Suriye Afrin harekatı!...
İnsanları anlamak ne kadar zor…
Bir coşkunluk, bir coşkunluk…
Koca koca insanlar bunlar!
Kimisi parti lideri…
'Vururuz!…'
'Kırarız!…'
'Yok ederiz!...'
'Yakılsın Afrin!...'
'Yıkılsın!…'
'Yok edilsin!...'
Televizyon kanallarından birinde de kahramanlık marşları çalıyordu bir ara. Daha üçüncü günüydü harekatın.

***

Oysa bu harekat bir zorunluluk…
Ülkemize yönelik bir tehdidin ortadan kaldırılması için başka çarenin kalmamış olmasının sonucu.
Adının 'zeytin dalı' olması, yani 'barış harekatı' olması da budan değil mi?
Yoksa silahların…
Topların…
Mermilerin…
Füzelerin…
Savaş uçaklarının…
Tankların…
Tüfeklerin kullanıldığı her türlü harekat, operasyon savaştan farksızdır. Savaş ise insanlık adına bir kayıptır.

***

Umalım da bir tek askerimizin dahi burnu kanamasın.
Oturduğu yerden ucuz kahramanlık yapanlar dua etsinler de bir tek anne, baba gözyaşı dökmesin.
Can kaybımızın olmaması mümkün değil biliyorum.
Ne olursa olsun; karşımızdaki düzensiz, sadece eli silahlı kandırılmış insanlardan oluşan terör örgütü de olsa…
Şehitlerimiz olacak.
Ben şairim!
Can Yücel'in dediği gibi:
'Ben şairim, fil değilim…'
Onun için, bir tek askerimizin şehit olması dahi hüzün verir bana.
Çünkü…
Çünkü can tatlı...
Yaşamak güzel.
Herkesin çocuğu…
Bir tanesi kıymetli…
Vatan da kıymetli!...
Bunu da biliyorum.
Ama yine de…
Ne bileyim…
O gencecik çocuklara, askerimize bir şey olsun istemem.
Onun için hiç gerek yok, Ankara'dan öteye gitmemiş olanların siyasi çıkarlar uğruna boş gürültü koparmasına, çığırtkanlık yapmasına.
'Kahraman Türk askeri!'
Doğru! Kahramandır Türk askeri, ezelden ebede.
Ama yaşamak da ister, henüz yirmili yaşlarını süren Türk askeri.
Tıpkı senin gibi, benim gibi…
Hepimiz gibi.
Ve kahraman Türk askeri belki evli…
Çoluk çocuk sahibi belki benim gibi…
Senin gibi…
Belki kızıl saçlı sevgilisi var memleketinde kahraman Türk askerinin.
Yolunu bekleyen.
Anası…
Babası…
Kardeşleri var.
Fakat…
Mesesle vatan olunca…
Keşke başka bir yolu olsaydı.
Başka bir çaresi…