Tarihimizde İzmir'de Altınordu ile oynadığımız maçlarda 1970 de 1 / 0 yendikten sonra ne hikmetse hiç kazanamadık. Bu sefer galip gelerek şeytanın bacağını kırmak istiyorduk. Bunun içinde tecrübe mi yoksa sistem mi kazanacak diyerek sonucu beklemiştik. Maçın genelinde oynanan oyun ve yapılan hamleler iki taraf içinde istenileni vermedi. Zaman zaman baskı kurmaya çalışsak ta gol yolunda başarılı olamadık. Şu da bir gerçek Kayacan'ın gol yememesine daha çok sevindik. Çünkü Altınordu maçı öncesine kadar oynadığı 9 maçta da kalesinde gol gören ve yediği 18 golle ligin de en fazla gol yiyen takımı olan Kırmızı Şimşeklerde İzmir deplasmanında hedef öncelikle gol yemeyip bir türlü kendi evinde 1970 yılından bu yana yenemediğimiz rakibi yenmekti, ama olmadı. Artık burada takılıp kalmamak lazım Pehlivan misali altta kaldık diye üzülmeyeceğiz, Üste çıktık diye sevinmeyeceğiz. çünkü bizi bekleyen zorlu ve çetin maçlar var. Beni asıl üzen ise Eskişehirspor un U11 ve U12 takımı özel turnuva için Kuşadası'nda bulunuyordu. Altınordu kulübünce özel davetli olarak Bornova stadındaki maça çağrılmışlardı. Altınordu'lu minik oyuncularla sosyal proje adı altında aynı tribünde maç izleyecek olan sporcularımızı beş dakika sonra akreditasyon kartları olmasına rağmen Passoligi olmadığı gerekçesi ile TFF görevlisi tarafından dışarı çıkartılmaları kadar ayıp ve üzücü bir durum olamaz. Oysaki Ardahan'daki Ağrıdaki çocukları maçlara getiren zihniyet ne oldu da bu minik çocukların hevesini kırdı. Üstelik bunlar sıradan biri değil hepsi de futbolcu. Yazıklar olsun. Ayrıca TFF 1.Lig'in 11.haftasında 5 Ekim Pazar günü saat 15,30 da Yeni Atatürk Stadyumu'nda Eskişehirspor ile karşılaşacak olan MKE Ankaragücü Beştepe Tesislerinde yaptığı antrenmanda liderle olan üç puan farkını kapatmak istediklerini ve aranın açılmaması için Eskişehirspor'dan puan ve puanlar almak istediklerini ifade ettiler. Bizde mutlak ve mutlak kendi evimizdeki maçları kazanmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Saman alevi gibi yanıp arkasından sönmek istemiyoruz. Artık istikrarlı ve emin adımlarla yolumuza devam etmenin planlarını yapmalıyız. Velhasıl Karadeniz gibi bir coşup bir durulmak istemiyoruz. Hep coşan taraf olmak istiyoruz.