28 Ağustos 2018 Salı günü, Kömürlü Termik Santralin yapılmasının planlandığı alanda, Eskişehir 1. İdare Mahkemesi'nin isteği üzerine,
Mahkeme heyeti ile bilirkişi heyeti keşif çalışması yaptı…
Keşif sırasında,
Davalı ve davacı kurumlar ve kişiler de hazır bulundular…
EÜAŞ, projenin sahibi olarak heyet içinde yer alırken,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise,
Projeyi denetlemekle görevli kurum olarak yer aldı…
Ama,
Çok komik bir şey oldu…
Projeyi yapanla,
Projeyi denetlemekle yükümlü olan iki kuruluş,
Birlikte savunma yaptılar…
Bu durum bile,
Projenin hangi orijinler üzerinden yürütüldüğü konusunda yeterli fikri en baştan veriyordu zaten…
***
İşin daha da garip tarafı,
Ağlasak mı gülsek mi,
Kızsak mı, boş mu versek kimselerin bilemediği bir şekilde,
'LÜLETAŞI' konusunda yaşandı…
Bakın LÜLETAŞI ile ilgili yaşananları ve diyalogları, hiçbir yorum katmadan, haber metninden aldığım gibi aktarıyorum…
***
'Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Can Ayday, dünyanın en önemli lületaşı kaynaklarının da proje sahası içinde kaldığını belirterek, projenin ÇED süreci kapsamında yapılan İnceleme Değerlendirme Kurulu toplantısı sırasında EÜAŞ yetkilileriyle yaptığı konuşmaları aktardı:
'Toplantıda EÜAŞ yetkilileri,
'Köstebek yuvası gibi şeyler var.
Onlar maden değil ki!
Gözle göründüğü kadarıyla baktık, bölgede lületaşı bulunmadığına karar verdik.
Bulursak da sahiplerine veririz' ifadelerini kullandı.'
Prof. Dr. Ayday'ın bu sözlerini, keşifte bulunan başka EÜAŞ yetkilileri doğruladı.
Özellikle projenin kül depolama alanı olması planlanan, Kozlubel Köyü yakınlarındaki bölgede çok sayıda bulunan lületaşı ocaklarını da kapsayan inceleme sırasında EÜAŞ yetkilileri,
'Zaten biz kepçeyle açacağız, bulursak o alanları tıraşlarız.
Valiliğe haber veririz, gelir lületaşını alırlar' ifadelerini kullandı.
***
Evet, EÜAŞ yetkilileri aynen bunları söylüyorlar…
'Oralarda maden yok ki, köstebek yuvası gibi şeyler var…'
Yetmedi devam ediyor…
'Gözle göründüğü kadarıyla baktık, bölgede lületaşı bulunmadığına karar verdik.
Bulursak da sahiplerine veririz'
Durun durun dahası var…
'Zaten biz kepçeyle açacağız, bulursak o alanları tıraşlarız.
Valiliğe haber veririz, gelir lületaşını alırlar…'
***
Şimdi ne yapalım siz karar verin…
Ağlayalım mı gülelim mi?