Mutsuz uyandığım bir gündü. Sanki geçmişte önemsemeyip atladığım bir olay zamansız bulmuştu beni.
Telefonumdaki biriken mesajları okumaya başladım.
İlgimi çeken başka bir mesajı ise dikkatlice okudum.
Komşularının yardım ettiği 4 çocuklu bir anneden bahsediyordu.
Ah bu analar hep mi bahtsız olur dedim.
Hemen gitmek gerek deyip hazırlandım.
Yola çıkmadan önce, yanımıza ailenin ihtiyacı olabilecek bir şeyler aldık.
Kapıda bizi karşılayan kadın tam bir Anadolu kadınıydı.
Gümbür gümbür geliyordu, başı dikti.
Tıpkı şairin dediği gibi;
Ben Anadolu kadını; ak ederim karanlığı, görkemliyim, güçlüyüm...
Yunus kadar aşk dolu, Pir Sultan kadar yürekli, Veysel kadar içliyim.
Güler yüzüyle elimizdeki eşyalara yardım etmek için eğildi.
Kapıdan içeri girdik. O gülen yüzleri sevimlilikleri eve de yansımış gibiydi.
İçeride lise son sınıf öğrencisi olan büyük kızı vardı. Hemen kalkıp bize yer gösterdi.
Küçücük fakat huzur veren sıcacık evlerinde, sohbet etmeye başladık.
O gümbür gümbür Anadolu kadını,
Utanarak kafasını yere eğdi. Çalışacağım ama kanser hastasıyım diye söze başladı.
İnsanın hayatta başına her şey gelebileceğine dair motive edici konuşmalar yaptık.
Evin en büyük kızı dikkatlice bizi dinliyordu. Yüzünün her bir yerindeki sivilceler bile masumiyetinden, güzelliğinden zerre bir şey almamıştı.
Kardeşim Canan hanım, 'Hayatta sıkıntılar olmasa ne çekilmez olur, her istediğin olacak üfff ne çekilmez hayat' deyince, güzel kız gülmeye başladı.
Annesi ise, 'Bugün yol parası olmadığı için staja gidememişti kızım' dedi, 'Çok mutsuzdu. Siz geldiniz ne kadar mutlu oldu, Allah sizden razı olsun diye' dua etmeye başladı.
Aile daha derneğimizin yerini bile bilmiyordu. Defalarca tarif ettik.
O gün onların mutluluğu bizi de mutlu etmişti.
Oradan ayrılırken içimizde tarifsiz bir mutluluk vardı.
Aslında çok uzakta değil!
Mutluluk sizlerin de bir adım ötesinde, mutlu olmak istiyorsanız mutlu edin.
Kardeş aile projemize katılarak, bir ailenin mutluluğuna da ortak olabilirsiniz!

***

VE FARKETMELİ İNSAN!
'Fark Etmeli Sonra.
Azrail'in Her An Sürpriz Yapabileceğini,
Nasıl Yaşarsa Öyle Öleceğini
Fark Etmeli İnsan
Ve Ölmeden Evvel Ölebilmeli.
Hayvanların Yolda Kaldırımda Çöplükte
Ama Kendisinin Güzel Hazırlanmış Mükellef Bir Sofrada Yemek Yediğini
Fark Etmeli.
Eşref-İ Mahlukat (Yaratılmışların En Güzeli) Olduğunu
Fark Etmeli.
Ve Ona Göre Yaşamalı.
Gülün Hemen Dibindeki Dikeni, Dikenin Hemen Yanı Başındaki Gülü
Fark Etmeli.
Eşine 'Seni Çok Seviyorum!' Demenin Mutluluk Yolundaki Müthiş Gücünü
Fark Etmeli.
Dolabında Asılı 25 Gömleğinin Sadece Üçünü Giydiğini, Ama Arka
Sokaktaki Komşusunun O Beğenilmeyen Gömleklere Muhtaç Olduğunu
Fark Etmeli.
Zenginliğin Ve Bereketin, Sofradayken Önünde Biriken Ekmek
Kırıntılarını Yemekte Gizlendiğini
Fark Etmeli.
FARK ETMELİ.
Ömür Dediğin Üç Gündür,
Dün Geldi Geçti Yarın Meçhuldür,
O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür, O Da Bugündür.'