Sevgili Okurlar:

Geçtiğimiz Cuma günü Tepebaşı Belediyesinin tertiplediği Çanakkale şehitler gezisine 7 kişilik basın mensubu arkadaşlarımızla katıldık.

Biz otobüslerden bir gün evvel giderek orada araştırmalar yaptık. Cuma sabahı ise Başkan Sayın Ahmet Ataç Bey ile birlikte karşıya geçerek her biri ayrı bir öykü olan şehitlerimizi gezmeye başladık. Bize asker emeklisi ve işinin gerçekten ehli ve uzmanı olduğunu tahmin ettiğim çok güzel bir rehber vermişlerdi. Bizi aldı her mezarın başında sanki o günleri yaşamış gibi anlattı. O anlattı bizim kafilede bulunan başta Ahmet Ataç Başkan olmak üzere gözyaşı dökmeyen, ağlamayan tek kişi yoktu.

Öyle öyküler vardı ki sadece yüce yaradana inanan iman eden veya vatan, bayrak, namus ve şeref için çarpışanların yapabileceği bir durumdu. Düşman tarafı ise oraya ne için geldiğini dahi bilmeyecek kadar saf ve vicdansızdı.

Orada enteresan olan günde ortalama 1000 kişinin bizden 1000 kişi de karşı taraftan ölmesi yani her gün 2 bin kişi ölüyordu. Bizimkiler dediğim gibi vatan için özgürlük için bayrak için ölüyordu. Ve rütbelerin en büyüğü olan şahadet mertebesine erişiyordu. Onlar ise vatanlarından binlerce kilometre uzakta hiç hakları olmayan bir vatanda sulara gömülüp gidiyorlardı.

Türkiye orada 252 bin şehir vermişti. Düşman tarafı ise 245 bin kayıp vermişti. Savaş 8.5 ay sürmüş ve bu 245 gün yapıyor. Günde de ortalama 2 bin kişi ediyor. Bir günde 2 bin kişinin ölmesi bir savaşın ne kadar dehşetli olduğunun en güzel ispatıdır. Bir yerel gazetede bu Eskişehir gazetesi. Tepebaşı Belediyesinin bu uygulamasını yanlış görüyor ve tenkit ediyordu. Ben de arkadaşımıza şunu tavsiye edeceğim. Çanakkale'yi ve şehitlerimizi her Türk vatandaşı, Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaza, Tatar, Arap yani kökeni ne olursa olsun orayı mutlaka ziyaret etsin.

Ben 20'den fazla hacca gittim. Görevle, basınla orada cenabı peygamberimizin huzurunda ne kadar heyecan duydum ise Çanakkale'de aynı heyecanı hatta şehitlerin huzurunda çok daha fazlasını yaşadım ve aynı duyguyu, Çanakkale şehitlerimiz ziyaretinde tüm vatandaşlarımızın duyduğunu yakından hissettim. Ayrıca binlerce kişi açık havada meydanlıkta. Çok değerli ve sesi güzel hafızlar ve hocalar nezaketinde topluca Cuma Namazı kılınması, Cuma'dan evvel kuranlar, ilahiler ve kasidelerle orada toplanan Eskişehirli halka okumaları ve Cuma Namazı kıldırmaları bir insanı9n hayatında yaşayacağı ender günlerden biridir.

Bu konuda emeği geçen başta Sayın Başkan Ahmet Ataç ile ekibine (Orada yarım saat içinde binlerce kişiye sıcak kumanya dağıtıldı) çok çok teşekkür ederim. Allah için şehitlerimiz için yaptıkları hizmetin karşılığında yüce yaradanın onlara da cennet ve Cemaliye ikram etmesini dilerim. Allah hayır için insan kara karşılık beklemeden hizmet edenlerin yar ve yardımcısı olsun.