Sevgili okurlar;
Bir Ramazanı ve bayramı daha geride bıraktık. Ramazan olmasına karşın kimimizin Ramazanı iyi geçti, kimimizinki kederli geçti. Bayrama gelince hali vakti yerinde olanlar anne-babayı bırakıp onların gözlerini yollarda koyarak sanki ileride yaşlanmayacakmış gibi ve evlat hasreti çekmeyecekmiş gibi soluğu tatil beldesinde aldı. Anne baba da bayramı hüzünlü geçirdi. Durumu ortada olanlarda eğer erkek hanımını ikna edebildiyse iki ebeveyni (anne-baba-kayınpeder-kayınvalide) ziyarete gitti.
Öncelikle şunu bilelim ki her iki taraf için de dört atanın hakkı birdir. Birinin diğerine üstünlüğü tartışılamaz. Eğer birisinden birisi, yani erkek veya kadın tarafından birisi hayatta değillerse diğer hayatta kalana aynı kendi anne ve babası gibi davranmak Allah'ın emridir.
Tüm bunların yanında esas konu Ramazan Bayramından sonra memleketimiz bir de seçim geçirdi. Allah'a şükür kavga, niza olmadan özgürce sandığa giderek %87 gibi Avrupa'da hiçbir zaman görülmeyen ve görülemeyecek olan bir katılımla vatandaşlar iradelerini sandığa yansıttılar. Bu da yurttaşlık görevi, herkes istediği partiye oy vererek içindeki isteği resmiyete döktü.
Esas konumuza gelince, Hac mevsimine az kaldı. Hac sathı mailine irmiş bulunuyoruz. Hacca giderek kardeşlerimizi oraya gitmeden ta buradan Hacca hazırlanmalıdır. Antrenmansız maç kazanılmazsa buradan Hacca hazırlıksız gitmek de orada bizi fazlasıyla yoracaktır.
Peki, Hacı adayları neler yapmalılar, öncelikle orada tüm günleri ibadetle geçecek olan hacılarımız daha buradan başlayarak ibadet devamlılığını sağlamalılar. Daha sonra orada milyonlar bir araya geleceği için burada sabrı iyi öğrenmeliler, orada özellikle bu aylarda 50 dereceye çıkacak, sıcağa kendilerini alıştırmalılar. Gitmeden evvel mutlaka kul haklarını tamamen bitirmeliler ve helalleşme işini gitmeden yapmalılar. (Hacı pilavı)
Hacı pilavı diye halk arasında bilinen olay, bir gösteriş değil tüm tanıdıkları bir araya getirerek onlardan helallik almalılar, orada fazla para harcayarak, lüzumsuz alışverişten kaçarak vatanımızda mevcut her şeyi buradan almalılar.
Maşallah bizim hacılarımız ülkesinde hiçbir şey olmayan Afrikalılarla adeta yarış ediyorlar. Onlar doldurdukça bizimkiler de onlardan aşağı kalmıyorlar.
Bu dönem milletvekili oldu. Gaziantep'ten bir arkadaşım bana, 'Hocam Haccımızın kabul olduğunu nereden anlarız' diye sormuştu. Ben de 'Ağa buradan kaç bavulla yani ne kadar dolu bavulla gidersen o kadar Hacı olmuş olursun' dedim. Geri dönüş günü geldiğinde bir de baktım ki tam 8 bavul eşya doldurmuş. Bana 'Hocam nasıl benim Hacılığım kabul olmuş mudur?' diye sordu. Ben de 'Sayın Atay, sen bırak Hacılığı cenneti bile garantilemişsin diye takıldım' ama o 8 bavulu ta Cidde Havaalanı'ndan Gaziantep'e getirmek çok zahmetli olmuştu. Bir de orada Araplara bakarak oraları küçük görmek hiç de iyi bir olay değil, biz oraya Araplar için değil Allah'ın evi kabe ve yüce peygamberimiz Hz. Muhammed A.S. için gidiyoruz. Öyle olmasa birçok Arap ülkesi var oraya gideriz.