Akademisyenler mutsuz.
Öğrenciler mutsuz.
Veliler mutsuz.
Üniversite personelleri mutsuz.
Yani Halk mutsuz.
Ben istedim oldu, mantığıyla hiçbir yere varılamaz
Zaten Eğitim Sistemi yapboz tahtasına döndü.
Günlerdir Öğrenciler, Akademisyenler sokakta.
Ülkenin gençliğini yok sayamazsınız.
Eğitimcileri yok sayamazsınız.
Bence Eğitimi tamamıyla kaldırın, halkta rahat etsin, sizde rahat edin.
O Üniversiteyi kazanmak için, gençler ne kadar çalıştı biliyor musunuz?
Aileler o üniversiteye göndermek için, ne fedakarlıklar yaptı biliyor musunuz?
Empati kurabiliyor musunuz?
Bilemezsin, kuramazsın, ülkeyi ilkokul mezunlarının yönettiği bir ülkede.
Öğrencilerin, Akademisyenlerin görüşlerini yok saymanız normaldir.

***

Üniversitelere katkı sağlamak istiyorsanız,
Yüzlerce işsiz öğrencilerin, gelecek kaygısıyla kıvrandığı bir dönemde, öğrencilerin atamalarını yaparak katkı sağlayabilirsin.
Sorun ne?
Üniversiteler çok büyüyünce kontrolden mi çıkıyor?
Bence kalite büyüdükçe artar, parçalandıkça değil.

***

Sizlere günlerdir öğrencilerin mücadelesine şahit olduğum İstanbul Üniversitesini örnek vereceğim.
Bir öğrencinin isyanına şahit oldum, hıçkıra kıçkıra ağlıyordu.
'Ben' dedi 'birçok Üniversite'de burslu öğrenim görme hakkım varken, sırf tarihi ve ruhu için bu üniversiteyi tercih ettim.' Gece gündüz çalıştım. Bilinçlice yapılan tercihler, bilinçsizce parçalanamaz.'
Bu kararla Üniversiteleri değil öğrencileri bölüp parçalıyorsunuz. Öğrenciler okulumuzdan çıkmayacağız diyorlar. Haklarıdır.
Zoraki gönderirseniz, geleceğinizi sürgüne göndermiş olursunuz.
Mutluluk halk mutluysa mutluluktur. Halkın mutsuzken, mutluysanız zaten söyleyecek sözümüz yok.