20 Temmuz1974 günü başlayan Kıbrıs Barış Harekatı'nın 43.yılını anıyoruz.
Bu yıl anma törenlerinebarış müzakereleri damgasını vurdu.
Uzlaşma konusunda son şans olarak nitelendirilen ve İsviçre'nin Crans-Montana kentinde 10 gün süren müzakereler yine sonuçsuz kaldı.
Görüşmelerde Rum yönetimi ve yandaşlarının dayatmalarına,tepeden estirmelerine(!) bakıldığında; Girit'in Osmanlı Devleti'nden koparılmasına benzer gayretler olduğunu görmek için tarihçi olmanız gerekmiyor.

'GİRİT BİZİM CANIMIZ FEDA OLSUN KANIMIZ' DİYORDUK (!)
Girit isyanı sürerken bir yandan da Türk –Yunan savaşı yapıldı(1897).
Savaş Osmanlı Devleti'nin kesin galibiyeti ile sonuçlanmasına rağmen Avrupa'nın baskısıyla, masa başında Osmanlı'nın aleyhine döndürüldü.
Batılı devletler, bugün Kıbrıs'ta yapmaya çalıştıkları gibi,Girit konusunu bir Avrupa sorunu haline getirdiler, ardından'barış' adına tavizler kopartma süreci başladı.
· Osmanlı Devleti, Girit'in özerkliğini ve Hristiyan vali yönetimini kabul etti.
· Osmanlı devleti, adada bulunan askerlerini geri çekti.
· Girit Kurucu Meclisi Girit'in bağımsızlığını ilan etti.
· 1908 yılında da Girit, Yunanistan'a bağlandığını ilan etti.

HANGİ KONULAR GÖRÜŞÜLÜYORDU?
· Kıbrıs müzakerelerinde üç ana konu üzerindekipazarlıklarda(!)uzlaşma sağlanamadı;
Garantörlük, Türk Askeri Varlığı, Toprak Paylaşımı
· Rum tarafı, garantörlüğün kesinlikle kalkmasını ve Türk askerinin Ada'dan tamamen çekilmesini istiyor.
Yunanistan, Avrupa Birliği hatta Ada'da askeri üsleri bulunan İngiltere bile bu konuda Rumları destekliyor.
Bizim Temel'in dediği gibi; 'işin kandırmacasını da' bulmuşlar; meğer çağdaş devletlerin garantörlere ihtiyacı olmazmış(!)
Bu söylem doğru olmasına doğru da, Kıbrıs'ta ki'Barbarlık Müzesi'ni uzaylılar mı yarattı?

KATAR'DA BİLE ASKERİMİZ VARKEN KIBRIS'TAN NEDEN ÇEKİLİYORUZ?
· Görüşmeler sürerken ,Türkiye'nin asker sayısını %80 oranında azaltması 'tavizi'nin bile Rumları tatmin etmediği söyleniyor.
· Yunanistan'ın çözüm için kesin şart koştuğu; 'Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Ada'dan tamamen çekilmesi' kabul edilirse,geriye bir 'darb-ı mesel' kalır;
'Havada bulut,Kıbrıs'ı ve Kıbrıslı Türkleri unut'
· Rumlar, BaştaKarpaz bölgesi olmak üzere KKTC topraklarının %19'unu daha kendileri için istiyor.
· Neden özellikle Karpaz'ı istiyorlar?
Karpaz, Kıbrıs'ın kuzeydoğu ucundan Anadolu'ya doğru uzanan, sivri ve uzun yarımadanın adıdır
İsrail liman ve sahillerinin güvenliği, Kuzey Suriye'deki Kürt kantonlarının varlığı,Doğu Akdeniz doğalgaz ve petrol alanlarının denetimi için Karpaz bölgesi çok önemli.
'Karpaz'ı dinsel açıdan kutsal bir alan olduğu için çok istiyoruz.'diyenlere Papazlar bile gülüyor(!).
'KADİFE AYRILIK' ZAMANI
· Kıbrıs sorunu; orada yaşayan soydaşlarımızın can ve mal varlıklarını korumanın yanı sıraTürkiye'nin savunma güvenliğinide doğrudan ilgilendiren bir konudur.
· Kıbrıs'ı kaybedersek; bir savaş anında Ege Denizi kolayca kapatılır ve Anadolu'yu güneyden savunmamız mümkün olmaz.
· Barış görüşmelerinden sonuç alınamadığına göre,Türkiye ve KKTC'nin önümüzdeki günlerde 'Kadife Ayrılık' da dahil hangi radikal adımları atacağına birlikte karar verme zamanı çoktan gelmiş görünüyor.

'BEŞPARMAK DAĞLARI'NIN DİLİ OLSA…'
· Kıbrıs Barış Harekatı'nın 43. yıldönümünde yavru vatandaki soydaşlarımız için canlarını veren Aziz Şehitlerimizi saygı ve rahmetle anarken Gazilerimize uzun ömürler dilerim.
Sözü; 1963-1974 arası Kıbrıs'ta yaşananları unutanlara bir
hatırlatma yaparak bitirelim;
'Eğer adada 1974'ten bu yana kimsenin burnu kanamadıysa, bu durumunTürkiye'nin garantörlüğü ve Türk Barış Gücü sayesinde
olduğunuhiç kimse unutmasın….'