2017'nin ilk çeyrekte artışını sürdürmesi beklenen enflasyon, şubat ayında piyasa beklentilerinin üzerinde geldi. Şubat ayında yüzde 0,5 artacağı öngörülen TÜFE, yüzde 0,81 artış gösterdi. Yıllık enflasyon yüzde 9,22'den yüzde 10,13 seviyesine yükseldi.
Çekirdek enflasyon yüzde 8.56 olurken; aylık ÜFE yüzde 1,26 ve yıllık ÜFE yüzde 15,36 arttı.
Ana harcama grupları itibariyle 2017 yılı şubat ayında endekste yer alan gruplardan sağlıkta yüzde 2,17, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 1,38, konutta yüzde 1,18 ve eğlence ve kültürde yüzde 0,89 artış gerçekleşti. Gıda fiaytlarında ise 0.84 artış yaşandı.
Tüketici hakları derneği son olarak açıklanan bu enflasyon rakamları ile ilgili düşüncelerini 'Halkın mutfak enflasyonu patladı' ifadeleri ile kamuoyuyla paylaştı. Gerçekten de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına bakınca durumun aynen öyle olduğu görülüyor!! TÜİK'e göre, Kasım 2017 ayında Kasım 2016 ayına göre gıdadaki son bir yıllık fiyat artış oranı %15.78 olmuş! Asgari ücretlilerin, emekli memurların ve emekli işçilerin son bir yıllık maaş artış oranları ile gıdadaki fiyat artış oranlarını karşılaştırdığımızda; Asgari ücretlilerin 82, emekli memurların 71 ve emekli işçilerin 65 gıda maddesinde satın alma güçlerinin düştüğü açıkça görülüyor.
Yeterli ve dengeli beslenmede gerekli olan bazı gıda maddelerinde Kasım 2017 ayında Kasım 2016 ayına göre fiyat artış oranları (TÜİK İstatistiklerine göre) ciddi rakamlara ulaşmış durumda. Yine TÜİK verilerine göre, 43 temel gıda maddesindeki son bir yıllık fiyat artış oranı yüzde onbeşin üzerindedir. Yirmi altı (26) gıda maddesinin fiyat artış oranı yüzde yirminin üzerinde, 16 gıda maddesinin fiyat artış oranı yüzde yirmibeşin üzerinde, 13 gıda maddesinin fiyat artış oranı ise yüzde otuzun üzerinde olmuş.
Görülüyor ki, gıdadaki fiyat artış oranları maaş artış oranlarını katlamış. Halk temel gıda maddelerine erişemiyor. Açlık ve yoksulluk daha da artmıştır. Kasım 2017'de 4 kişilik ailenin açlık sınırı TÜRK-İŞ verilerine göre, 1567TL'dir. TÜİK'in hane halkı kullanılabilir gelir rakamları ile TÜRK-İŞ'in belirlemiş olduğu açlık sınırı rakamlarını karşılaştırdığımızda, Türkiye'de nüfusun yüzde yirmiden fazlasının ( 16 milyondan fazla kişi) açlık sınırının altında yaşadığı anlaşılmaktadır. Özellikle de, asgari ücretli aileler ile işsiz aileleri ve sigortasız çalışan ailelerinin büyük bir çoğunluğunun açlık sınırının altında yaşadığı görülmektedir.
Bu tablo detaylı incelendiğinde tarım ve gıda politikalarının iflas ettiğini ortaya koymaktadır. Sorun ortadadır. Çözüm yolu ise acilen halktan yana tarım ve gıda politikasına dönülmelidir. Yoksa bu gidiş hiçde iç açıcı değildir.