19 Ekim'de Görünüm'de kaleme aldığım 'Cumhuriyet Kentinde Cumhuriyet Konseri Engellenemez' başlıklı yazımda Eski Atatürk Stadyumu'nda 29 Ekim Konserine tepki gösteren Eskişehir Kurtuluşspor Başkanı Gökhan Yıldırım'ı eleştirmiştim.



'İSTİFA EDERİM' DEMİŞTİ
Büyükşehir Belediyesi 29 Ekim saat 20.00'de Eski Atatürk Stadı'nda ünlü sanatçı Nilüfer'in konser vereceğini kamuoyuna duyurdu. 'Sosyete' lakaplı Gökhan Yıldırım daha önce 'O konser olursa istifa ederim' demişti. Ben de yazımda 'Bu konser verileceğine göre, 'Bunun bir blöf olmadığını ve geri dönmeyeceğimi şerefim üzerine yemin ederek bildirmek isterim' diyen Gökhan Yıldırım'ın istifa etmesi gerekiyor. Bu düşüncesinde samimiyse konser yapılmadan önce istifa edebilir' demiştim. Aynı yazımda; 'Bence Gökhan Yıldırım bu konuda gereksiz bir çıkış yaptı. Daha düne kadar o stadyumda FETÖ terör örgütü 'Türkçe Olimpiyatları' yapmıyor muydu? Çimlerin üzerine konulan sandalyelerde oturan siyasetçiler, bürokratlar, o çocukların şarkılarını dinlerken 'salya sümük' ağlamıyor muydu? O yıllarda Eskişehirspor BAL Ligi'nde değil, Süper Lig'de oynuyordu. Hiç kimse 'bu konser sahaya zarar verir. Sahanın bozulması nedeniyle transfer ettiğimiz yıldız futbolcular sakatlanır' demiyordu' diye yorumda bulunmuştum.



YAĞMUR NEDENİYLE
TRİBÜNDE AÇTILAR

Bir dostum bu konuyla ilgili bana bir fotoğraf gönderdi. Bu fotoğraf dört ay önce eski Atatürk Stadyumu'nda AK Partili Sivrihisar Belediyesi'nin düzenlediği iftar programının fotoğrafıydı. Stadyumun futbol sahası çimlerinin üzerine iftar sofraları ve sandalyelerini kurulduğunu gösteren bu fotoğrafla ilgili yapılan haberi araştırdım. İHA'da bu etkinlikle ilgili yayınlanan haberde; 'Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Sivrihisarlılarla iftar programında bir araya geldi. Eski Atatürk Stadyumu'nda Sivrihisar Belediyesi tarafından iftar programı düzenlendi. İftar saatine yakın başlayan yağmur nedeniyle vatandaşlar saha içinde oruçlarını açamazken, tribünlere gitmek zorunda kaldı. Bakan ve beraberindeki heyet ise tribünde protokol kısmında oruçlarını açtı' deniliyordu.

SAMİMİ OLMALIYIZ
Gökhan Yıldırım, sadece dört ay önce, çimlerin üzerinde iftar sofrası kurulurken, neden 'sahamız bozulur' diye tepki göstermedi? Ben eski Atatürk Stadı'nda iftar yapılmasına karşı değilim. İftar da yapılsın, Cumhuriyet Konseri de yapılsın. Çiçeği burnunda AK Parti Odunpazarı İlçe Yöneticisi ve Kurtuluşspor Başkanı Gökhan Yıldırım dört ay önce Bakanın katıldığı iftar programıyla ilgili tek bir söz söylemezken, 29 Ekim Cumhuriyet Konseri'ne tepki göstermesine karşıyım. Bir şeye karşı çıkıyorsak bu konuda çifte standart yapmamalıyız. Bu karşı çıkışlarda samimi olmalıyız ki; kamuoyundan destek görebilelim. 29 Ekim akşamı Eskişehirliler eski Atatürk Stadyumu'nda Nilüfer'in birbirinden nefis şarkıları eşliğinde Cumhuriyet'in 94'ncü yıldönümünü coşkuyla kutlayacak...

***


EĞİTİMCİLERİN RAMAZAN ABİSİ
ÖLÜMCÜL HASTALIĞI YENDİ

Uzunca bir süredir ciddi sağlık sorunu yaşayan İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ramazan Kutlay iyileşerek, görevine geri döndü. İl Milli Eğitim'in 'Ramazan Abi'si olan Kutlay'a 3 milyonda bir görülen 'N31 Nekrotizan Vaskulopatiler' hastalık teşhisi konulmuştu. Bu hastalık son derece tehlikeli ve ölümcüldü. Türkiye'de bu hastalığa yakalanan 240'ncı kişi Kutlay'dı. ESOGÜ Tıp Fakültesi Doktorları Prof. Dr. Timuçun Kaşifoğlu, Prof. Dr. Hüseyin Yıldırım ve Doç. Dr. Şule Yaşar Bilge hastalığa doğru teşhişte bulunup, gerekli tedavileri yaparak, Kutlay'ı ölümden kurtardı. Eskişehir 'bilgili ve donanımlı doktor' konusunda çok şanslı. Kutlay, Eskişehir'de değil de başka bir ilde yaşasaydı belki de yanlış teşhiş nedeniyle yaşamını yitirecekti. Başta Kaşifoğlu, Yıldırım ve Bilge olmak üzere tüm Tıp Fakültesi Hastanesi çalışanlarını, Eskişehir eğitim camiasında sevilen ve saygı duyulan bir isim olan Ramazan Kutlay'ı hayata döndürdükleri için kutluyorum. 'İyi ki varsınız' diyorum. Ramazan Kutlay'a 'geçmiş olsun' diyerek, ona sağlıklı uzun ömürler diliyorum...

***


NOSTALJİ
56 YIL ÖNCENİN GENÇ MÜZİSYENİ AHMET ATAÇ

Tarih: 1961. 56 yıl öncesine ait tarihi fotoğrafta Eskişehir Maarif Koleji Akordeon Birliği üyeleri yer alıyor. Bu genç müzisyenler grubunda Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın 15 yaşındaki görüntüsü dikkat çekiyor. Ahmet Ataç, Turgut Alkan, Emre Dağdeviren, Olcay Musaoğulları ve Okan Tezuçar'dan oluşan Eskişehir Akordeon Birliği 1960-1964 yılları arasında kentimizde çok popülerdi.

***


CUMARTESİ HİKAYESİ
FARE İLE DEVE

Çok eskiden, kendini beğenmiş şımarık bir fare ile akıllı ve alçak gönüllü bir deve yaşardı. Bir gün karşılaşıp arkadaş oldular. Fare: Sana kılavuzluk etmeliyim! dedi...Yularından çekip istediğim yere götürmeliyim!... Deve arkadaşının küstahça teklifine razı oldu. Bir süre gittikten sonra küçük bir dere kenarına ulaştılar. Devenin diz kapaklarına bile ulaşmayan su, Fare için uçsuz bucaksız bir deniz gibiydi...
-Ben buradan geçemem diye fısıldadı korkuyla...
Deve:Ne bekliyorsun? diye çıkıştı. Kılavuz önden gider, dal bakalım suya...
-Ama... diye kekeledi Fare, görmüyor musun su çok derin?
Fare mahcup olmuş, boyundan büyük işlere giriştiği için kıpkırmızı kesilmişti...
-Sizin için küçük ama, bana göre çok büyük bir su....diye inledi. Ben artık kılavuz olmaktan vazgeçiyorum. Keşke daha önceden düşünseydim de boyumdan büyük işlere girişmeseydim.
-Evet, dedi Deve, yumuşak bir sesle, herkes kendi haddini bilmeli ve asla aldatıcı gurura kapılmamalı...

***
FOTO ŞAKA:


Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen: Kemal Bey madem o kadar çok yalvardınız. Önce Büyükşehir sonra Cumhurbaşkanı adayı olurum. Ama tüm diğer adayları ben belirlerim.

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç: Tüm Eskişehir'i Ankara'ya taşımama rağmen; yine mi siyasi geleceğim Yılmaz Hoca'nın iki dudağı arasında kaldı.

Odupazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt: Ahmet Abi kültür gezilerini Ankara'ya değil de Büyükşehir Belediyesi'ne yapsaydın daha iyi olurmuş.