Belediye otobüsü…
Yaşlı başlı bir adam biniyor otobüse.
Gençler kalkıp yer veriyor.
Oturuyor.
Adam biraz sonra yerinden kalkıp şoförün yanına gidiyor.
'Otobüsü karakola çekeceksin!'
'Niye? Ne oldu?'
'Bu böyle olmaz?'
'Hayırdır? Ne böyle olmaz?'
Şoförün arkasındaki koltukta oturan genç kızı gösteriyor.

***

Nazım Hikmet'in eşi Vera'nın olduğu bir uçaktan bazı yolcular inerek aynı uçakta yolculuk yapmak istemediklerini söylemişlerdi.
Vera'nın uçaktan indirilmesini istemişlerdi.
Ama şimdi Nazım Hikmet'in şiirleri siyasilerin meydanlardaki konuşmalarında iyi pirim yapıyor.
O zaman öyleydi…
Günümüzde de gericilik, bağnazlık; çarpıtılan, sömürülen dini duygular; ahlakçı yaklaşımlarla körüklenen özel hayata, özgürlüklere müdahale…

***

Genç kızın üzerinde askılı bir tişört var.
Bacağında dizlerinde bir etek…
Siyah tişört, siyah etek…
Adam kendisini gösterince tedirgin oluyor.
Ne olup bittiğini anlayamıyor.
Yabancı uyruklu bir üniversite öğrencisiymiş.
Ufak tefek…
Olduğundan daha küçük gösteren…
Ürkek, tedirgin bir kız çocuğu.
Kime musallat olacaklarını biliyor bu adamlar…

***

'Böyle olmaz!' diyor adam ısrarla. 'Şikayetçiyim ben, karakolun önüne çek otobüsü.'
'Ne böyle olmaz Amca? Ne var?'
'Sen görmüyor musun ne olduğunu?'
'Ben bir şey görmüyorum. Sen ne görüyorsun ki?'
'Bir şey görmüyorsan sen bir hiçsin!'
Amcada sadece sapıklık değil, filozofluk da var!'
'Sen ne görüyorsun onu söyle.'

***

Ne görüyor?
Bunun gibi birini doktora götürmüş karısı.
Bıkmış adamın sapıklıklarından.
Doktor test etmek için çeşitli fotoğraflar göstermeye başlamış adama.
Bir tavuk çiftliğinde gezinen tavukların fotoğrafını göstermiş.
'Fotoğrafta ne görüyorsun?' diye sormuş.
'Ortalıkta gezinen çıplak kadınlar!' demiş.
Hindilerin fotoğrafını göstermiş.
'Eteklerini yukarı kaldırmış çıplak kadınlar!'
Kazların fotoğrafını göstermiş.
'Çıplak kadınlar!'
Ördeklerin fotoğrafını göstermiş.
'Çıplak kadınlar!'
Eşeklerin, köpeklerin…
'Çıplak fahişeler!'
Sonunda yumruğunu masaya vurup ayağa fırlamış adam.
'Senden şikayetçiyim, mahkemeye vereceğim seni!' demiş doktora.
'Niye?'
'Sürekli çıplak kadın fotoğrafları gösteriyorsun bana! Hiç utanma yok mu sende! Ahlaksız!'

***

Sen bakınca tertemiz, pırıl pırıl bir gençlik; aydınlık bir gelecek…
Yaşanacak güzel günler görüyorsun.
Ne giymiş, ne yemiş, ne içmiş…
Farkında bile değilsin bunun.
Bir önemi de yok bunların.
O bakınca ne görüyor?
Kendi kafasının içindekileri görüyor!