Geçen hafta içerisinde enflasyon rakamları açıklandı. Ve Haziran ayında enflasyon beklentileri aşarak tarihi zirveye yükseldi. TÜİK verilerine göre tüketici fiyatları yıllık yüzde 15,39 artış gösterdi. Aylık enflasyon ise yüzde 2,61 oldu. Böylelikle 2003 bazlı endeks tarihinin en yüksek seviyesi kaydedildi. Aylık en yüksek artış gıda ve alkolsüz içecekler grubunda. Ulaştırmada yıllık artış yüzde 25'e dayandı. Zam şampiyonu ise yüzde 82 artış ile kuru soğan. Seçim sonrası enflasyon zamları ile birlikte faizlerde alıp başını gitti. Nerede duracağı konusunda da kimse şu an itibariyle net bir şey söyleyemiyor. Ancak durumun vahametini göstermeye çalışanlar elbette var. Tüketici Hakları Derneği de onlardan biri konuya ilişkin araştırmalarını yapıp kamuoyuyla paylaştılar. Buna göre;
Haziran 2018 ayı süt ve süt ürünleri fiyatları Haziran 2017'ye göre ortalama yüzde 24.11, sebze fiyatları ortalama yüzde 69.73 artmış. Yumurta fiyatı ise yüzde 36,45 artmış gözüküyor.
Haziran 2017 ile Haziran 2018'de süt ve süt ürünleri fiyatlarının artış oranları tablosu ise şöyle;
Ürünler Haziran 2017 Fiyatı (kg) Haziran 2018 Fiyatı ( kg) Son bir yıllık fiyat artış yüzdesi
Süt 2.98 3.75 25.94
Yoğurt 4.44 5.30 19.53
Beyaz Peynir 20.16 24.33 20.68
Kaşar Peyniri 24.91 30.6 21.87
Tulum Peyniri 27.05 35.30 30.50
Krem Peynir 23.74 27.18 14.47
Tereyağ Kahvaltılık) 37.36 50.74 35.81

7 kalem süt ve süt ürününün ortalama yıllık artış oranı yüzde 24.11
Haziran 2017 ile Haziran 2018'de sebze fiyatlarının artış oranları tablosu;
Ürünler Haziran 2017 Fiyatı (kg) Haziran 2018 Fiyatı ( kg) Son bir yıllık fiyat artış yüzdesi
Çarliston Biber 2.17 3.64 68
Dolmalık Biber 3.33 4.64 39.27
Sivri Biber 2.34 3.89 65.89
Domates 2.09 3.40 62.72
Taze Fasulye 4.42 5.90 33.62
Havuç 2.62 5.51 109,99
Kabak 2.15 3.14 46.53
Kuru Soğan 1.33 3.79 185,04
Patlıcan 2.37 3.01 26.90
Salatalık 1.84 2.59 40.29
Yeşil Soğan 4.66 6.37 36.58
Patates 1.73 3.63 109.07
Sarımsak 11.92 9.85 -17.31

13 Kalem sebzenin ortalama yıllık artış oranı yüzde 69.73
Yukarıdaki tablodan da görüldüğü gibi, son bir yılda havuçun fiyatı %109.99, kuru soğanın fiyatı yüzde 185, patatesin fiyatı ise %109 artmış.
Temel gıda da bu artışlar bu şekilde olurken açık ve yoksulluk ne olmuş ona da bir bakalım Türk-İş'in araştırmasına göre, Haziran 2018'de dört kişilik ailenin açlık sınırı 1714TL, yoksulluk sınırı ise 5584TL'dir. Açlık sınırı rakamı olan 1714TL dört kişilik ailenin yeterli ve dengeli beslenebilmesi için gerekli olan gıda gideridir.
Bugünkü koşullara göre, TÜİK'in yüzde onluk gruplar itibariyle hane halkı kullanılabilir gelir dağılımı ile Türk-İş'in yoksulluk sınırı rakamını karşılaştırdığımızda halkın yüzde yetmişten fazlası yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Bu duruma göre, yoksulluk sınırının altında kalan tüketiciler yeterli ve dengeli beslenememektedir. O meşhur reklam filminde söylendiği gibi 'konuşmaya gerek yok mükemmel bir manzara!'
Sonuç, Türkiye'de uygulanan tarım ve gıda politikaları tüketicileri açlığa sürüklüyor. Her geçen gün daha çok tüketici yeterli ve dengeli beslenmekten mahrum kalıyor. Bir an önce yanlış tarım ve gıda politikalarından vazgeçilmelidir. Bunu takip edecek bu verilerin inatla peşine düşmesi gereken halka anlatacak kim olmalı? Elbette ana muhalefet partisi. Tabii ki iç kavgadan başını kaldırıp ancak bu şekilde seçim kazanacağını anlayabilirse!...