Arapça kökenli olan 'kasım' sözcüğü, Türkçe sözlüklerde iki anlamda açıklanıyor.
Bir anlamı: 'Taksim eden, ayıran, bölen…'
Diğer anlamı ise: 'Kinci, ezici, ufaltıcı…'
Yani Kasım'ın sözcük anlamları, 'Sanki son yıllarda ülkemizin üzerine çöken egemen siyaseti tanımlıyor…'
Ortadoğu'nun iki mevsimlik geleneksel iklim anlayışında ise Kasım kışın başlangıcıdır…
Yani '8 Kasım- 6 Mayıs; Kasım/ (Kış), 7 Mayıs- 7 Kasım; Hızır (Yaz)' olarak kabul ediliyor.
Bizim bugünkü konumuz elbette kasımın sözlük ya da iklim anlamlarının ayrıntılarını irdelemek değil.
Amacımız, ülkemizin sosyoekonomik yaşamının çok sert bir kışa girmekte olduğu bir dönemde, 'Kasım rüzgarlarında uçuşan yapraklardan…' seçtiğimiz bazı irdelemeleri sizlerle paylaşmaktır.
***
HASANOĞLAN MEZUNLARININ CUMHURİYET BALOSU
Merkezi Ankara'da olan 'Hasanoğlan Atatürk Öğretmen Okulu Mezunları Derneği', 2 Kasım 2018 akşamı, Ankara/ Çankaya Vedat DALOKAY Salonunda bir 'Cumhuriyet Balosu' düzenledi.
O güzel birlikteliğe katılanlar; şarkıların, türkülerin ve halayların eşliğinde anılarını, bilinçlerini ve umutlarını paylaştılar.
Eşimin mezun olduğu 1969 döneminden bir grup arkadaşla birlikte katıldığımız bu paylaşım bize gerçekten ilaç gibi geldi…
Önceki yazılarımda, sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için çok önemli bulduğumuz 'Geziterapiyi' sizlere birkaç kez önermiştik…
Şimdi buna bir de 'Dostterapi' önermek istiyoruz.
'Yaşamı dostlarla paylaşmak…' gerçekten insanın umutlarını ve direncini güçlendiriyor…
Son yıllarda ülkemizin başındaki devlet erkanının, tüm Cumhuriyet değerlerimiz gibi, o güzelim 'Cumhuriyet Balosu' geleneğinin de içini boşalttığı bir dönemde; 'bazı STK'ların ve halkımızın Cumhuriyet değerlerimize sahip çıkması' çok anlamlı ve önemli…
***
ANDIMIZDAN EZANA UZANAN POLEMİKLER…
AKP/RTE iktidarının Andımız ile ilgili 'uygunsuz uygulamasını' Danıştay'ın bozmasından sonra, siyaset arenasında yapılan kısır tartışmalar iyice tatsızlaştı…
Çünkü bu kısır tartışmalarda konunun 'hukuksal' ve 'geleneksel' boyutları görmezden geliniyor.
Bir yanda 'hukuka saygısızlık rekorları kırılırken…', diğer yanda 'uzun yılların geleneklerini bir çırpıda ortadan kaldırıverme yarışı…' yapılıyor.
Üstelik bu tür kısır tartışmalar, 'ekonomik kriz' ve 'yerel yönetim seçimleri' gibi iki can alıcı konuyu toplumsal gündemden uzaklaştırıyor.
Ve krizlerden beslenen iktidarın 'Cambaza bak..!' taktiğine 'Sazan gibi atlayanlarımız' o kadar çok ki…
Oysa tüm toplumsal krizlerimiz yerel yönetim seçimleri kapısına dayanmak üzere…
***
BÜYÜKERŞEN'İN DOĞUM GÜNÜ
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN'in doğum günü olan '8 Kasım'da, sosyal ve yerel medyada ilginç ve güzel paylaşımlar oldu.
Birçok Eskişehirli, Yılmaz Hoca'ya olan beğenilerini ve sevgilerini dile getirdiler…
Ancak böylesine insancıl bir iletişim bile, 'BÜYÜKERŞEN'e muhalefet etmekten beslenen bazı çevreleri…' rahatsız etti.
O kronik Yılmaz Hoca muhalifleri; olayın düzmece olduğundan, Hoca'nın yaşına uzanan bazı konulara çamur atarak, yaşanan güzellikleri kirletmeye çalıştılar…
Kim ne derse desin, eskilerin 'marifet iltifata tabidir…' dediğince, Yılmaz Hoca övgüyü hak ediyor.
Çünkü O, son 20 yıldaki gelişimiyle ülkemizde ve dünyada bir yıldız gibi parlayan Eskişehir mucizesinin baş mimarıdır.
BÜYÜKERŞEN taşlamacılarının dillerine pelesenk yaptıkları 'yaş' konusunda ise 'Akıl yaşta değil, baştadır…' diyen o özlü atasözünü anımsatmak gerekiyor.
Çünkü son 16 yıldır Türkiye'nin başına çöreklenen teokratik otoriter rejim sayesinde, aklı fikri Ortaçağlarda dolaşan sözde gençlerin sayısı o kadar çoğaldı ki…
***
ÖNDER BALOĞLU'NA SAYGILARIMLA…
'9 Kasım' tarihi, kendisini 2016 yılında sonsuzluğa uğurladığımız, Eskişehir'in unutulmaz gazetecisi ve köşe yazarı Önder BALOĞLU'nun ölümünün ikinci yıldönümü idi.
Son yıllarında kendisiyle çok şeyler paylaştığımız, yağmur yürekli insan Önder Usta; benim 'geç bulup çabuk kaybettiğim' bir dostumdu…
O'nu anılarımızda yaşatacağız.
***
10 KASIM VE ESKİŞEHİR
'Dünyada ölümün öldüremediği önder' olan Mustafa Kemal ATATÜRK, bedeninin aramızdan ayrılışının 80. Yıldönümü olan 10 Kasım günü, tüm yurtta ve Eskişehir'de yine yoğun katılımla, özlemle ve hatta coşkuyla anıldı.
Anma etkinlikleri çağdaş dünya insanları tarafından da hayranlıkla izlendi.
Son yıllarda gerici ve emperyalist çevrelerin seviyesiz saldırılarına inat; Türkiye'nin ve dünyanın çağdaş insanları ATATÜRK'e daha sıkı sahip çıkıyor.
Çünkü O, eserleriyle ve düşünceleriyle tüm dünya insanlığının bilincinde yaşamaya devam ediyor.
Eskişehir'de Cumhuriyet ve Atatürk Haftası boyunca belediyelerimiz ve demokratik STK'lar tarafından öylesine yoğun katılımlı ve kaliteli etkinlikler yapıldı ki…
Bence Büyükşehir Belediyesi'nin paylaştığı 'Eskişehir'de zaman daima ATATÜRK'ü gösterir!…' belgisi konuyu özetliyor.
Ve 'ESKİŞEHİR'de zaman ATATÜRK'ü göstermeye devam edecek…'
***
SAĞLIK OLSUN!...
Eskiden sağlıkçılar 'Ey ahali sıkı giyinin! Kasım geldi…' diye halkı uyarırlarmış.
Çünkü 'Ayıran, bölen, kinci, ezici, ufaltıcı…' Kasım soğuklarının sağlığa çok zarar verdiğini bilirlermiş…
'Her şeyin başının sağlık olduğunu…' da bilirmiş eskiler.
Şimdinin sağlık politikacıları ise 'Şehir Hastaneleri, katkı payı…' gibi ince yöntemlerle 'daha sağlıklı rant kazanma(!)' peşindeler…
Hatta bu Kasım ayıyla birlikte, ilgili yasaların açık hükümlerine karşın 'Kanser hastalarından da katkı payı almaya başladılar…'
Ne diyelim, sağlık olsun…
Biz ailecek 'Direne direne kazanacağız!' diyerek, 'Sağlık için altıncı maçımıza hazırlanıyoruz…'
Ve dostlarımıza diyoruz ki; 'Bakmayın siz aylardan Kasım olduğuna, bizim yüreğimiz size her zaman ARALIK…'
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…