ressamları buluşturan, Romantik Dönemin sanat başkenti Paris'e yerleşmeye karar verdi.Babası Fransız olduğu için, Chopin Fransa'ya alışmakta çok zorluk çekmedi.Zengin ailelerin çocuklarına piyano dersleri vererek geçimini rahatlıkla sağlayabiliyordu. Maddi sıkıntısı olmayınca büyük konser salonlarında çok az çalmış, daha çok küçük topluluklara ev konserleri vermeyi yeğlemiştir.

Fransız başkentinde Cherubini, Mendelssohn, Liszt, Meyerbeer ve Berlioz gibi ünlü müzisyenlerle tanıştı.Chopin'in ünü Avrupa'da işte bu sıralar yayılmaya başladı. 1837 yılında Liszt, Chopin'i Fransız kadın yazarı George Sand(Barones Dudevant)'la tanıştırdı. Chopin, Sand'i gördüğünde aşık olmaktan çok şaşırmıştı. 3 çocuk annesi ve kendisinden 6 yaş büyük olan bu kadın, toplumun genel kurallarını küçümsüyor, tepkisini erkek kıyafetleri giyerek gösteriyordu. Ancak zamanla aralarında oldukça tutkulu bir aşk başladı.1847 yılına kadar Fransız yazar George Sand (Barones Dudevant) ile inişli çıkışlı bu ilişki Chopin'in sanat hayatında çok verimli oldu.Ayrılığın ardından İngiltere'ye giden Chopin, bu seyahatten oldukça zayıf düşmüş olarak döndü.Aradan bir yıl geçmeden, Chopin 17 Ekim 1849 Çarşamba günü henüz 39 yaşında iken Paris'te veremden dolayı öldü. Cenazesinde kendi bestelediği Cenaze Marşı'nın yerine Mozart'ın Requiem'inin çalınmasını istedi.

Chopin'in mezarı Paris'te bulunan Pére-Lachaise mezarlığında gömülüdürÖmrünün büyük kısmını şöhretini kazandığı Paris'te geçirmesine ve klasik müzik literatüründe Fransız ismiyle anılmasına rağmen gönlü her zaman o dönem Rus işgali altındaki vatanı Polonya'da olmuştur.Sanatçının vasiyeti üzerine kalbi Varşova'da bir kilisede bulunmaktadır.