Seçimden önce insanlara büyük bir umut vaat eden, inanç aşılayan, yıllar sonra 'acaba' dedirten Muharrem İnce ancak bu kadar kısa sürede bu umudu tüketebilir bu inancı azaltabilirdi; hem tüketti hem azalttı!
Kendisinin farklı bir siyasetçi olduğu izlenimi veren Muharrem Bey maalesef bunun böyle olmadığını kısa sürede kendisine güvenenlere göstermiş oldu. Sayın Kılıçdaroğlu tarafından aday gösterilmesinden sonra 'Kılıçdaroğlu karşısına aday olur musunuz?' diye sorulduğunda ne demişti? 'Ben vefalı insanım asla böyle bir durum olamaz' ardından da eklemişti 'Benden kurultay lafı duymayacaksınız!!'
Peki şimdi ne oldu? Seçim öncesinde mücadele edeceğine söz verdiği haksız hukuksuz adaletsiz düzen kendi meşrutiyetini ilan etti. Adaletin yargıda yasamada yürütmede hakim olmadığını olduracağını söyledi ama bu sistemi kuranlar aldıkları oylar çok olunca haklıyız durumuna geldi. Her şey tek adama bağlandı, fiili rejim değişti. Tek adamlık da resmen ilan oldu.
İşte şimdi konuşulması gereken gündemde olması gereken bu konular olmalı iken. Recep Tayyip Erdoğan'ın en büyük rakibi gözüken sayın İnce'nin bunları gündeme getirip demokrasinin sadece çok oy almak anlamına gelmediğini anlatması gerekirken CHP'de kurultay peşine düştü, liderlik peşine düştü!. Kendi söylediklerinin tersine düştü!..
Evet hep söylüyoruz söyleyeceğiz CHP'de baştan itibaren sistem ve işleyiş sorunu vardır değişmelidir. Sayın Kılıçdaroğlu bu sistemi değiştirmek bir yana sitemi kalıcı hale getirmiştir, evet gitmelidir.
Ancak ortada başarısızlık varsa -ki var- bunu sadece genel başkanın değişmesi noktasına indirgemek ne kadar doğrudur?
Değiştirdiniz diyelim ne olacak? Temel yapısını değiştirmeden çatıyı değiştirseniz elinize sağlam bir bina mı geçmiş olacak? Tabii ki hayır. CHP'de şu an sadece genel başkanın değişmesi ile oyların artacağı ve yenilginin sorumlusunun o olduğunun anlatılması ile yapılan parti iç muhaliflerince tabana verilen mesajdır o kadar. Başka bir şey değildir.
Ama aynı muhalifler şunu çok iyi biliyorlar ki değiştirmek istedikleri partinin sistemi, işleyişi değildir. İnce ile beraber tartıştırdıkları konu da bu değildir. İstenilen kendi isteklerini yaptırabilecekleri, kendilerinin kontrol edeceği parti genel başkanın başa geçmesidir. Sistemi tartışmak yerine Genel Başkanı tartışmak yanlıştır. Genel Başkan giderse her şey düzelecek. Öyle mi? Sayın İnce ve ekibi bunun böyle olmadığını olmayacağını göstermiş asıl isteğinin Türkiye'de liderlik değil CHP'de liderlik olduğunu maalesef kısa sürede ispat etmişlerdir!..