Sevgili okurlar;
Güzel yurdumuzda cennet vatanımızda son zamanlarda melek konumunda olan küçük yavrularımıza karşı vahşi bir hayvanın dahi yapamayacağı muameleyi yaparak onları katleden bu vahşilere karşı verilecek ceza ne olmalı, bunu Anayasal konumu bağımsız Türk mahkemelerinin vereceği bir karardır.
Bir de işe İslam dinine göre bunu adi kişilere ne ceza verilmeli ona bakalım.
Önce Kur'an-ı Kerim'de kısas nedir onu bilelim. Kısasın farz olduğu Kur'an-ı Kerim'de şu şekilde açıklanır: 'Ey iman edenler, öldürülenler hakkında size kısas farz ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı. Ve (öldürülen), ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenle Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici ir azap vardır. Ey akıl sahipleri kısasta sizi için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız.'
Gerçi kısasın kendisi cezayı hak etmiş bir hayatı yok etmedir. Ama aynı zamanda haksız yere hayatı yok etmeye karşı hayatın en büyük müeyyidesidir. Kısas gibi caydırıcı bir hüküm toplum ve kişi hayatının garantisidir. Böylece dünya hayatınızı olduğu gibi ahiret hayatınızı da korursunuz. İşte bu ayetlere göre kısas farzdır.
Günümüzde uygulamasına gelince, Allah'ın hükümleri ta kıyamete kadar geçerlidir. Bu nedenle kısas bu zamanda onların görevidir. Halkın bundan dolayı bir sorumluluğu yoktur.
Bunu böyle tanıdıktan sonra af ile muamele ederseniz çok büyük bir fazilet olur.
Bütün bunlardan sonra bu yavruları bu hale getirenlere verilebilecek en büyük ceza verilmelidir.
Sadece bu sapıklara değil, ona yardım edenlere ve bildiği halde ihbar etmeyip saklayanlara da aynı cezaya yakın cezalar verilmelidir.
Bunu çocuklarını okula gönderip akşama kadar korku içinde bekleyen anne-baba ve aileler için yapmalıdır. Allah böyle acıları hiçbir insana (dini-dili-ırkı) ne olursa olsun yaşatmasın.