Geçtiğimiz günlerde Amerika, İran'ın Ortadoğu'daki en önemli komutanını vurdu.
Bir ülkenin üst düzey bir komutanını öldürmek!...
Ciddi bir şey bu!
Ama işte…
Ne demişti İsmet İnönü?
'Büyük devletlerle iş yapmak, ayıyla yatağa girmek gibidir.'
İnönü'nün burada kastettiği büyük devletlerin başında Amerika'nın geldiği kesindi…
Zaten sonraki yıllarda Demirel, İnönü'nün bu sözünü daha açık söylemişti.
'Amerika'yla iş yapmak ayıyla yatağa girmek gibidir. Ayının ne zaman ne yapacağı hiç belli olmaz!'
Amerika'nın da ne zaman ne yapacağı hiç belli olmaz.
***
Olayın arkasından İran, sert açıklamalarda bulundu.
'Amerika bizim kolumuzu kesti, biz de onların bacağını keseceğiz. Amerika'yı bölgeden temizleyeceğiz.'
Yani?
Yani,
'O kedi buraya gelecek!' diye kıyameti kopardı, İran.
Amerika'nın yaptığı yanına kar kalmasın tabii de…
***
Vaktiyle ormanın birinde bir aslan yaşarmış.
Ve bütün ormanı kendi ülkesi gibi sahiplenirmiş.
Kendisinden habersiz kuş uçsun istemezmiş.
Her şeye de burnunu sokmayı kendinde hak görürmüş.
Nerede bir olay, nerede bir gürültü patırtı bizim aslan orada biter, ortalığı yatıştırmak yerine her yeri birbirine katarmış.
Yine bir sabah büyük bir bağırtıyla uyanmış aslan.
Bu kadar yüksek, bu kadar gürültülü sesin daha önce hiç karşılaşmadığı büyük bir hayvandan geldiğini düşünmüş.
O kıyameti koparan gürültülü ses, ormanın ortasındaki gölden geliyormuş.
Bizim aslan yerinden kalkıp kükreyerek göle doğru koşmuş.
Göle yaklaştıkça sesin şiddeti artıyormuş.
Bizimki hem palazlayarak göle doğru yürüyormuş hem de herhangi bir saldırıya karşı sağı solu kolaçan ediyormuş.
Gölün kenarına ulaşınca bir de bakmış ki…
Sazlıkların arasında küçük bir kurbağa…
Kıçını yırtarcasına var gücüyle bağırıyor.
Şaşırmış aslan. Bir taraftan da öfkelenmiş.
'Küçücük halinle böyle bir sesi nasıl çıkarıyorsun!' diye kükremiş.
'Gücümün ne olduğunu dağ taş işitsin diye şöyle bir bağırayım istedim. Görüyorsun işte, seni bile yerinden hoplatacak kadar güçlüyüm!' demiş kurbağa.
Aslan daha da öfkelenmiş.
Kendini dev aynasında gören kurbağa,
'Boş yere öfkelenme! Yine bağırırım bak!' diye aslanı tehdit etmekten de geri kalmamış.
Bunun üzerine aslan, pençesini şöyle bir savurup kurbağanın canını alıvermiş oracıkta.
Böylece, kendini olduğundan fazla göstermeye çalışan kurbağa, bunun bedelini canıyla ödemiş.
***
İran da günlerce, askeri gücünün büyüklüğünü anlattıktan, Amerika'yı tehdit ettikten sonra misillemede bulundu.
Ne var ki Amerika'nın Irak'taki askeri üssüne füze saldırısında bulunacağım derken şaşırıp Ukrayna Uluslararası Havayollarına ait yolcu uçağını vurdu.
Şaşkınlığın bu kadarına da pes doğrusu!
Vurulan yolcu uçağındaki yüz yetmiş altı suçsuz, günahsız insan öldü.
Ve hiçbir şey olmamış gibi, İran, yüz hedef belirlediğini ve saldırılara devem edeceğini söylüyor hala.
Bunun karşılığında Amerika ne yapar bilinmez!
E tabii; Amerika için, İran için insan dediği nedir ki?
Hiç!
Doğar, ölür pisipisine.