Seçimlerle ilgili hepimizin aklında küçük 'an' ve anıların kaldığını düşünüyorum. Benim hatırladığım ilk seçim çocukluk yıllarıma ait.
O zamanlar 11 yaşındaydım, Suat Amcam CHP'den Mihalgazi Belediye Başkan Adayı olmuştu. Bir adayı destelediğim ilk seçimdi. Seçimin herkeste büyük etkiler yaratabileceğini öğrendim.
Amcam siyaseti sever, partilerin açıklamalarını yakından takip ederdi. Evdeki televizyonda her zaman TRT TBMM açık olurdu. Hatırladığım kavga, gürültü ve bitmek bilmeyen tartışmaların olmasıydı. Sanırım şimdi de durum pek farklı değil!
***
Amcam, seçim sürecinde akrabalarımız ve arkadaşlarından oluşan ilçe teşkilatıyla akşam toplantı yapardı. Merakla dinler; bizi dışarı çıkarttığı zamanlar da huysuzlanırdım.
Anımsıyorum… Babam, yengem ve o dönem lise okuyan kuzenimde büyük bir heyecan vardı. Çocuk olduğum için biraz dışarıdan ama merakla takip ettim süreci. Sonuçların Eskişehir için önemini hatırlamıyorum ama ailem için tam bir dönüm noktası olmuştu.
Gözlerimi erkenden açtığım bir sabah amcamın sesini duymuştum kapıda. Hemen koşa koşa yanına gidip bir siyasetçinin duymak istediği şeyi söyledim: 'Amca hissediyorum, kesin kazanacaksın!' Kocaman bir kahkaha atmıştı, çok mutlu olmuştum.
***
Hummalı geçen birkaç gün sonra seçimler geldi çattı. Tüm aile oy kullanmaya gitti. Ardından bütün gün evde kritiği yapıldı. Akşamüstü balkonda yengem ve kuzenimle oturup seçim sonuçlarını anonslayan hoparlörü dinlemeye başladık. Günün sonunda desteklediğim ilk siyasetçi girdiği ikinci seçimi de kaybetmişti.
2004 Yerel Seçimlerinden bana kalan üzerinde amcamın vesikalık fotoğrafının olduğu promosyon olarak dağıttığı yeşil renkte küçük bir telefon rehberi ve 'Siyasi konularda kimseye güvenme' nasihati oldu.
***
31 Mart akşamı kazananları değil de biraz kaybedenleri düşünün, istedim! Hayat devam ediyor, seçmek ve seçilmek için çok nedenimiz var!