Beslenme, yem, ilaç, giyecek, endüstri ham maddesi vb. yaşamın en temel ihtiyaçlarını sağlayan bitkilerin ciddi boyutlarda zarar görmesi, yaşamı ve yaşam kalitesini çok etkilemektedir. Dünya genelinde ve ülkemizde hızlı bir nüfus artışı görülmektedir fakat tarım yapılabilen toprakların miktarı ve gerek içme, gerek kullanma gerekse sulama için kullanılabilen tatlı su kaynakları sınırlıdır. Üretim yapılan toprakların ve su kaynaklarının yanlış kullanımı ve kirletilmesi de kişi başına düşen tarım toprağı ve başta içilebilir olanı olmak üzere tatlı su miktarını giderek azaltmaktadır(bir insanın sadece bir günlük besin ihtiyacının karşılanabilmesi için gereken su miktarı 3 bin litre olarak hesaplanmıştır).

Bütün dünyanın ve ülkemizin iklim dengesini bozan küresel ısınmanın neden olduğu ani ve etkili değişikliklerin çoğunun büyük zarar veren sonuçları olduğu yıllardır yaşanarak görülmektedir. Son yıllarda yaşadığımız ve ülke çapında geniş alanlarda büyük zararlarını gördüğümüz önemli boyutlarda ürün kayıplarına neden olan kuraklık, dolu, don, aşırı yağış ve buna bağlı olarak ortaya çıkan sellerin, toprak taşınmaları sık karşılaşmaya başladığımız olaylar haline gelmiştir. Bunların yanında dikkati fazla çekmeyen fakat üretime göz ardı edilemeyecek olumsuz etkileri olan iklim olayları da yaşanmıştır. Ilık geçen ve sonuna doğru normalden fazla sıcak olan kışlar nedeniyle ağaçların erken çiçeklenmesi ve bu sırada gelen ani sıcaklık düşmelerinin bitkilere, özellikle de çiçek ve tomurcuklara verdikleri zararlar ; erken ekilip, fazlaca büyümüş ekinlerin yüksek ve ağır yapılı bir kar örtüsü altında kalması sonucu üst üste binen bitkilerin çürümesi vb. bir çok bir çok örnek verilebilir.

Bugünümüzü ve geleceğimiz şekillendirmeye başlamış olan ve dünyanın çok ciddiye aldığı bu olaylar üzerinde çalışan bilim adamları küresel ısınmanın zararlı etkilerinin en çok görüleceği bölgelerden birinin, içinde ülkemizin de yer aldığı Akdeniz kuşağı olduğunu tahmin etmektedirler. Küresel ısınma nedeniyle meydana gelecek iklim değişiklikleri sonucu ülkemizin ; kuraklık, su kaynaklarının zayıflaması, düşük nemli, sıcak yaz koşulları nedeniyle orman yangınları, sıcak ve nemli baharlar ve ılık kışlar nedeniyle bir yandan hastalık ve haşerelerin artması, diğer yandan yeni hastalık ve zararlıların görülmesi gibi çeşitli ve önemli derecede etkili olabilecek zararlarla karşı karşıya kalabileceği öngörülmektedir. Küresel iklim değişiklikleri nedeniyle sık ve yıkıcı etkilerle meydana gelen sel ve su taşkınlarının verdiği zararların boyutları da büyüktür. Seller, dünyada meydana gelen afet sayısının yarısını tek başına oluşturmaktadır. Felaketlerden kaynaklanan ölümlerin yarısı, ailelerin evsiz kalma oranının üçte ikiye yakın kısmı ve ekonomik kayıpların üçte biri seller nedeniyle meydana gelmektedir. Seller ve su taşkınları, yaşamın temeli olan tarım ürünlerinin ekili olduğu alanları su altında bırakarak ve sürükledikleri katı maddeleri ekili alanlara yığarak bitkilerin ölmesine neden olurlar. Seller bitkilerin büyüyüp gelişmesi için toprağın en önemli kısmı olan üst tabakasını alıp sürükleyerek işe yaramayacak alanlara, akarsulara, doğal göl, baraj, gölet gibi yerlere taşımaktadır. Toprağı taşınmış tarlaların, bahçelerin verim güçleri çok azalacağı için büyük ürün kayıpları olmaktadır, taşınan toprağın yığıldığı barajların, göllerin, göletlerin dolmasına ve yarar verme sürelerinin kısalmasına da neden olmaktadır. Küresel ısınma bugünden yarına durdurulamayacağı için meydana gelebilecek iklim değişikliklerinin getireceği sonuçlara olabildiğince hazırlıklı olmak gerekmektedir. Doğal afetler için burada daha önce hiç olmadı, bundan sonra da olmaz demek gaflettir. Özellikle iklim değişikliklerinin farklı zamanlarda ortaya çıkan etkilerinin sıklaştığı bu yıllarda eskiye göre çok daha dikkatli ve duyarlı olmak gerekmektedir. Seller ve taşkınların tarla ve bahçelerde meydana getirdiği göllenmelerin zararını azalmak için doğal drenajı zayıf topraklarda hem ekili ürünlerin zarar görmemesi hem toprağın özelliklerinin korunması, işlenebilirliğinin düzgün olması ve zamanında yapılabilmesi, çoraklaşmanın engellenmesi vb. bir çok yararı olan drenajın yapılması çok faydalıdır.

Bu yıl boyunca bir çok sel, taşkın ve göllenme yaşandı. Hala ağır sağnaklar nedeniyle seller oluşmakta ekili veya nadas alanlarda göllenmeler veya ağır tav görülmektedir. Daha önceki yıllarda da normalin dışında oluşan ve ciddi zararlarını gördüğümüz iklim olayları yaşandı. Bütün bunlar çok ciddi uyarılardır.