OHAL sürecinden bu yana çağdaş dünyanın endişeyle izlemekte olduğu ülkemizde, özellikle son günlerde hukuk, demokrasi ve çağdaş yaşam tarzı alanlarındaki insanlığa yakışmayan ihlaller artık duyarlı insanları utandıran boyutlara ulaştı.
Endişenin ve korkunun da üstünde, insanın içini karartan bir 'utanç' bu…
Çok gerilere gitmeye gerek yok, son bir haftada insanı utanca boğan öyle haller yaşandı ki ülkemizde…
Beni büyük bir utanca boğan bu hallerden bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Açıkçası, aslında tam anlamıyla insancıl bir duygu olan bu utancı sizlerle paylaşırken, içimde oluşan endişe ve korku beni daha da utandırıyor…
Ama 'çözüm için ortak düşünceler üretmemize belki katkısı olur…' diyen umutlarım bana cesaret veriyor.
MEMLEKETİMDEN UTANÇ MANZARALARI
Sizlere son bir haftadan birkaç utanç manzarası sunuyorum.
Endişeyle, korkuyla ve utançla,…
  • Ankara'da hayatını kaybeden HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk'un annesi Hatun Tuğluk son yolculuğuna uğurlanırken saldırı düzenlendi. Saldırının ardından Tuğluk'un annesinin cenazesi mezardan çıkarıldı. Hatun Tuğluk'un cenazesi defnedilmek üzere gece saatlerinde otobüsle Tunceli'ye gönderildi...
Hatun Tuğluk'un cenazesine saldıranlardan Murat Alp'in, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile karakolda çekilen fotoğrafı medyaya yansıdı... İçişleri Bakanı Süleyman Soylu fotoğrafı doğruladı ancak yine medyayı suçladı...
  • 15 Temmuz darbe girişiminin ardından çıkarılan OHAL Kararnamesi ile mesleklerinden ihraç edilmelerinin ardından, 'İşimi geri istiyorum' talebiyle başlattıkları açlık grevini cezaevinde tutuklu olarak sürdüren ve 190 günü geride bırakan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın yargılandığı davanın ilk duruşması 14 Eylül Cumartesi günü Ankara Adliyesi 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü…
Gülmen ve Özakça 'güvenlik' gerekçesiyle adliyeye getirilmedi...
Mahkeme duruşmaya katılamayan(!) Gülmen ve Özakça'nın 'savunma yapmadıkları' gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar verdi…
  • Cumhuriyet gazetesi çalışanlarına yönelik açılan davanın(!) Silivri'deki ikinci duruşmasında mahkeme tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi...
İddianamede, Cumhuriyet gazetesinin yazar ve yöneticilerine 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme' ve 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' suçlamaları yöneltiliyor…
Türkiye'de şu anda 176 tutuklu gazeteci var. Dünyadaki toplam tutuklu gazetecilerin üçte biri Türkiye'de...
  • Yeni eğitim öğretim yılı dağ gibi sorunlarla başladı.
Özellikle son 15 yılda eğitim alanımızda iyice büyüyen 'kalitesizlik' ve 'eşitsizlik' sorunları gerçekten utandırıcı boyutlara ulaşmış durumda…
Aslında başta 'müfredat değişimi ve TEOG saçmalıkları' olmak üzere eğitim alanımızda son günlerde gündeme sokulan bilime ve demokrasiye aykırı düzenlemeler, AKP/RET iktidarınca 15 yıldır sürdürülen 'Laik ve bilimsel ilkelere aykırı dindar ve kindar eğitim yaratma…' girişimlerinin doğal sonuçlarıdır...
  • İktidar partisi yetkililerinin muhalefete karşı kullandıkları 'aşağılayıcı, ayrıştırıcı ve hoyrat dil' duyarlı yurttaşların yüreklerini burkuyor…
  • CHP'ye 'kumpas' hazırlanıyor…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan FETÖ soruşturması kapsamında Ankara'da gözaltına alındı...
Kılıçdaroğlu bir açıklama yaparak 'Bugün yaşananlar demokrasi adına yüz karası. Avukatım Celal Çelik hakkındaki gözaltı kararı bir akıl tutulmasıdır. FETÖ ile mücadele adı altında FETÖ'ye destek veriliyor' dedi…
  • ACIYI BAL EYLEDİK…'
Memleketimin utanç veren manzaraları karşısında 'Söylesem tesiri yok/ Sussam gönül razı değil…' diyen Fuzuli'ye saygılar sunuyorum.
Sanki 'Utancı yol eylediğimiz …' hallerimiz için ise en iyisi sözü, ' Acıyı Bal Eyledik' diyen Şair Hasan Hüseyin KORKMAZGİL'in o güzelim şiirine bırakmak:
(…)
'Özlem ne ayrılık ne/ Yokluk ne yoksulluk ne/ İlenmek ne dilenmek ne/ İşsiz güçsüz dolanmak ne/ Gün gün ile barışmalı/ Kardeş kardeş duruşmalı/ Koklaşmalı söyleşmeli/ Korka korka yaşamak ne

Kahrolasın demiyorum/ Kahrolma da/ Gör beni
Kanadık toprak olduk/ Çekildik bayrak olduk/ Döküldük yaprak olduk/Geldik bugüne
Ekmeği bol eyledik/ Acıyı bal eyledik/ Sıratı yol eyledik/ Geldik bugüne
Ekilir ekin geliriz/ Ezilir un geliriz/ Bir gider bin geliriz/ Beni vurmak kurtuluş mu?
Kör olasın demiyorum/ Kör olma da/ Gör beni…'

Bu şiirin bestelenmiş halini ister Rahmi SALTUK, ister Selda BAĞCAN, isterseniz de Hasret GÜLTEKİN'den dinleyebilirsiniz…
Ve korkularınızı dağıtmak için Hasan Hüseyin'in 'Karagün Dostu' şiirine sığınabilirsiniz:
(…)
' Biliyorum/ Şiirle şarkıyla olacak iş değil bu/ Dalda narı/ Tarlada ekini kızartmaz güvercinin gurultusu/ Ama yine de/ Dişler arasında bıçak gibi parlar kavgada/ Şiirin doğrultusu
Göz gözü görmez olmuş/ Tek bir ışık bile yok/ Yürek bir yaralı şahindir/ Döner boşlukta/ Belki bir şiir/ Bir şiir kırıntısı/ Çalar kapımızı umutsuz karanlıkta/ Yoklar yüreğimizi/ İğilir yaramıza/ Dağıtır korkumuzu
Ve karşı tepelerden/ Gürül gürül bir kalk borusu…'

Memleketimizin hallerinden utanmadığımız ve utanmadan birbirimizin gözünün içine bakacağımız günler elbette gelecek…
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…