AS Roma takımının efsanesi Frencesco Totti 'Bir gecede 6 kızla dışarı çıktım. Hepsini birbirleriyle aldattım ama Roma'yı asla aldatmadım'demişti. Totti bu sözleriyle hayatta en bağlı olduğu ve asla aldatamayacağı şeyin AS Roma takımı olduğunu vurguladı.

ADAYLIK TEKLİFİNİ KABUL ETMEDİ
Totti için AS Roma neyse Erman Gölet için CHP'de odur. 29 Mart 2009 yerel seçimleri öncesinde Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz
Büyükerşen, kendisine DSP'den Odunpazarı Belediye Başkan adaylığı teklif etmişti. Gölet; 'Ben CHP'liyim. CHP'den başka bir partiden aday olmam' diyerek bu teklifi kabul etmemişti. DSP Gölet'i 'ikna etme çalışmalarının uzaması' nedeniyle Odunapazarı Belediye Başkan adayını (Jale Nur Süllü) geç çıkarmıştı. Gölet CHP'nin adayı olarak seçime girmişti. AK Parti'nin adayı mevcut Belediye Başkanı Burhan Sakallı '75 bin 421 oyla tekrar başkanlığa' seçildi. DSP adayı Süllü '66 bin 982 oy' aldı. CHP'nin adayı Gölet '39 bin 481 oy alarak, seçimin kaderini' etkiledi. Sakallı 'sadece 8439 oy farkıyla' başkanlığa seçildi.

BOŞA KÜREK ÇEKİYORLAR
Gölet bu seçimde fazla oy aldığı ve Süllü'ye seçim kaybettirdiği iddiasıyla haksız şekilde eleştirildi. Yani CHP'nin adayı olarak çalışmayacak mıydı? Halktan oy istemiyecek miydi? O gün ona neden CHP'den aday oldu diyenler sonra CHP'nin saflarına katıldı. Şu günlerde bazı çevreler Gölet'i İYİ Parti'den Odunpazarı Belediye Başkan adayı yapmak için çaba gösteriyor. Hatta Gölet'e yakın olan bazı isimlerde bu işe çanak tutuyor. Ben Gölet'i 21 yıldır tanıyorum. O'nun en büyük hayali bir CHP'li olarak Odunpazarı Belediye Başkanlığı yapmaktır. Gölet CHP'den başka hiçbir partinin adayı olmaz. Olsaydı 2009 yılında DSP'nin adayı olurdu. Bugün hala Odunpazarı Belediye Başkanlığı koltuğunda oturuyor olurdu. Gölet'i İYİ Parti'den aday göstermeye çalışanlar boşa kürek çekiyor...
----------------------------------------------------------
'8 MİLYAR İNSANDAN ALACAKLISIN SEN ÇOCUK'

Yazarımız Özge Yahşi'nin yaşadığı bir olay ile ilgili kendi sosyal paylaşım hesabından yaptığı paylaşım beni oldukça duygulandırdı. Özge, Eskişehir siyaset ve eğitim camiasının tanıdığı ve sevdiği isim olan merhum Fuat Yahşi'nin kızıdır. Eşiyle birlikte Ankara'da bir yayınevi işleten Özge Yahşi, Ankara Dil Tarih Coğrafya Fatültesi'nde 'Genel Türk Tarih Bölümü'nde Yüksek Lisans yapıyor. Türk Tarihi ile ilgili araştırmalarıyla dikkat çekiyor. İçinde insan sevgisi ve vicdan olan herkesi duygulandıran olay Yahşi'nin anlatımıyla şöyle gelişti; 'Bugün, artık almam gereken kitapları aramak icin Kızılay'a gittim. Araba Erdem'deydi (Eşi), otobüse bindim. Böyle şeyleri normalde anlatmam ama, dayanamadım artık. Ulus'ta, aynı bu cenazenin başındaki çocuklara benzer kaderi paylasan bir çocuk bindi otobüse. Yol parası yok belli ki. Muavin de para sormadı bile zaten. Öyle gözüm takıldı. Dilimizi bilmiyor. Belli ki başka bir ülkede; acısını, sevincini bambaşka bir dilde anlatan insanların arasında doğmuş, orada büyümüş... Süklüm püklüm çekildi durdu bir köşecikte... Çocuk, etrafına bile bakmıyor. Gözleri yerde. Minicik elleri, zar zor tutunacak bir yer bulmuş bedenini giden otobüste dengede tutmaya çalışıyor. Benim gözüm onun üzerinde, düşünüyorum... 'Savaş ne kötü' diyorum. 'Allah kimseyi vatansız bırakmasın' diyorum. Çocuğun nerede, nasıl bir evde doğduğunu hayal etmeye çalışıyorum... Onun ana-babası da sevinmiştir herhalde ilk doğduğu an. Ne hissetmiştir acaba anneciği ilk emzirdiğinde. O gün, bilir miydi bebesi yabancı bir memlekette, dilini bilmediği insanların içinde süklüm püklüm sığışacak bir köşeye? Oğlu doktor olsun, mühendis olsun, güzel bir kıza sevdalansın da baba olsun diye hayaller kurmuştur elbet her ana gibi... Derken... Bir kadının 'Git ötede dur pis!' sesiyle irkildim. Yavrum korkudan ne yapacağını şaşırdı. Belli ki anlamıyor konuşulanı. Ama belli gözlerinden, şaşırmış kalmış. Kadın hırsız demeye kalmadan, on panter gücünde atladım. O kalabalıkta nereye tutunacağını bilmeyen çocuğa kendi yerimi verdim ve başında beklerken kadına dedim ki 'Sabahtan beri bakıyorum. Çocuğun eli kolu kıpırdamadı bile. Ayıptır. Utanmıyor musun iftira etmeye?' Genelde öyle olur, ben öfkeyle konuşmaya başlayınca susar insanlar. (Nasıl görünüyorsam artık öfkeliyken...) Kadın da kapattı çenesini. Herkes mutlu. Ama en çok, çocuk mutlu. Kafasını kaldırıp kaldırıp minnetle bakıyor bana. O minnetle baktıkça, ben yerin dibine giriyorum... Birlikte indik Kızılay'da. Cebimde ne kadar para varsa çıkartıp vermek istedim ona. Gözlerindeki minnet iyice arttı.
O neredeyse hiç konuşmuyor. Benim çenem düştü ama, dediklerimi hiç anlamıyor... Çoğunu da, içimden dedim zaten. Ben buraya yazayım da, o belki bir gün anlar. Dedim ki ona; 'Otobüste sana yer ve ufacık bir para verdiğim için bana öyle minnetle bakma çocuk. Zaten, senin hakkın olanı sana verdim. Yapış yakama, -Benim hakkımın sende ne işi var? diye sor. Bu dünya üzerinde yaşayan 8 milyar insandan alacaklısın sen. Öyle lanet bir sistem kurulmuş ki, istemesem de senin hakkın benim cebimde. Sana bağıran kadının da cebinde. Şu etrafta gördüğün herkes cebinde, senin bu hayattan alman gereken bir şey taşıyor.Barış, mutlu bir çocukluk (ki insanın büyüdüğünde tek sığınağıdır), eğitim hakkın, doğduğun evde büyüme özgürlüğün, seni itip kakanlara gönlünce karşı durma hakkın, sıcacık ekmeğin üzerine süreceğin tereyağın kokusu, okuyacağın kitapların parası... Hepsini başkalarına vermişler. Otobüsteki o koltukta oturmak en çok senin hakkın çocuk. Durma öyle süklüm püklüm. Yoksa, ülkeni işgal edip seni burada böyle yaşamaya zorlayanlardan hesap soramazsın! Seni bu hale getirenler, yarın eline bir 'insani yardım paketi' tutuştururlar, korkarım onlara da minnet duyarsın.Bu dünyada senin olamayan her şey, aslında dünyanın geri kalanı tarafından senden (ç)alınmış şeyler. Bana öyle minnetle bakma. Yapış yakama, bu adaletsizliğin hesabını sor!'
------------------------------------------------
BOZANSPOR'DA SAYMA FARKI

Kentimizin spor ve basın camiasında büyük emekleri olan Gürcan Sayma son süreçte çok ciddi sağlık sorunları yaşadı. Mücadeleci kişiliğiyle bu sağlık sorunlarının üstesinden gelen Sayma tekrar spor sahalarına döndü. 1. Amatör Kümede mücadele eden Bozanspor'un başına geçen Sayma inatçı kişiliğini burada da sürdürüyor. Göreve geldiği dört haftada 3 galibiyet 1 beraberlik alan Sayma takımı grubunda lider yaptı. Eski Beşiktaşlı milli futbolcu Ümit Bozkurt başta olmak üzere sayısız futbolcu yetiştiren Sayma spora büyük katkılar verdi. Sayma'nın yetiştirdiği çok sayıda futbolcu başta Türkiye'nin Süper Ligi olmak üzere tüm liglerde boy gösterdi. Eskişehir için devamlı üreten Sayma'ya Antrenörlük yaşamında başarılar diliyorum. O'nun Türkiye için daha yetiştireceği çok genç sporcular var...
--------------------------------------------
FOTO ŞAKA

Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal: Ahmet Abi AK Parti beni Büyükşehir adayı yaparsa, kesin seçimi kazanırım.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç: Halil 25 futbolcuya bakamadın, kulübü batırdın. Şimdi gözünü Büyükşehir'e mi diktin!
-------------------------------------
FIKRA
BİR DAHA DENE EVLADIM

Kızının hamile olduğunu öğrenen anne haykırır;
-Kimden peydahladın söyle!
Kız bir telefon açar, bir süre sonra evin kapısına bir Ferrari yanaşır. İçinden yakışıklı, uzun boylu bir delikanlı iner ve durumu anlatır;
-Efendim, ben konumum gereği kızınızla evlenemem ama çocuk kız doğarsa, 1 milyon dolarlık hesap ve triblex villa. Erkek doğarsa 10 milyon dolarlık hesap, 1 fabrika, birde villa. Ama düşük yaparsa...
Tam o sırada kızın babası lafa girer,
-Düşük yaparsa bir daha dene evladım.