Kayısı; hem tazesi hem kurusu sevilerek tüketilen bir meyvedir. Reçeli, marmeladı, püre konservesi, pestili, hoşafı, kompostosu yapılır, bazı hamur işlerinde kullanılır. Tatlı kayısı tohumları çerez olarak, yağı cilt maskesi yapımında kullanılır. Az kaloriye sahip olan kayısı A, B, C, P vitamini ile magnezyum, kalsiyum, fosfor, kükürt, bakır, krom, manganez elementlerine sahiptir. Bu vitamin ve mineral içeriği ile kayısı sağlığa çok katkıda bulunan meyveler arasındadır. Kayısıya sarı rengini veren beta karotendir. Bir avuç kurutulmuş kayısı günlük beta karaten ihtiyacını karşılayabilmektedir. A vitamininin öncü maddesi olan beta karoten karaciğerde depolanıp ihtiyaç duyulduğunda A vitaminine dönüşmektedir. En önemli karotenoidlerden beta karoten, lutein, likopen, zeoksantin kayısıda bulunmaktadır ve bunlar serbest radikallerin nötralize olmasını sağlayan güçlü birer antioksidandır.
Kayısıdaki fenolik maddeler, A vitamini, beta karoten ve C vitamini ile birlikte antioksidan etkiyi artırmakta, bağışıklık sistemini destekleyerek, vücudun enfeksiyonlarla mücadele etmesini sağlamaktadır. Ağız, göğüs, mide, kalın bağırsak, yemek borusu gibi organları kansere karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır. Flavonoidler, C vitamini ve bir karotenoid olan likopen gibi antioksidanlar yönünden zengin olan kayısı, iyi kolesterolü yükseltmekte, kötü kolesterolden kaynaklanan koroner damar hasarlarının azaltılmasına yardım ederek kalp krizi riskini azaltmakta, kılcal damar duvarlarının yapısını muhafaza ederek, kalp sağlığını korumaktadır. Kötü kolesterol ve karaciğer yağlarının oksidatif zararını engellemekte, karaciğerin kendisini tedavi etmesine destek sağlamaktadır. Beta karoten karaciğerde A vitaminine dönüştükten sonra, gece görüşü için gerekli bir pigmente çevrilmek üzere gözün retina tabakasına taşınmakta ve az ışıklı ortamda gözün iyi görmesini sağlamaktadır. A, C, E, beta karoten, lutein ve zeaksantin ile göz sağlığını korumakta, makula dejenerasyonu oluşmasını engellemeye yardımcı olmaktadır.
Yaşlılığa bağlı olarak çıkan katarakt hastalığına yakalanma riskini azaltmakta ve yaşla alakalı olan makula dejenerasyonu adı verilen görme bozukluğunu, gözdeki sinirleri güçlendirerek engellemektedir. Sebze ve meyvelerde bulunan antioksidan etkili flovanoid grup olan kateşinler yönünden zengin olduğu için romatizma, bronşit gibi iltihaplı hastalıkların tedavisine yardımcı olmaktadır. Kateşin ve epikateşinle karotenoidlerin yaptığı kanser engelleyici etkiyi daha da güçlendirmektedir. Kayısı sahip olduğu magnezyum ve fosfor ile beyin gelişimine katkı sağlamakta, hafızayı güçlendirmektedir. Sinirleri yatıştıran kayısı strese iyi gelerek uyku sorunu yaşayanlar için yatıştırıcı etkiye sahiptir. Zihinsel ve bedensel katkılarından dolayı özellikle okul çağındaki çocuklara önerilmektedir. Kayısı kan oluşumunda rol oynayan demir ve bakır açısından zengindir ve bu minerallerle kan akışı ve enerji seviyesini artırmakta ve kansızlığı engellemektedir.
C vitaminine de sahip olması bitkisel kaynaklı demirin alımını artırmaktadır. İçerdiği maddelerle cilde faydası olan kayısı, sivilce ve siyah nokta oluşumunu engellemekte, ciltte oluşan egzama gibi deri sorunlarına iyileştirici etki yapmaktadır. İçeriğinde bulunan A ve C vitamini ölü deri tabakasını uyarmakta ve yaşlanma sürecini yavaşlatıp, cildi yenilemekte ve kırışıklıktan korumaktadır. Kayısı yağı cilde uygulandığında hızla emilmekte ve cildi yağlı bırakmamaktadır. Kemik için önemli olan kalsiyum, fosfor, manganez, demir ve bakır yönünden zengin olduğu için kemik sağlığını korumakta, dişlerde çürük oluşumuna karşı direnç sağlayarak dişlerin sağlam ve güçlü olmasına katkı yapmaktadır. Kayısı içerdiği potasyum ile tansiyonun düşürülmesine yardımcı olmakta, böbrek taşlarının oluşumunu azaltmakta ve düşmesine yardımcı olmakta, kalp kasını güçlendirip, kalp ritmini düzenlemekte, antioksidanlarla buna destek olmaktadır. İyi bir lif kaynağı olduğu için bağırsakta suyu tutarak yumuşak ve hacimli dışkı oluşmasını sağlamaktadır. Kayısıdaki lifler suda çözünen liflerdir, bu lifler kötü kolestrolü düşürerek kalp hastalığı oluşma riskini azaltmakta, kolon kanserine neden olabilen kabızlığı önleyecek kadar miktarda lif içermektedir. Kayısı, K vitamini ile kanın pıhtılaşmasını sağlamaktadır.
Vücudumuza bir çok bakımdan faydalı olan kaysı, günlük şeker ihtiyacını karşılayabilmektedir. Hemen her bireyin tüketebileceği kaysı kurusu ise ara öğün için sağlıklı bir atıştırmalıktır. Ancak bu meyveyi fazla tüketmek alerjiye, ishale neden olabilmektedir. Ayrıca acı kayısı çekirdeklerinde bulunan bir madde siyanüre dönüştüğü için zehirlenmeye neden olabilmektedir bu nedenle bu çekirdeklerin tüketilmesi tehlikelidir.