Yaklaşan yerel seçimler nedeniyle olmalı enteresan şeyler oluyor.
Mesela yaşanan göç dalgası.
Bazı insanlar gruplar halinde belli ilçelere göç etmişler.
O ilçelerin seçmen listelerine yazdırmışlar adlarını.

***

Siyasilerin yaptığı konuşmalar daha da enteresan.
Siyasi otorite…
Yani iktidar,
'Bu kapitalizm var ya bu kapitalizm… Bu para hırsı var ya bu para hırsı… Para için denizlerimizin kıyılarını, orman alanlarını imara açıp lüks oteller, lüks yapılar inşa ediyorlar. Buraları betona çevirme gayretinde olanlar var!' dedi.
Biz de aynı şeyi defalarca yazıp çizdik aslında.
Mesela Datça'nın nasıl yağmalandığını yazdık birçok kez.
Ama yine de…
Böyle bir açıklamanın iktidardan gelmesi bizi şaşırttı…

***

Peşinden…
İktidar değil ama…
Ama iktidar yerine muhalefeti hedef alan açıklamalarına, icraatlarına…
Her konuda hükümeti destekleyişine bakınca, rahatlıkla, iktidar yarısı diyebileceğimiz cepheden;
'Ağırlaşan problemlerin farkındayız. Hakların, sınırların ve yetkilerin açık ve net şekilde belirlendiği bir toplumsal sözleşmeye yani ruh sağlığı yasasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'de bu alanda bir boşluk hakimdir,' açıklaması geldi.
E biz de yazılarımızda bunu söylüyoruz zaten.
'Az kaldı yakında hepimiz fıttıracağız!' diyoruz.
Son beş yılda antidepresan kullanımı yüzde elli altı artmış.
Son on yılda yirmi dokuz bin kişi intihar etmiş.
Altı kişiden biri tanı konulabilecek düzeyde ruh hastasıymış.
Dünya Sağlık Örgütü'nün, Sağlık Bakanlığı'nın ve Türkiye Ruh Sağlığı Profili çalışmasının verileri bunlar.

***

Bir televizyon kanalının muhabiri insanlara mikrofon uzatıp soruyor.
'Psikiyatriye gittiniz mi hiç; psikolojik tedavi gördünüz mü?'
'Evet. Şu an psikiyatriye gidiyorum zaten.'
'Neden?'
'Uzun süre işsiz kaldım. Sonra böyle oldum.'
Bir başkasına uzatıyor mikrofonu muhabir.
Orta yaşlarda bir kadın…
'Psikiyatriye gittiniz mi hiç? Antidepresan alıyor musunuz?'
Kadın gülüyor.
Normal bir gülme değil ama!
'Yok, anam!' diyor. 'Para nerede bizde psikiyatriye gidecek! Ha ha ha! Hi hi hi!'
'Paranız olsa psikiyatriye gider miydiniz? Buna ihtiyaç duyuyor musunuz?'
'Yine de gitmezdim. Deli miyim ben oralara para verecek!'
Bu da doğru!
'Bu para var ya bu par!'

***

Adam ünlü bir psikiyatriste gitmiş.
Anlatmış derdini.
'Yatağın altında biri varmış gibi geliyor bana. Bu yüzden uyuyamıyorum. Yatağın altına girip yatıyorum. Bu kez de yatağın üstünde biri varmış gibi geliyor!' demiş.
Psikiyatrist, sorular sormuş.
Notlar almış.
Kararını açıklamış:
'Uzun sürecek bir tedaviye ihtiyacınız var. Haftada bir gün, bir saatlik seanslar şeklinde görüşmemiz gerekiyor. Görüşmelerimiz seans başına bin liradır!'
Arkadaşına anlatmış adam.
'Haftada bin lira! Ayda dört bin lira!'
Arkadaşı,
'Yahu sen deli misin,' demiş. 'O kadar para verilir mi hiç? Bu işin kolayı var. Kes yatağın ayaklarını! Bak o zaman bir daha yatağın altına girebiliyorlar mı?'

***

Gülmeyin!
Gülecek bir şey yok.
Bu gidişle bir gece ansızın sizin yatağınızın altında da biri olabilir.