'Kendi kendimizle yarışmadayız, gülüm,' demişti Nazım Hikmet.
'Kendi kendimizle yarışmadayız, gülüm.
Ya ölü yıldızlara hayatı götüreceğiz
Ya dünyamıza inecek ölüm.'

***

Kendi kendimizle yarıştayız.
Ne için?
İyi bir yazı yazabilmek için.
Yazınca ne olacak?
Belki hiç.
Belki…
Belki ölü yıldızlara hayatı götüreceğiz.
Belki ülkenin uzak bir köşesindeki…
Hayatın tekdüzeliğinden, gündelik sıkıntılardan bıkmış bir okurun kalbinin derinliklerine inecek bir yazı yazmayı başarabileceğiz…
Hiç yaşamamışız gibi…
Biz de bu dünyaya hiç gelmemişiz gibi…
Hiç sevmemişiz gibi…
Hiç sevilmemişiz gibi ölüp gitmeden önce.
Ne diyordu 'İnci Küpeli Kız'da,
'Efendinin fırçasının ucu kalbinin derinliklerine inebildi mi?'
Genç kızın aşk yaşadığı efendisi ressamdı.
Modellik yapıyordu dünyalar güzeli genç kız aşk yaşadığı ressama.
Efendisinin fırçası vardı.
Fırçası…
Tuvali…
Bin bir renk boyaları…
Bizim?
Bizim hiç bir şeyimiz yok.
İnci küpeli kız gibi bir modelimiz…
Don Kişot'un sevgilisi Tobosolu Dulcinea gibi bir sevgilimiz…
Bizim de çevremizde abuk sabuk konuşan…
Kahvehane kültürüyle siyaset uzmanı kesilen bir takım insanlar…
Ve öne eğilince perişanlıktan, dağınıklıktan ortaya serilen göğüslerinden gözlerimizi kaçırdığımız kadınlar…
Fakat bizim de yoklukla…
Yoksunlukla…
Garibanlıkla bilenmiş hayal dünyamız…
Sınırlarını var gücümüzle zorladığımız ufkumuz…
Ve umudumuz var.
'Umuda bin kurşun sıksa da ölüm
Unutma umuda kurşun işlemez gülüm' de demişti Nazım Hikmet.

***

Başarabilirsek bunlarla başaracağız yüz yıl sonra da okunacak yazıyı yazmayı.
Ölü yıldızlara hayatı götürmeyi…
İnci küpeli kızın yüreğini titretmeyi.
Bilmiyorum…
Başarabilirsek başaracağız bunu bütün olumsuzluklara rağmen.
Başaramazsak…
Başaramazsak karıncanın hikayesine dönecek yeryüzündeki yaşam hikayemiz.
Karıncaya sormuşlar,
'Nereye gidiyorsun böyle hızlı hızlı, telaş içinde?'
'Kafdağı'nın ardındaki yarime,' demiş.
Gülmüşler.
Alay etmişler.
'Sen nasıl gideceksin oraya bu küçücük halinle, yolda ölürsün' demişler.
'Ölürsem de yar yolunda ölürüm!' demiş.
Ne olursa olsun…
Olanaksız gibi gözükse de ölümsüzlüğü yakalamak…
Ölü yıldızlara ölümsüzlüğü götürmek bu yazılarla…
Yine de biz yazmaya devam edelim.
Kınından çekilen bir kılıç gibi olmalı yazarın kalemi.
Keskin…
Hızlı…
Kararlı.