Öğrenciler geçtiğimiz Cuma günü yarı yıl tatiline girdi.

İKİ SORU SORDU
İlimiz özel ve resmi eğitim kurumlarında öğretim gören 139 bin 704 öğrencimiz 3 Şubat 2020 tarihine kadar yarıyıl tatiline girdi. İlimizde karne töreni Çankaya Mahallesi'ndeki Şehit Onur İlkhan İlkokulu'nda düzenlendi. Törene katılan AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, derslikleri gezerek, öğrencilerle sohbet etti. Karne töreninin yapıldığı ve dördüncü sınıfların eğitim gördüğü derslikte Avcı; 'Öğrencilere ben kimim?' diye sordu. Bir öğrenci; 'Vali misiniz?' dedi. 'Hayır' diyen Avcı, 'Size iki soru soracağım. Birincisini bilemeyeceksiniz. İkincisini hepiniz bileceksiniz' dedi. Avcı; 'Siz ilkokul birinci sınıfa başladığınızda Milli Eğitim Bakanı kimdi?' diye sordu. Sonra 'Tabi ki bilmiyorsunuz' dedi. 'Peki ilkokula başladığınızda ilk öğretmeniniz kimdi?' diye sordu. Tabiki herkes bildi. Avcı, 'Siz ilkokula başladığınızda Milli Eğitim Bakanı bendim. Siz öğrenciler eğitime başladığınızda ilk öğretmenizi hayatınız boyunca unutamazsınız. Ama ilkokula başladığınız günde hangi Milli Eğitim Bakanının görev yaptığını bilmezsiniz. Ve tabi ki hatırlamazsınız' dedi.

ALTINCI GÖREV AVCI'DAN
İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt, Avcı'ya Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yarıl tatilinde öğrencilere verilen beş görev ile ilgili bilgi verdi. Avcı; 'Ben buna bir görev daha ekliyeceğim' dedi. Avcı; 'Kar yağınca ne yapıyor sunuz?' diye sordu. Çocuklar; 'Kar topu oynuyoruz' diye yanıt verdiler. Avcı; 'Karda birilerinin yardıma ihtiyacı yok mu?' diye sordu. Öğrenciler; 'Sokak hayvanlarının ihtiyaçları var' dediler. Avcı; 'Sokaklarınızdaki canlılara yemek, su verin. Onların barınacağı yerler yapın. Balkonunuza kuşlar için ekmek kırıntıları bırakın' diye nasihat verdi. Çocukların hepsi de bunu yapacaklarını söyledi. Çocuklara çok güzel nasihatlar veren Avcı; babacan tavrıyla öğrenci ve öğretmenlerin gönlünü fethetti.
--------------------

CHP'DE 'SEVGİ AKMEN' SESLERİ


25 Ocak'ta yapılacak Sivrihisar İlçe Kongresiyle CHP'de ilçe kongreleri tamamlanacak. Gözler Şubat ortasında yapılacak olan İl Kongresine çevrilecek. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen mevcut başkan Abdülkadir Adar'ın tekrar il başkanı olmasını istediğini herkes biliyor. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ta Adar'ın il başkanlığına sıcak bakıyor. Ancak kongrede oy kullanacak il delegesinin çoğunluğuna hakim olan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Adar'ın İl Başkanı olmasına şiddetle karşı çıkıyor. Yılmaz Hoca'nın da kabul edebileceği bir ismi il başkan adayı yapmak istiyor. CHP kulislerinde şu günlerde il başkanlığı için bir kadının ismi geçiyor. Bu isim '1999-2002 yılları arasında CHP İl Başkanlığı yapan' Sevgi Akmen. Büyükerşen, Kurt ve Ataç'ın bu isimde uzlaşacağı belirtiliyor. Kongrede üç başkanın ortak adayı Akmen olabilir. Akmen'i CHP muhabirliği yaptığım yıllarda tanıyorum. İl Başkanlığı döneminde partiye kalite getirmişti. Her Cumartesi günü kahvaltılı basın toplantıları düzenliyordu. Projeksiyonla yapacakları ve yaptıkları çalışmaları bize anlatıyordu. Örgütte Toplam Kalite eğitimleri başlatmıştı. Yönetim Kurulunda çok güçlü isimler vardı. Yılların sendikacısı Metin Tezerer İl Sekreteriydi. 'Erdal Caferoğlu, Kadir Gözcü, Aydın Ünlüce, Ebru Ergüt, Yahya Çelik, Bilgaip Beşkardeşler, Erhan İnan, Sedat Dokuzlar, Sabiha Üstün, Zafer Mandacı, Gülfer Yavuz, Hilal Güraslan gibi isimler' İl Yönetimindeydi.
----------------------

'HARİKA BİR TATİL

ŞAHANE BİR ÇOCUKLUK'


Milli Eğitim Bakanlığı yarı yıl tatilinde ilkokul ve ortaokul öğrencilerine beş görev verdi. 'Harika Bir Tatil Şahane Bir Çocukluk Senin Olsun!' sloganıyla verilen görevlerle çocuklar hayata hazırlanıyor. İlkokul öğrencilerine tatilde yapmaları için şu görevler verildi; 'Yoğurt mayalamayı öğreniyoruz. Sil süpür parlat evlerimizi temizliyoruz. Evi temizlemek yetmez sokağı temizliyoruz. Türkiye haritasını çiziyor bir ilimizi tanıyoruz İşaret diliyle 'Arkadaş olabilir miyiz?' Cümlesini öğreniyoruz.' Ortaokul öğrencilerinin beş görevi de şöyle sıralanıyor; 'Kravat bağlamayı öğreniyoruz. Kaşık şıklatıyoruz. Top sektiriyoruz. Bol köpüklü Türk Kahvesi. Ellerimiz Konuşsun (İşaret dilinin öğrenilmesi)' Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk yaptığı uygulamalarla fark yaratıyor. Bazı vakıf, sendika ve dernekler ona gölge etmeseler, Selçuk çocuklarımız için çok daha güzel projeleri hayata geçirir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkemizde eğitim kalitesinin gerçekten artmasını ve bu konuda başarılı olmamızı istiyorsa, Ziya Selçuk'u 'vakıf-sendika-dernek kuşatmasından' kurtarmalıdır...

--------------------------

NOSTALJİ:​


YAŞAM BİÇİMLERİYLE ÖRNEK OLDULAR

Yıl 1999. 21 yıl önce DSP Genel Başkanı ve Başbakan merhum Bülent Ecevit, eşi Rahşan Ecevit ile birlikte 18 Nisan 1999'da yapılan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi seçimlerini ezici bir oy farkıyla kazanan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'i ziyaret ediyor. Fotoğrafta, Ecevit'in arkasında o dönemin Eskişehir Milletvekili Mahmut Erdir'de bulunuyor. Dürüst, vatanperver ve mütevazi kişiliğiyle Türk siyasetine damga vuran Ecevit 14 yıl önce 5 Kasım 2006'da vefat etmişti. Türkiye bugün, sosyal hukuk devleti anlayışının siyaset içindeki konumunu ve bu ilkenin evrensel değerlerinin Türkiye'de vücut bulmasını O'na borçludur. Çalışanlar, en önemli güvencesi olan sendikal haklarını onun Çalışma Bakanlığı yaptığı döneme borçludur. Türk siyasetine damga vurmuş kadın siyasetçilerin başında gelen Rahşan Ecevit, bir süredir tedavi gördüğü GATA'da 17 Ocak 2020'de hayatını kaybetti. 97 yaşında hayata gözlerini yuman Rahşan Ecevit (Zekiye Rahşan Aral), 1946'da büyük aşkı Bülent Ecevit ile evlenmişti. Rahşan Ecevit siyasi kimliğinin yanında ressam ve yazardı. Rahşan-Bülent Ecevit çifti mütevazi yaşam biçimleriyle ve dürüstlükleriyle tüm siyasetçilere örnek oldu. Mekanları Cennet olsun. Türk halkı olarak, Ecevitleri hep özlemle anacağız...
-------------------------
FOTO ŞAKA:

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen: Ahmetciğim söz 2024'de koltuğu sana bırakacağım.

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç: Hocam sanki yarın bırakacakmışınız gibi konuşuyorsunuz. 2029'da bırakın da tam olsun.
----------------------
FIKRA:

Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill' e kızgın kızgın söyle seslenir:

- 'Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım.'

Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır:

- 'Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim.'