Yıl 1959. 60 yıl önce. Eskişehir'in gazetecileri Aydın'a tayini çıkan merhum Vali Arif Özgen'i makamında ziyaret ediyorlar.

ÇAMUR İÇİNDEYMİŞ
1950-1959 yılları arasında Eskişehir Valiliği yapan Özgen ile hatıra fotoğrafı çektiriyorlar. Fotoğrafta Dönemin Eskişehirli Gazetecileri Celal Kağnıcıoğlu, Zeki Algür, İsmail Sadık Gaşan, Naci Gelendost, Erdogan Bayraktar ve daha sonra 1975-1980 yılları arasında Eskişehir Senatörü olan Hikmet Savaş yer alıyor. Bu siyah beyaz fotoğrafta yer alıp da tek hayatta kalan Hikmet Savaş'dır. Vali Özgen ve diğer gazeteci büyüklerimiz vefat etti. Onlara Allah'tan rahmet diliyorum. Sayın Savaş'a da sağlık diliyorum. Vali Arif Özgen Aydın'da 1 yıl kaldıktan sonra 2 Mayıs 1960'da Tekirdağ Valisi oldu. Sadece 22 gün sonra 27 Mayıs ihtilali sonrasında görevden alındı. Arif Özgen Valilik döneminde Eskişehir'i Tozdan, Çamurdan Kurtarma Derneği'ni kurdurmuştu. Onun döneminde Eskişehir'e Verem Hastanesi, Basma Fabrikası ve Düşkünlerevi yapıldı. Demek ki Eskişehir o yıllarda toz ve çamur içerisindeymiş ki böyle bir derneğe gereksinim duyulmuş. O'nun zamanında Eskişehir'i toz ve çamurdan kurtarmak için kimbilir hangi çalışmalar yapıldı?

EN GÜZEL KENT
Merhum Selami Vardar 1973-1977 ve 1989-1994 yılları arasında iki dönem Eskişehir Belediye Başkanlığı (O tarihlerde Büyükşehir değildik) yaptı. Vardar ikinci döneminde, Eskişehir altyapısını yaparak, kentin çamurdan kurtarılmasında önemli rol oynadı. Eskişehirlilerin 'Selami Amcasıydı', Halkın başkanı olarak siyasi ayrım yapmadan gerçekleştirdiği hizmetlerle Eskişehir'e damgasını vurdu. Vardar'ın altyapı çalışmaları merhum Aydın Arat ve Yılmaz Büyükerşen dönemlerinde geliştirilerek devam edildi. Özellikle Büyükerşen, Porsuk Projesi ve dev parklarla Eskişehir'i Türkiye'nin yaşanabilir en güzel ve en iyi kenti yaptı.

DOĞALGAZI GETİRDİ
Hüsamettin Cindoruk 1991 seçimlerinde Eskişehir'den milletvekili adayı olmuştu. Cindoruk Eskişehirli değildi. Ancak eşi Dilek Hanım Eskişehirliydi. Eskişehir'in Eniştesi olan Cindoruk o seçimlerde milletvekili seçildi. Daha sonra TBMM Başkanı oldu. Meclis Başkanlığı döneminde 'içinde Eskişehir olmayan hiçbir şeye' imza atmadı. Eskişehir'i Büyükşehir yaptı. Doğalgazın gelmesini sağladı. Organize Sanayiye yeni yatırımlar getirdi.
Eskişehir'e çok faydası oldu. Cindoruk ve DYP-SHP Hükümeti tarafından getirilen doğalgaz sayesinde Eskişehir bugün havası en temiz iller arasında yer alıyor. Dönemin Eskişehir Valisi Ali Fuat Güven, doğalgazın gelmesinden sonra kente kaçak kömürlerin girmesine izin vermedi. Şehrin tüm girişlerinde denetimler yaparak, kentimizin temiz havasının bozulmasına müsaade etmedi.Ali Fuat Güven 21 Şubat 1992- 4 Ekim 1999 tarihleri arasında (7,5 yıl) Eskişehir Valiliği yaptı. İlk Valilik görevini Eskişehir'de yapan Güven, daha sonra Bursa Valiliği'ne atandı.

30 YIL ÖNCEYE DÖNERİZ
Özgen,Vardar, Cindoruk, Güven, Arat ve Büyükerşen Eskişehir için neden unutulmayacak insanlar. Özgen, Vardar, Arat ve Büyükerşen şehri toz ve çamurdan kurtarmak için çalıştı. Cindoruk ve Güven Eskişehir'in havasının temiz olmasını sağladılar. Bundan 50 yıl sonra da, 100 yıl sonra da hep iyi olarak anlatılacaklar. Peki Alpu Ovası'na termik santral kurulmasına göz yumanlar, Murat Dağında siyanürle altın aramasını teşvik edip, Porsuk Çayı'nın zehirlenmesini teşvik edenler 50-100 yıl sonra nasıl anılacak? Alpu Ovası'na ya termik santral kurulursa ne olur? Kurulacak olan termik santral tarımı bitirip, Eskişehir'in havasını kirletirse, buradan çıkacak küller şehrin üzerine çökerse, kentimiz 30 yıl önceki haline döner. Kütahya Gediz ilçesindeki Murat Dağında siyanürle altın ve gümüş arama çalışmaları başlaması halinde kentimiz için hayati önemi olan Porsuk Çayı kirlenecek.

TOPRAĞIMIZA SUYUMUZA
SAHİP ÇIKMALAYIZ

Porsuk Çayı, Sakarya Nehri'yle birleşerek Ankara, Bilecik, Adapazarı ile birlikte Karadeniz'e dökülüyor. Gediz Çayı, Gediz Nehri'yle birleşip İzmir'deki sulama kanallarıyla birlikte denize dökülüyor. Siyanür nedeniyle bu şehirlerin içme ve kullanma sularıda zehirlenecek. Tarımsal alanlarda bu sularla sulanınca biz de zehirli yiyecekleri yiyeceğiz. Ayrıca havuzlar vasıtasıyla zehirler havaya karışacak, asit yağmurları olarak tekrar doğaya dönecek. Bu asit yağmurları bitkilerin, hayvanların ve doğanın tahrip olmasına sebep olacak. Böyle giderse ilimizde 65 yıl sonra 'Eskişehir'i Kül Tozundan Hava Kirliliğinden ve Siyanürden Kurtarma Derneği' de kurulur. Ancak bilge Kızılderilinin söylediği 'Son ağaç kesildiğinde,son nehir kirlendiğinde, son balık avlandığında, paranın yenemeyeceğini anlayacaksınız' sözünde olduğu gibi korkarım kentimiz dönüşü olmayacak bir noktada olacak. Bunun olmaması için siyasi ayrım gözetmeksizin tüm Eskişehirliler tek vücut olmalı. Toprağına, suyuna, ormanına, havasına sahip çıkmalı...

-----------------------------------------
FOTO ŞAKA:


Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt: Orhan Abi senin döneminde Eskişehirspor tribünlerine neden siyaset hiç bulaşamadı?
Amigo Orhan: Çünkü biz siyasetçilerin değil, hep ES ES'in peşinde koştuk.
----------------------
FIKRA:

ŞİMDİ NE YAPACAĞIM?
Ormanda dolaşan 2 avcıdan biri birden bire yere düşer. Arkadaşı, düşen adamın nefes almadığını ve gözlerinin ferinin söndüğünü görür. Bunun üzerine telefonla acil yardımı arar. ''Arkadaşım öldü, ne yapabilirim'' diye sorar. Telefondaki ses yanıtlar: ''Sakin olun. Size yardım edebilirim. Ama önce arkadaşınızın ölüp ölmediğinden emin olalım.'' Telefonda bir süre sessizlik olur ve bir silah sesi işitilir. Avcı telefonu tekrar eline alır ve şöyle der: ''Evet, tamam. Şimdi ne yapacağım?''