Sevgili okurlar,
Üzülerek ifade etmek gerekir ki tümüyle cehaletten olacak gerek devlet, gerekse din büyükleri hakkında yersiz olarak akla hayale gelmedik olayları icad ederek, onlara yakıştırarak onların arkasından küfretmek, onlara saygısızlık yapmak İslam dinine göre haramdır.
Hayatı boyunca bir tek defa da olsa Kelime-i Şehadet getirmiş ve bende Müslümanım demiş bir insanın arkasından o kafirdir, o cehennemliktir diye ahkam kesmek cehalet eseridir.
Öncelikle sevgili Peygamberimizin şu hadisini hatırlayalım; 'Siz ölüleriniz hayır ile yad edin' buyurur. Bu nedenle dünyada iken bu ülke için canını dişine takmış şehit olmuş ya da gazi kalmış hiçbir kimse hakkında o imansızdır, dinsizdir, cehennemliktir diyemeyiz. Bu vatanda, bir tek tuğla bile koyarak memleketine hizmet etmiş tüm devlet büyükleri vefat etmiş olsa bile hesabını yüce Yaradna verecekler ve hesapları Allah'a kalmıştır. Artık onların hesabını fani oldukları için biz tutamayız.
Bunun yanında onları sevmeyebiliriz. Ama şu güzel sözü de hatırlamak gerek, 'Sevgide serbesiyet saygıda mecburiyet vardır.'
Bir devlet adamına, Cumhurbaşkanına, Başbakana, bakanlara, belediye başkanlarına devlet görevlilerine ne kadar sevmesek de saygı göstermek zorunluluğu vardır. Bir vali, bir kaymakam nasıl ki devleti temsil ediyorsa onların şahıslarına bir nedenden dolayı kızgın bile olsak devlet adına saygı duymak zorunluluğu vardır.
Sınıfta bir öğretmen özellikle ilkoku çağlarında çocuklara göre en büyük işte bu ziyaretlerde çocukların yanında öğretmeni rencide edecek hiçbir hareket yapmamalıyız.
Hangi devlet başkanı şu an için kesin bilemeyeceğim. Okulları ziyaret ederken, bir sınıfa girer ve öğretmen hiçbir davranışta bulunmayarak dersine devam eder, devlet başkanı çıkar ve o öğretmeni yanına çağırarak bunun sebebini gayet kızgın bir şekilde sorar. 'Bre hoca koskoca devlet başkanı geldi sen hiç kale almadın. Sen devlet başkanından büyük müsün?' Öğretmen ise 'Siz devletimizin başısınız, boynumuz kıldan incedir. Ne haddimize size saygısızlık edeyim. Ama bu sınıfta çocuklar hayatta en büyük beni bilirler, eğer siz girince size karşı çocukların yanında eğilip büzülseydim o zaman bu sınıfta bir daha otoriteyi sağlayamazdım. Şimdi onlar bak devlet başkanı bile geldi bizim hocamız onu bile takmadı diye bana saygıda kusur etmezler ve sınıfta da otoriteyi kaybetmem, şu andan itibaren ne emrediyorsanız emrinizdeyim' deiyp devlet başkanına saygı ve tazim ile karşılık verir. Devlet başkanı bu öğretmenin alnından öpre. Bu zamanda bırakın devlet başkanını bu hareket bir milletin vekiline bile yapılmış olsa Allah korusun kıyamet kopar.
Onun içindir ki, maddeten de tüm devlet büyüklerimize saygıda kusur etmemeliyiz. Velev ki sevmemiş bile olsak. Buna da mecburuz.