Bir şeye ulaşmak istediğinizde ve ulaşamayıp umudunuzu kestiğiniz anda, bir yerden bir şekilde size gelir.
Ne zaman bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size geri gelir.
Olmuyorsa zorlayın, kırılırsa zaten değişmesi gerekirdi.
Ne kadar beklersen bekle istenmediği zaman gelecektir…
Yere düşen her şey ulaşılması en zor köşeye yuvarlanır.
Ne zaman arabamı yıkasam yağmur yağar, yağmur yağacağı için arabamı yıkamadığımda yağmur yağmaz.
Şans en şanssız zamanda kapıyı çalar.
Eşsiz şeyler birbirinin eşidir.
Yağmur yağsın diye araba yıkadıysanız işe yaramaz.
Tırnaklarınızı kestikten bir saat sonra tırnakla yapılacak bir iş çıkar.
Her kurumda işlerin nasıl yürüğünü detayları ile bilen biri var.
Bu kişi hemen işten atılmalıdır.
Özür dilemek, izin almaktan daha kolaydır.

***

Bu aralar Murhpy Kanunlarına takıldım ve hayatıma uyarlamaya çalışıyorum.
Örneğin, 'Her kurumda işlerin nasıl yürüğünü detayları ile bilen biri var.
Bu kişi hemen işten atılmalıdır.'
Bu madde benim için çok önemli, o kişi işten atılmadan kendisini bulmalıyım. Biraz geç kalırsam, benim için hiç iyi olmaz.
Son zamanlarda Anadolu Ajansı'na müdür ya da müdür yardımcısı pozisyonunda işe girmek için yoğun çalışmalara başladım. Sebebini de biliyorsunuz, müdür ve müdür yardımcılarına Audi8 ve Audi6 tahsis edilecekmiş hatta müdür ve müdür yardımcısı eşlerine de tahsis edilecekmiş. Olmayan eşime de jest yapmış olurum fena mı?
İşlerin nasıl yürüdüğünü detayları ile bilen kişiye sesleniyorum. Zaten işten atılacakmışsın, atılmadan önce, işler nasıl yürüyor bana bir öğretsen diyorum.
Bu kadar çağrıya rağmen gelmiyorsa, sanırım geç kaldım ama hala ümidimi kesmedim, Murhpy kanunları burada bitmiyor.
'Bir şeye ulaşmak istediğinizde ve ulaşamayıp umudunuzu kestiğiniz anda, bir yerden bir şekilde size gelir.'
'Ne zaman bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size geri gelir.'
Tamda ümidimin kırıldığı noktadaydım, tamam dedim artık olacak. Sabah kalktım koşarak balkona çıktım kapıda ne Audi8 var ne de Audi6 var.
Hani ümidimi kestiğim anda olacaktı. Oysaki her hafta otobüsle gitmek zorunda olduğum İstanbul'a bana tahsis edilen araçla gidecektim.
Neyse direnişe devam hala ümidimi kesmedim, Murhpy kanunları burada da bitmiyor.
'Olmuyorsa zorlayın, kırılırsa zaten değişmesi gerekirdi.'
Nasıl zorlanır bilmiyorum ki, ajansın kapısında mı uyusam?
Kapıya uçan tekme mi atsam? Kırılırsa zaten değişir diyor kanunda.
Nasıl olsa zengin bir ülkeyiz.

***

Evet, sonunda Murhpy kanunları haklı çıktı. Uçan tekmeyle içeri girmiştim. Bana Audi8 tahsis edildi, demek oluyor ki müdür olmuşum. Tam binecekken şehit yakını karşıma çıkmış bana üzgün üzgün bakıyordu. Ayağımı araçtan geri çektim.
Şehit annesine, şehit eşine yaklaştım. 'kulaklarına fısıldadım, bu aracı benden çok siz hak ediyorsunuz. Evladınızı, eşinizi bununla ziyarete gidersiniz, metro çilesi çekmezsiniz, hem acıdan yürümeye mecaliniz de kalmamış, evladınız gibi siz de donarak ölmeyin.'
Mutluluktan bana öyle bir sarıldılar ki tam o esnada annem uyan artık diye seslendi.