Üç haftalık bir aradan sonra tekrar merhaba!
Öncelikle, Türkiye'de ve dünyada 'Barış, Adalet, Hukuk, Laiklik yangınlarının' iyice harlandığı şu sıcak günlerde 'Gezi' yazdığım için hoşgörünüzü diliyorum.
KESİT köşemizin 'yaşamın tüm sorunlarını ve güzelliklerini okurlarla paylaşmak' ilkesi doğrultusunda, İspanya'yı da sizlerle birlikte irdeleyelim istedim.
Son 6 yıl içinde eşimle birlikte yaptığımız 'Balkanlar, İtalya, Orta Avrupa, Benelüx- Paris' turlarından sonra, 10- 16 Temmuz 2017 tarihlerindeki 'İspanya turu' ile Avrupa gezilerinin beşincisini de tamamlamış olduk.
'Madrit (2 gece)- Valensiya (1 gece)- Barselona (2 gece)' merkezli olarak süren gezimiz boyunca Toledo, Honrubia, Lleida, Girona, Figueres kentlerini de gezip inceleme fırsatımız oldu.
İspanya gezimiz, Prontotour'un kusursuz olanakları ve rehberimiz TC Yurttaşı Lusi BENLEVİ'nin deneyimli ve kaliteli katkılarıyla içimize sinen bir gezi oldu.
Bu arada, evliliğimizin 46. Yıldönümünü 11 Temmuz günü Madrit'te yaşamak bizim için unutulmaz bir anı oldu…
İspanya'da 'Yiyip içtiklerimiz bizde kalsın…' 'Gezip gördüklerimiz' ile ilgili ayrıntıları da sizler isterseniz internette bulabilirsiniz.
Ben sizlere İspanya'da gördüğümüz ve bu fırsatla benim üzerinde yoğunlaştığım 'yaşam tarzı' ve 'yaşam kalitesi' alanlarından kesitler sunmaya çalışacağım.


İSPANYA'DA YAŞAM
Bilindiği gibi bir AB Ülkesi olan ispanya, 'parlamenter demokrasiye dayalı monarşi' sistemiyle yönetilmektedir.
Ancak kralın yetkileri semboliktir. Örneğin, bizim CB'nin yetkileri İspanya kralından katlarca fazladır…
Çok kültürlü bir toplumsal yapıya sahip olan İspanya'nın yönetim yapısı '17 Özerk Bölge ve 50 İl'den' oluşmaktadır.
Bu nedenle kentlerdeki resmi binalarda 4 bayrak asılıdır. (İl, Bölge, İspanya ve AB bayrakları)
Ülkenin genel resmi dili olan İspanyolca yanında; Baskça, Katalonca, Galiçyaca dilleri de kendi bölgelerinde özgürce hatta bazılarında bölgesel resmi dil olarak kullanılmaktadır.
Avrupa'nın birçok ülkesinde de görülen bu 'demokratik özerlik içinde birlik' uygulamasından, bizim ülkemizdeki 'tek tekçiler(!)' örnek almak durumundadırlar…
İspanya'nın kentsel yaşamında 'tarihsel değerlerle çağdaş değerlerin çok iyi kaynaştırıldığı' görülüyor.
Kentlerde, 'Kent demek meydan demektir ilkesi doğrultusunda oluşturulan meydanlar, kültürel ve demokratik yaşamın merkezleri olarak özgürce kullanılıyor…'
Kent içi ulaşımda 'toplu taşımacılık' ön plandadır. Özel araçların ve taksilerin trafiğin yoğun olduğu kent merkezlerine girmeleri sınırlandırılıyor.
Şehirlerarası ulaşımda ise daha çok tren, uçak ve özel araçlar kullanılıyor. Bu yollarda 'otobüsçülük' ve dinlenme tesisi yok denecek kadar az.
İspanya'daki toplumsal yaşamın yukarıda özetlemeye çalıştığım genel özelliklerinden sonra, İspanya denilince akla gelen simgeler ise şöyle özetlenebilir:

  • Flamenko dansı, Futbol, Boğa güreşleri,

  • Paella, Tortilla, Tapas yemekleri,

  • Sangria, Cava, Horchata, Clara içecekleri,

  • Zeytin (Dünya zeytin üretiminde İspanya birinci sıradadır. Ama kahvaltılarda zeytin kullanılmıyor…)

  • Siestalı gevşek çalışma yaşamı…

Bu arada, kapitalizmin eşitsiz gelişim yasasının bir sonucu olarak ortaya çıkan 'toplumsal dengesizliğin ve yozlaşmanın' acı sonuçları İspanya'da da açıkça sırıtıyor. Örneğin:

  • Göçmenlerin ve çingenelerin yaşam koşulları çok kötü…

  • Çok sayıda evsiz var.

  • Uyuşturucu kullanımı, yankesicilik ve dilencilik çok yaygın…

  • Etnik, dinsel ve kültürel farklılıklardan kaynaklanan sorunlar çözüm bekliyor…


İSPANYA'DA SANAT VE TURİZM
İspanya sanatın çok önemsendiği ve sanatçının çok değerli olduğu bir ülke....
Başta Madrit Prada Müzesi olmak üzere, tüm kentlerde zengin müzeler var.
Pablo Picasso, Salvador Dali, El Greco, Valezquez, Goya gibi ressamların eserleri ve o sanatçılar anısına yapılmış eserler hemen her yerde karşınıza çıkıyor.
Örneğin, Figueres kentindeki 'Salvador Dali Müzesi'ni görmek, özel olarak İspanya'ya gitmeye değer…
Ünlü Mimar Antoni Gaudi, adeta Barselona'yı yeniden yaratmış.
İspanyol sanatçıların heykel, edebiyat ve müzik alanlarında da ortaya koydukları çok saygın eserler var.
İspanya 'Turizm' için her olanağı ve her fırsatı değerlendiriyor.
Kültür ve doğa varlıkları, futbol, boğa güreşi, özgün yaşam tarzı, konaklama ve tanıtım alanlardaki değerler turizm için çok iyi kullanılıyor.
İspanyanın neredeyse tüm kentlerinde, her gün yerleşik nüfuslarının onlarca katından fazla turist ağırlanıyor.
Bunun için de İspanya'nın turizm gelirleri dünya sıralamasında ikinci sırada yer alıyor…
Turizm konusunda Türkiye'nin İspanya'dan öğreneceği çok şey var.
Ama bizim ilgili ve yetkilileri Vandallarımız nedense İspanya'nın sanat ve turizm alanlarında ürettiği güzellikleri değil, İspanya'nın kara lekeleri olan 'Franco faşizmini' ya da 'Bask terörizmini' örnek alıyorlar…


İSPANYA VE AB
1986 yılında AB'ye tam üye olan İspanya, 1999 yılında da AB para birimi olan Euro'ya geçmiştir.
İspanya'daki mevcut durumu AB Standartları açısından incelediğimizde şu değerlendirmeler yapılabilir:

  • Kentsel altyapı, kentsel yaşam kalitesi, kültürel ve sanatsal yaşam, yerel yönetimler, trafik kurallarının uygulanması ve uyumu, doğayla uyumlu otobanlar, halka açık plajlar gibi alanlarda diğer Avrupa ülkeleriyle yarışır durumdadır.

  • Ancak 'çağdaş yaşam tarzı ve yaşam kalitesi' alanlarında henüz AB standartları yakalanamamış… Örneğin, sağlık ve eğitim kalitesi ile demokratik çalışma ilişkileri kalitesi AB standartlarına göre epeyce düşük.

Sözün özü, İspanya'nın toplumsal yaşamında 'İspanya Birliği'nin ve AB'nin sağladığı iyilikler ve güzellikler; Bask ve Katalonya bölgelerindeki ayrılıkçı kışkırtmalardan daha güçlü görünüyor…'
Yaşamınızın 'Gezi güzelliğinde' sürmesi dileklerimle…
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…