Afet riskli alan dayatması baskısı altında kalan yolun ikiye ayırdığı Gündoğdu Mahallesi bugünlerde çelişkiler ve sorunlarla dolu.
NE DÖNÜŞÜM NE AFET
Mahallenin ortasından geçen Mihalıççık Caddesi Gündoğdu Mahallesi'ni ikiye ayırıyor. Yolun bir tarafı 'Afet Riskli Alan' karşısı ise 'Kentsel Dönüşüm Alanı.' Buna göre caddenin sağındaki alanda zemin sağlam, solundaki alanda ise zemin çürük. Zemin Etüt çalışması yapılmadan nasıl 'Takkalı' olarak nitelendirilen bölüm için 'Afet riskli alan' kararı alınır? Danıştay'ın aleyhte kararlarına karşın, Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün kararında ısrarcı olduğu belirtiliyor. Gündoğdu sakinleri ne 'Kentsel Dönüşüm' ne de 'Afet Riskli Alan' olmak istemiyor. Ama bu iki dayatma arasında insanca yaşamak için mücadele veriyor.
KAT ARTTIRIMI
Gündoğdu'da yaşayan vatandaşların bir bölümü işçi, bir bölümü bahar-yaz aylarında köylerinde hayvan yetiştiriciliği ve çiftçilik yapan insanlar. Belediyenin kat artırımı yapmasını ve bu yolla evlerini müteahhitlere vererek yenilemek istiyorlar. Bunun yanı sıra 'kentsel dönüşüm' kararı, Başkan Kazım Kurt'un önerisinde olduğu gibi, halkın istek ve değerlendirmeleri de göz önüne alınarak yapılırsa, vatandaşların arsalarının kaderini belirleme ve ayrı ayrı müteahhitlerle anlaşma şansı da var. Yalnız kentsel dönüşüm yeşil alanları, spor alanlarını da içereceği için tüm vatandaşlar, arsalar için bu geçerli olmayabilir.
ÖLÜM RİSKİ İLE KARŞI KARŞIYA
Eski giriş noktası Çevre Yolu ile kapatılan Gündoğdu Mahallesi'nde bir yaya üst geçidi yapılmış. Ama vatandaşların, özellikle yaşlılar yaya üst geçidin, köprünün çıkışının, merdivenlerinin çok dik olması nedeniyle kullanmıyor. Bu nedenle Çevre Yolunda hız yapan araçların arasından geçen vatandaşlar, kaza ve ölüm riski ile karşı karşıya. Vatandaşlar, mahalle girişine üstgeçit yapılmasını istiyor ve şu görüşleri dile getiriyor: 'Yaşlılar yaya üstgeçidinden, köprüden geçemiyor. Dik olması nedeniyle insanlar yoruluyor. Buraya taşıtların da geçeceği bir üstgeçit yapılmalı. Geçmişte sesimizi yeterince duyuramadık. Bu dönemde yetkililerin, belediye başkanlarının sorunlarımızla ilgileneceğini umuyoruz' diye feryat ediyor.
YAŞAM VARSA UMUT DA VARDIR
Gündoğdu Mahallesinden ayrılırken, bir vatandaşın geçmişteki ilgisizlikten kaynaklanan bir sorusu ile irkiliyoruz: 'Bu mahalle bitmiş. Sen mi kurtaracaksın bu mahalleyi?' Hüzünleniyoruz. 'Bir yerde yaşam varsa orada umut da vardır.' Yıllardır kendilerine yapılan haksızlıklara karşı direnen Gündoğdu Halkı umutlarını yitirmemeli. Kendi yaşam alanlarıyla ilgili kararı yine kendileri vermeli. Hukuki mücadelelerini sonuna kadar sürdürmeli. Büyükşehir, Odunpazarı Belediyeleri, İktidar ve muhalefet temsilcileri Gündoğdu'da yaşayan insanların sorunlarını görmezden gelmemeli. Bu sorunları onlarla birlikte çözmeli…
/////
KÜLTÜR SANAT CAMİASI
EKSİKLİĞİNİ HİSSEDİYOR
Bugünlerde Eskişehir'deki kültür sanat dernekleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle yaptığım görüşmelerde hep bir isim öne çıkıyor. Bu isim Aralık 2016'da ilimizden Aydın'a atanan Vali Yardımcısı Ömer Faruk Günay'dı. Eskişehir'de yaklaşık 20 yıldır gazetecilik yapıyorum. Eskişehir'de bir Vali Yardımcısının bu kadar iz bıraktığını hiç görmedim. Ömer Faruk Günay Eskişehir ile uyuşan dünya görüşü, dürüstlüğü, devlet adamlığı ve sanatı seven kişiliğiyle kentimizde çok dost biriktirdi. Hep halkın içindeydi, içimizden biriydi. Özellikle Eskişehir kültür sanat camiası O'nun eksikliğini çok hissediyor. O'nun Vali Yardımcısı olarak tekrar ilimizde görev yapmasını bekliyor. Umarım siyasiler bu isteğe kulak verir. Günay Eskişehir'de tekrar görev alır.


///////
NOSTALJİ
DEM DEM TÜRKİYE ŞAMPİYONU
77 yıl önce. Tarih: 22 Eylül 1940. Türkiye Milli Küme Futbol Ligi Şampiyonluk maçı ikinci müsabakası. Yer Ankara 19 Mayıs Stadyumu. Eskişehir Demirspor ile Fenerbahçe finalde karşılaşıyor. İlk maç 21 Eylül 1940 Cumartesi günü oynandı. Ve 0-0 bitti. Eskişehir Demirspor İskender'in 2, İsmail Çınar'ın tek golüyle Fenerbahçe'yi 3-1 yenip, Türkiye Şampiyonu oluyor. Fenerbahçe'nin tek golünü ise Mehmet Reşat atıyor. O zaman süper lig, 1. Lig yoktu. Milli Küme Ligi'ni kazanan Türkiye şampiyonu oluyordu. 30 Ağustos 1930 yılında kurulan Eskişehir Demirspor 10 yıl sonra Türkiye Şampiyonu olarak, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş saltanatına 'dur' diyen bir takım oldu. Eskişehir Demirspor'un kaptanı Mennan Yalın, 17 yıl Fenerbahçe Başkanlığı yapan dönemin Dışişleri Bakanı Şükrü Saraçoğlu'nun elinden Türkiye Şampiyonluk Şiltini alıyor. Dem Dem'lerin o günkü efsane 11'i şu isimlerden oluştu; 'Mennan Yalın, Abdülkadir Arun, Nuri Kuran, İbrahim Yanartaş, Fahri Adanır, Celal Esemen, İskender Gülpınar, İsmail Çınar, Ahmet Dizeroğlu, Zeynel Karagöz ve Murat Babayiğit.'



Kaptan Mennan Yalın kupayı Dışişleri Bakanı Şükrü Saraçoğlu'nun elinden alıyor.



Ayaktakiler soldan: Fahri Adanır- Celal Esemen- Mennan Yalın (K)- Nuri Kuran- İsmail Çınar- Zeynel Karagöz- Ahmet Dizeroğlu.....
Oturanlar soldan: İskender Gürpınar- İbrahim Yanartaş- Abdülkadir Arun- Murat Babayiğit....


foto şaka
Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı MuammerKaraman: Müdürüm, Dokuz Taş'ta sizi yenip, üzeceğim.
Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit: Muammer, bu oyun zeka işidir. Öyle bol kepçeden puanlar vererek, hak etmediği halde üyelerini okul müdürü yapmaya benzemez.