'Ben 52 yaşındayım. Bu şehrin Ticaret Odası Başkanlığını yaptım. Türkiye'nin tüm Ticaret ve Sanayi Odalarının bağlı olduğu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği de yaptım. Hala ticaret ve sanayiyle uğraşıyorum. Benim de düşüncelerim olabilir, benim de görüşlerim olabilir. Ayrıca hem Ticaret Odasında hem de Sanayi Odasında benim de oyum var. Beni de arayanlar var. Benim de dostlarım var. Sözümü bir yol gösterici olarak gören dostlarım da var. Herkesin bir sevdiği, herkesin gönül bağı olduğu bir kişi olabilir. Tüm dostlarıma söylüyorum; Eskişehir için, ticareti, sanayisi ve tarımı için layık olan en iyi şekilde gelsin. Ben bir milletvekili, bir vatandaş, bir ticaret erbabı olarak bu şehir için her türlü desteği vermeye hazırım. Ben sahadan hiçbir zaman kopmadım.'

ÜYE DEĞİLKEN ADAY YAPILDI
Yukarıdaki bu sözler AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan'a ait. Bu sözleri ilkinde ezici çoğunlukla ikincisinde rakipsiz olarak iki defa üst üste ETO Başkanlığına seçilmiş, üst organ olan TOBB Yönetimi Kurulu Üyeliği görevini yapmış bir isim söylüyor. Karacan bu sözleriyle seçimlerde gönlündeki adayı destekleyeceğini belirterek; kim seçilirse seçilsin her türül desteği vermeye hazır olduğunu ifade etti. Bu konuda 'son noktayı' koydu. Kimse Karacan'ı 'gönlündeki adaya' yani Erdoğan Tekgöz'e 'oy verdi', 'onu destekledi' diye kızamaz. Üç hafta önce Görünüm'de yazmıştım. Birileri nedense Karacan'dan 'tarafsız kalmasını' istiyor.Tarafsız kalınması istenilen Harun Karacan Eskişehir iş ve siyaset dünyasının 'son yıllardan yükselen en önemli ismi' değil mi? Karacan, 12 Şubat 2009'da rakibi Alaattin Çam'a açık ara fark atarak '43 yaşında Eskişehir Ticaret Odası Başkanı' oldu. 2011 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi oldu. Bu görev sürecinde, TOBB Ticaret Odaları Konsey Üyeliği ve TOBB Genç Girişimcilerden sorumlu Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini de sürdürdü. 10 Mayıs 2013'de 'rakipsiz girdiği' kongreyi kazanarak, ikinci kez ETO Başkanlığına seçildi. Aynı yıl TOBB'un 69. Genel Kurulu'nda ikinci defa Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildi. Karacan ETO Başkanlığında ve TOBB'da 'o kadar başarılıymış' ki; AK Parti'ye 'üye bile değilken' 23 Kasım 2013 tarihinde 'dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından' Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapıldı. Seçimde çok iyi çalışan Karacan 204 bin 873 (%39,1) oy aldı. Yılmaz Büyükerşen 237 bin 335 oy alarak (%45,3) dördüncü defa Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Büyükerşen 32 bin 462 oy farkıyla seçimi kazandı. 1999 yılından beri Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan ve hayata geçirdiği projelerle halkın büyük sevgisini kazanan Büyükerşen karşısında hiçte azımsanmayacak oy aldı.

CAMİAYI BİLİYOR
AK Parti 7 Haziran 2015 seçimlerinde Eskişehir'de 'hüsrana' uğramıştı. İlk defa 'birinciliği CHP'ye kaptırmıştı. Harun Karacan Büyükşehir Belediye Başkanlığında olduğu gibi yine milletvekilliği için 'aday adaylığı başvurusunda' bulunmamıştı. AK Parti Eskişehir'de yine birinci parti olmak için bir hamle yapması gerekiyordu. 1 Kasım 2015'de yapılan seçimlerde Salih Koca'nın yerine Harun Karacan 2. Sıradan Milletvekili Adayı yapıldı. Karacan'ın 'halk gözünde sevinen, tanınan bir isim olması ve bunların yanında çalışkanlığı, sistemli çalışmasıyla' AK Parti 1 Kasım'da Eskişehir'de yeniden birinci parti oldu. 21 Mayıs 2017'de AK Parti 3. Olağan Kongresi'nde 50 kişilik MKYK listesinde yer aldı. Karacan böylece Cumhurbaşkanı 'Recep Tayyip Erdoğan'ın A Takımına' girerek 'siyasette yükselmeye' devam etti. AK Parti 'Sivil Toplum ve Halkla İlişkilerden Sorumlu' Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. ETO'da iki defa üst üste seçim kazanarak Başkan olan ve 'bu camiayı bilen' Harun Karacan neden seçimlerde tarafsız kalsın? Neden kendisinden 'bunu yapması' isteniliyor?

EŞYANIN TABİATINA AYKIRI
Onun başkanlık yaptığı dönemden memnun olan bir ETO Üyesi Karacan'ı arayıp, 'Başkanım seçimde kime oy verelim?' diye sorduğunda 'Ben karışmıyorum, tarafsızım' yanıtını mı alsın? Niye Karacan bu kişiye 'Oyunu şu arkadaşa ver. O ETO'yu daha iyi yönetir' diyemesin? Veya Karacan, geçmişte aynı ekipte çalıştığı ve yol arkadaşlığı yaptığı bir üyeyi telefonla arayıp; 'Bence bu isim ETO Başkanlığını daha iyi yapar. Ona oy verin' derse, 'kabahat mi işlemiş' olur? Milletvekilleri, belediye başkanları, vakıf, dernek yöneticilerinin üyelere aday telkininde bulunmalarına ses çıkarmayanlar, ETO'nun içinden gelen, iki defa üst üste seçim kazanmış Karacan'dan neden rahatsızlık duyuyorlar? O'nun potansiyelinden, 'seçimin kaderinin etkileyecek' olmasından korktukları için mi böyle bir tutum içerisine giriyorlar? Eski ETO Başkanları tarafsızlar mı? Gönüllerindeki adayları desteklemiyorlar mı? ETO'ya damgasını vuran Karacan'da gönlündeki adayı destekler. O'nun seçilmesi için kulis yapar. Zaten bunu yapmaması 'eşyanın tabiatına aykırı' olur...



****
OLAYLARI SORGULAMAYAN NESİLLER Mİ İSTENİLİYOR?

OECD, 34 üyesinin de aralarında bulunduğu 72 ülkede gerçekleştirdiği eğitim araştırmasının sonuçlarının yer aldığı 'Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı' (PISA) Araştırması Raporu'nu geçtiğimiz yıl Paris'te açıklamıştı.
MEZAR TAŞINI OKUYAN NESİL
Özellikle 'bilim ve matematik alanında' öğrencilerin seviyelerini ölçen raporda, bilim alanında eğitim seviyesi en yüksek ülkenin Singapur olduğu ortaya çıktı. Türkiye 425 puanla, Meksika da 416 puanla bilim sıralamasında 'en sonda yer alan iki ülke' oldu. Türkiye, ortalaması 493 olan Bilim sıralamasında 425 puanla, dil ve ortalaması 493 olan dil ve yazı sıralamasında 405 puanla, ortalaması 490 olan matematik sıralamasında ise 413 puanla tüm alanlarda ortalamanın çok gerisinde kaldı. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 'PISA'ya sadece Fen liseliler girseydi dünya üçüncüsüydük' demişti. Bu sözlerden sonra herkes Bakanlığın Türkiye'deki Fen Liselerinin sayısını artıracağını düşünmüştü. Bırakın Fen Liselerini arttırmayı, en gözde liseler birden bire 'niteliksiz okullar haline' getirildi.

NEDEN ŞAŞI BAKILIYOR
Peki Milli Eğitim Bakanlığı neden 'yeni Fen Liseleri açmak yerine' ülkeyi İmam-Hatiplerle doldurmaya devam ediyorlar. Bizi 'Dünya üçüncüsü yapacak' olan Fen Liselerine neden 'şaşı' bakılıyor? Bakanlık neden Fen Liseleriyle değil de İmam-Hatiplerde övünüyor? Neden en gözde Anadolu Liseleri 'niteliksiz okul' yapılıyor? 'Ecdadının mezar taşını okuyacak nesil yetiştireceğim' diyenler çocuklarımızı neden 'bilim ve matematikten uzaklaştırmaya' çalışıyor? Yoksa bu uygulamalarla 'bilimden uzak, olayları sorgulamayan, biat edecek nesiller mi yetiştirilmeye' çalışılıyor?



****
FIKRA

DÜŞTÜK BEA..

Kadının evinde cam kırılmıştı. Camcıyı aradı ve sipariş verdi. Yarım saat sonra zil çaldı. Kadın megafondan seslendi:
- Kim o?
- Camcı bea..
Kadın kapıyı açtı ve camın takılacağı yeri gösterdi. Beş dakika sonra yine zil çaldı.
- Kim o?
- Camcı bea..
- Yanlışlık var. Az önce bir camcı gelmişti.
- Düştük bea..

****
FOTO ŞAKA



CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:
'Recep Bey dedi' diye kaldırdığınız TEOG'un yerine ne koyacaksınız?
Başbakan Binali Yıldırım: TEOG yerine LEGO'yu getiririz. Böylece bozup yapması daha kolay olur.