2019 Liselere Geçiş Sistemi (LGS) Merkezi Sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından tercih ve kayıt heyecanı başladı
Öğrenciler 1-12 Temmuz tarihleri arasında 3 farklı tercih yapacak. Bunlardan biri sınavla öğrenci alan okullar, diğeri yerel yerleştirmeyle öğrenci alan okullar, diğeri de pansiyonlu okullar.
Bu sistemde MEB'in hedefleri (!) ile çocukların ve ailelerin beklentileri arasında ciddi çelişkiler var.
Yeni sistemi alelacele gündeme getiren dönemin bakanı ile müsteşarı, sadece birkaç yüz bin öğrencinin merkezi sınava gireceğini savunuyordu. Oysa; iki yıldır sınava giren öğrenci sayısı 1 milyonun üzerinde. Bu öğrencilerden sadece yüzde 10'u 'nitelikli okullara' girebilecek. Geriye kalanlar ise 'tercih dayatmalı' yerel yerleştirme ile liselere kayıt olacak.

ÇOCUKLAR NASIL 'FEDA' EDİLİYOR?
Yerel yerleştirmede, Anadolu lisesi, meslek lisesi, imam hatip lisesi olmak üzere üç okul türü tercihi yapılacak.
Öğrencilerin 5 tercih hakkı var. Ama bu 5 tercihin 3'ünü kendi kayıt bölgesinden seçmek zorundalar. Aynı şekilde 5 tercihin en fazla 3'ü aynı okul türünden olabilir. Yani 5 tercihinizin tümünü Anadolu ya da meslek lisesi seçemezsiniz. Oysa her öğrencinin kendi kayıt alanında 3 Anadolu lisesi yok. Hatta bazılarında hiç Anadolu lisesi yok. Ama komşu kayıt alanında gitmek istediğiniz Anadolu lisesi var. Bu liseyi tercih listenize ancak kendi kayıt alanından 3 okul seçerseniz alabilirsiniz.
Eğer kendi kayıt alanınızda 3 tane Anadolu lisesi yoksa; o zaman ikisini, ya da birini imam hatip veya meslek lisesi olarak seçmek zorundasınız. Bu durumda da imam hatip ve meslek liselerinin kontenjanları fazla olduğu için 'istemediğiniz halde' bu okullara yerleştirileceksiniz.
İmam hatip veya meslek liselerine kesinlikle gitmek istemeyenlerin önünde ise iki seçenek kalıyor; Özel okul ya da açık lise...
Özel okula gidebilme 'şansı' olmayan ve eylül ayına kadar yerleşemeyen tüm öğrenciler otomatik olarak açık liseye kaydedilecek.

KİM CEVAP VERECEK?
Çocuklarımıza karşı sorumluluğu olan herkesin şu soruları kendisine sorması ve cevaplarına daha fazla kafa yorması gerekiyor;
İmam hatip ve meslek liselerine gitmek istemeyen, ekonomik durumları iyi olmayan 14-15 yaşındaki ergen çocukların '12 yıllık temel eğitim zorunlu olmasına rağmen', örgün eğitimin dışına itilerek adeta sokağa atılması hiç canınızı acıtmıyor mu?
Öğrencilerin gitmek istemedikleri okullara zorunlu tercih yaptırılarak yönlendirilmesi; insan haklarına, çocuk haklarına ve yasalara uygun mudur?
Ekonomik ve sosyal farklılıkları, eşitsizlikleri gidermeden öğrencileri kendi mahallelerinde bulunan okullara gitmeye zorlamak; öğrencilerin ait olduğu toplumsal sınıfa göre eğitim almaya mecbur kılmak ve eşitsizliklerin devamını sürdürmek anlamına gelmez mi?
'Nitelikli okul ve eğitim' tüm çocukların hakkı değil midir?..

BU SİSTEMDEN ACİLEN VAZGEÇİLMELİDİR...
'Sınav kalkacak..' çıkışı ile boşuna umutlandırılan, nitelikli-niteliksiz okul ayrımcılığı ile örselenen, zorunlu tercih dayatmaları ile istemediği okul türlerine yerleştirilen, 2 milyona yakın çocuğu açık liseye göndererek örgün eğitimin dışına iten bir sistem ile; 'dindar bir nesil' nesil değil; devletine kırgın, tüm hayalleri ellerinden alınmış, 'çocuk işçilerin, çocuk gelinlerin' çoğaldığı, mutsuz, umutsuz bir nesil yaratırsınız. Bu duruma en çok sevinenler de, 'uyuşturucu, terör ve tarikat baronları(!)' olur.