Sizce çok mu ağır bir başlık?
Sizce gereksiz bir vesvese mi?
Abartılı bir göz boyama telaşı ya da size hiç inandırıcı gelmeyen gereksiz bir iddia mı?
Yoksa
Birçoğumuzun gizli gizli düşünüp, aklımıza geldikçe beynimizin gerisine attığımız,
Zihnimiz ısrar ettiğinde ise,
'Yok, daha neler amma da abarttın…' diye kendimizi sakinleştirmeye çalıştığımız bir histeri mi?
Eskişehir'in burnunun dibine,
Şehir merkezine 26 km. OSB'ye 19 km. uzaklığa yapılacağı belirtilen kömürlü termik santrali, her kim, ne amaçla kurarsa kursun, sonunda ortaya çıkacak gerçek budur…
Yine de bunun, siyasi içerikli bir plan olduğu sizin hiç aklınıza gelmiyor mu?
Eminim geliyor…
Ancak herkes, bunun abartılı bir vesvese olduğunu düşünüp, düşünmekten vazgeçmeye çalışıyor…

***

Kömürlü termik santral kurma projesinin, Eskişehir'i yok etme projesi olduğunu söylerken, elbette Eskişehir'i haritadan silmekten, bir tek dikili ağaç bırakmamak, bir tek sağlam bina bırakmamaktan söz etmiyorum…
Eskişehir'in ruhunu,
Eskişehir'in kimliğini,
Eskişehir'in geldiği noktayı, 40 yıl geriye götürme projesinden söz ediyorum…
Yakıldığında,
Gazete kağıdından biraz hallice ısı verecek olan linyit kömürünü 'milli kömür' ilan edip, bunun ülkemizi kurtaracak yegane çıkış yolu olduğu, her nedense AKP'nin aklına 15 yıl sonra geliyor…
Ama bu arada bütün dünyada başka bir şey oluyor…
Başta ABD,
Başta Avrupa'nın gelişmiş ülkeleri,
Başta Japonya olmak üzere,
Dünyanın tüm kalburüstü ülkeleri termik santrallerden vazgeçiyor…
'Kömürlü Termik Santral teknolojisini' elinde tutan, bu teknolojiyi yaklaşık yüzyıldır dünyaya satan şirket ya da şirketler, kendilerine yeni pazarlar arıyorlar…
Yöneldikleri ülkeler belli…
Çin, Hindistan, Rusya, Türkiye…
Zira bu ülkeler, sahip oldukları nüfus/gelişme potansiyele karşın, sanayileşmeyi toprağına ve insanına yeğ tutan yönetim anlayışlarına sahipler…
Bu ülkelerde, iktidarı razı-ikna edebilirseniz, o ülkeye her şeyi satabilir, her şeyi pazarlayabilirsiniz…
Elbette bizim gibi,
Kömürlü termik santrali 'meyve ağacına' benzeterek, bu alanda neredeyse Rönesans etkisi yaratan belediye başkanlarının olduğu bir ülke, ellerinde kalan teknolojiyi satmak için bulunmaz bir nimet…
Bu kısa özet,
Bu, işin dünya konjonktürü açısından görünüşü…
Buna biraz da,
Kendi içimize girip, kendi göğüs kafesimizin içine sızıp kendi kalbimize bakar gibi bakalım mı?
Bakalım, bakalım…

***

AKP iktidarı,
Bu büyük proje için kendisine kurbanlık şehirler arıyor…
50-80 arası kömürlü termik santral kurulacak olmasından söz ediliyor…
Bunun gerekçesi olarak da, bu dahiyane projenin bizi enerjide dışa bağımlı olmaktan kurtaracağı ileri sürülüyor…
Korkarım bunların GOOGLE denen şeyden de haberleri yok…
Türkiye,
2016 yılında 198 milyar 601 milyon dolarlık ithalat yapmış…
2016 yılında petrol ithalatına ödediği miktar ise yaklaşık 30 milyar dolar…
1 yılda, petrol ve doğal gaza ödediğimiz miktar 30 milyar dolar…
Elektrik ithalatına ödediğimiz miktar ise, 122 milyon dolar…
Milyar dolar değil, 122 milyon dolar…
Yani elektriğe ödediğimiz para, petrole ödediğimiz paranın yüzde 1'inden daha az…
Peki gelin şimdi de şöyle bir denklem kuralım…
Eskişehir'e yapılması planlanan kömürlü termik santralin maliyeti şu an itibariyle 1 milyar 800 milyon dolar…
Yani dışarıdan elektrik almak için ödediğimiz yıllık miktarın tam 15 katı…
Türkiye olarak, dışarıdan alacağımız elektriğe ödeyeceğimiz yıllık miktarın (122 milyon dolar) 15 katına (1 milyar 800 milyon dolar) termik santral kuracağız…
Üstelik en az 50 tane…
Hiç anlamam ama, bunlar işin mali boyutlarıyla ilgili…
Milyar dolarların havalarda uçuştuğu düzenler…
Türkiye olarak, petrole her yıl ödediğimiz (o da uluslararası alanda petrolün varil fiyatına göre değişiyor) 30 milyar doları kimsenin gözü görmüyor,
Gözümüzü 122 milyon dolar ödeyerek aldığımız elektriğe dikiyor ve enerji alanında dışa bağımlılığı ortadan kaldırmaktan söz ediyoruz…
Günümüz dünyasında, hiçbir ülke,
'Özellikle enerji alanında, dışa bağımlı olmadan yaşama kriterine' sahip değil…
Olamaz da…
Almanya'nın, Fransa'nın, ABD'nin ya da Japonya'nın 'enerjide' dışa bağımlı olmadığını söylemek mümkün mü?
Ama o kadar çok üretiyorlar ki, o enerji bağımlılıkları onların ekonomilerine zarar vermiyor…
Biz de öyle mi?
Değil…
Az üretiyor, çok tüketiyoruz…
Az satıyor, çok alıyoruz…
Sonra da kalkıp,
Eskişehir'e ve ülkenin birçok noktasına kömürlü termik santral kuracağımızı ve enerjide dışa bağımlılıktan kurtulacağımız gibi bir yalanı herkese yutturmaya çalışıyoruz…
İşte size rakamlar…
Türkiye'nin değil her şehrine, her köyüne termik santral kursanız, enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmanız mümkün değil…
'Soğuk füzyonu' hayata geçirmedikten sonra…
O da, Türk astronotların Merih'i değil, Jüpiter'i fethetmeleriyle eş anlamlı bir şey…
O yüzden kimse bize,
Kömürlü termik santral kurup, enerjide dışa bağımlılıktan kurtulacağımız masalını anlatmasın lütfen…
Bu ayaklar koktu artık…

***

Tekrar gelelim Eskişehir'i yok etme projesine…
Evet, yine ve ısrarla yineliyorum,
Eskişehir'e kömürlü termik santral kurma projesi Eskişehir'i yok etme projesidir…
Eskişehir'e kömürlü termik santral kurma projesi Eskişehir'den intikam alma projesidir…
AKP bunun peşindedir…
Eskişehir'den, Çanakkale'den, Tekirdağ'dan, Sinop'tan…
Her ne kadar, AKP cenahı garip bir şekilde tam tersini iddia etse de,
Eskişehir Türkiye'nin şehircilik anlamında yükselen yıldızıdır…
Yılmaz Büyükerşen sayesinde, son 18 yılda, Türkiye'de, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da şikayet etme noktasına geldiği, betonlaşan şehirlere inat, kimliğini ve ruhunu kaybeden şehirlere inat, yalnızca 'kendisi olmaya çalışan' bir şehirdir Eskişehir…
Eksiğiyle fazlasıyla,
Doğrusuyla yanlışıyla,
Güzellikleriyle çirkinlikleriyle,
Çamurlu yolları yeşil parklarıyla,
Kendisi gibi olmaya çalışan, şehir gibi şehir olmaya çalışan bir diyarın adıdır Eskişehir…

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, büyük çoğunluğu kendi partisine ait olan il ve büyükşehir belediyelerinin uygulamalarına isyan etme noktasına getiren bir şehircilik anlayışının hüküm sürdüğü bu ülkede, 'ben farklıyım' diyen bir şehirdir Eskişehir…
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Eskişehir'i yok etmeye yönelik, Eskişehir'in burnunun dibine kömürlü termik santral kurma projesinden ne kadar haberdar olup olmadığını elbette bilmiyoruz…
Ancak, İstanbul gerçeğinden hareketle, bugünlerde 'şehirler üzerine' söylediklerinde ne kadar samimi olup olmadığını Eskişehir olarak test edeceğimiz aşama budur…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
Eskişehir'in burnunun dibine kömürlü termik santral kurulmaya çalışıldığını biliyor mu?
Kimliğini ve ruhunu, her şeye rağmen korumaya çalışan böyle bir kente, bunun yapılmasına izin verecek mi?
Şehirlerle ilgili söylediklerinde gerçekten samimiyse,
Böyle bir şeye rıza göstermesi mümkün mü?
Yok, samimi değilse söylediklerinde,
Eskişehir'in burnunun dibine kömürlü termik santral kurulmasını önlemek için,
Bizim biraz daha uğraşmamız gerekecek…