Nedir mutluluk, diye soracak olursak!
Ne olacaksa sorunca! Bir formülü, bir izahı mı var ki mutluluğun?
Yok!
E o zaman?

***

Bunun yerine, mutlu musun, diye sorsak…
Vereceğin yanıt,
'Nasıl mutlu olayım, mutsuzum,' olacak belki.
Belki de…
Bizde bir de,
'Olduğum hale şükür,' diye bir söz vardır.
Yahut da, aşağı yukarı aynı anlama gelen;
'Allah'a şükür,' diye bir söz.
'Nasılsın?' diye sorarsın…
Yanıt,
'Olduğum hale şükür!'
'İyi misin?'
'Olduğum hale şükür.'
'Mutlu musun?'
'Olduğum hale şükür.'
'Mutsuz musun?'
'Olduğum hale şükür.'
'İş güç?'
'Olduğum hale şükür.'
Yani?
Yani, olduğum hale şükürle geçip giden bir ömür.

***

Soralım yine de biz.
Mutlu musun?

***

Yıllar önceydi. Bir tanıdığımız…
E tabi yıllar önce olunca biz gençtik, tanıdığımız da gençti. Ve yeni evliydi.
Sen sor sorma,
'Allah'a şükür, mutlu bir evliliğim var,' deyip dururdu.
Eğer bıkkınlığını sezdirmezsen bu teraneden,
'Apartmanda örnek aile olarak gösteriliyoruz,' diye devam ederdi, ne çok mutlu olduğunu anlatmaya.
Biraz şaşırırdık.
'Mutluluk bu olsa gerek,' derdik o anlattıkça.
Kocasının doğru dürüst bir işi de yoktu.
Serserilikten arta kalan zamanlarda, günübirlik işlere giderdi, o da denk gelirse ve canı isterse.
Geçimlerini nasıl sağlarlardı?
Bilinmez. Allah veriyordu işte.
Ve onlar çok mutluydu.
Derken…
Derken boşandılar.
Şiddetli geçimsizlikten!
Sonra…
Sonra ne kadar mutsuz bir evlilik yaşadığını anlatmaya başladı aynı hırsla. Ve aynı bıktırıcılıkla…

***

Demek ki 'mutluyuz,' deyip durmakla da mutlu olmuyordu insan.
Ve gelin arabalarının önüne, 'mutluyuz' diye yazdırmakla da…
E o zaman nasıl mutlu olur insan?
Padişah da sormuş,
'Mutsuzum, nasıl mutlu olacağım ben?' diye.
Sarayda yaşayan padişah dahi mutsuzmuş.
Demişler ki, şu dağdaki, koyun otlatırken neşeli şarkılar söyleyen mutlu çobanın gömleğini giymelisiniz mutlu olmak için.
Göndermiş padişah, buyruğundaki saray hizmetkarlarını, çobanın gömleğini alıp gelsinler diye.
Ne var ki eli boş dönmüş padişahın adamları.
Çünkü çobanın gömleği yokmuş.
Bu yüzden padişah, ipek kaftanlar içinde mutsuz yaşamış, mutsuz ölmüş.

***

Tolstoy'un,
'İnsan Neyle Yaşar?' diye sorduğu gibi, soralım biz yine de.
İnsan nasıl mutlu olur?